Mitral kapak yani kalbin sol kulakçık ve sol karıncığı arasındaki, iki yaprakçıktan oluşan kalp kapağı kalp cerrahisinin var olduğu günden beri, bu branşın özel önem verdiği bir konudur.

Mitral kapak yapısı oldukça komplikedir. Kapağı oluşturan iki adet yaprakçık, bunları tutan paraşüt ipi benzeri birçok iplikçik (korda tendinea) ve bunların bağlı olduğu, bu iplerin gerilip gevşemesine yardımcı olan ve kalp duvarlarına tutunmuş iki adet kas kitlesinden (papiller adale) oluşur. İki parçalı bir paraşüte benzer ve sol ventrikül (karıncık) kan ile dolu iken vücuda kan pompalamak amaçlı kasıldığında ipler gerilerek kapak yukarı doğru yer değiştirerek kapanır ve sol kulakçığa kan geçmesi engellenir. Daha sonra sol karıncık gevşediğinde kapak açılır ve sol kulakçıktan buraya kan akımı sağlanır. Bu süreçte kapakta tam açıklık sağlayanak kanın en hızlı ve yeterli miktarda sol karıncığa dolması beklenir. Kapağın açılmasını engelleyecek her tür değişiklik darlığa, kapağın kapanmasını engelleyecek ya da iplikçiklerde ya da kapakçıklarda oluşan bollanma, kopma, delik oluşması, yırtılma ya da fazla doku gibi sebeplerle kapakçıkların sol kulakçık içine fazla uzanımı ve bombeleşmesi ise yetmezliğe sebep olur.

20. yüzyılda (1960-2000) arası batılı toplumlarda daha az olmakla beraber, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde romatizmal kapak hastalığına bağlı mitral kapak patolojileri ön planda idi. Bunlar genellikle çocuklukta geçirilen beta hemolitik streptokok boğaz enfeksiyonuna ikincil olarak gelişen romatizmal ateş hastalığının kalp kapaklarını, sıklıkla da mitral kapağı etkilemesi sonrası kapakta dejenerasyon ve sonrasında zaman içinde ilerleyen kapak yapısında bozulma, kalınlaşma ve sertleşme ile beraber kapak orifisinde (açıklığı) daralma ile seyreden mitral kapak stenozu (darlığı) ile kendini gösterirdi. Bu hastalıkta öncelikle kapağın açıklığını arttırmak için büyük kesi ile (açık) ya da küçük kesi ile (kapalı) mitral komissürotomi (kapak açıklığının, daralmış kapağın birleşmiş yaprakçıklarının kesilmesi ile arttırılması) yapılırdı. Eğer kapak bu işleme uygun değilse ya da işlem yapıldıktan bir süre sonra patoloji tekrarladığında kapak replasmanı (değişimi) gündeme gelirdi. Romatizmal ateş hastalığının erken tedavisi ile yıllar içinde romatizmal kapak hastalıkları batılı toplumlarda hemen tamamen önlenirken, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ise belirgin olarak azaldı. Zamanımızda mitral kapak darlığı daha sıklıkla ilerleyen yaşla beraber kapak yapısında bozulma, kalınlaşma ve taşlaşma (kalsifikasyon varlığı) şeklinde kendini gösterir. Günümüzde romatizmal ya da değil mitral kapak darlığının nerede ise standart olarak tedavisi anjiyografi yöntemi ile kapağa ulaşılarak içinde bir balon şişirilmesi sonucu açıklığın sağlanmasıdır (balon mitral valvuloplasti). Mitral balon valvuloplastiye uygun olmayan vakalarda kapak replasmanı yapılır.

Çağımızda daha sıklıkla karşımıza çıkan mitral kapak patolojileri kapakta yetmezlik şeklinde görülür. Yukarıda bahsettiğim gibi kapak bileşenlerinin bir ya da birkaçında oluşan bozukluklar sol karıncıktan sol kulakçığa kan kaçması, takip eden dönemde sol kulakçıkta büyüme, bu büyüme ile beraber ritim bozuklukları, ritim bozukluklarına bağlı sol kulakçıkta pıhtı oluşumu ve bu pıhtının sıklıkla beyin ve diğer organları atması sonucu oluşan komplikasyonlar (inme vs), kaçağa bağlı akciğerde kan göllenmesi, takip eden dönemde akciğer basıncında belirgin artış ve akciğer ödemi ile kendini gösterir. Hastanın efor kapasitesinde azalma, çabuk yorulma, hava açlığı gibi şikayetler oluşur. Kaçağın ileri seviyede olması, yeni ortaya çıkan atriyal fibrilasyon (kulakçığın kasılmaması ile seyreden ritim bozukluğu), hastanın efor kapasitesinde belirgin azalma, akciğer basıncının 50 mm Hg’nın üzerinde (normalde

QOSHE - Mitral kapak hastalıkları ve kullanılan cerrahi yöntemler - Prof.dr.a.barış Durukan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mitral kapak hastalıkları ve kullanılan cerrahi yöntemler

52 0
02.05.2024

Mitral kapak yani kalbin sol kulakçık ve sol karıncığı arasındaki, iki yaprakçıktan oluşan kalp kapağı kalp cerrahisinin var olduğu günden beri, bu branşın özel önem verdiği bir konudur.

Mitral kapak yapısı oldukça komplikedir. Kapağı oluşturan iki adet yaprakçık, bunları tutan paraşüt ipi benzeri birçok iplikçik (korda tendinea) ve bunların bağlı olduğu, bu iplerin gerilip gevşemesine yardımcı olan ve kalp duvarlarına tutunmuş iki adet kas kitlesinden (papiller adale) oluşur. İki parçalı bir paraşüte benzer ve sol ventrikül (karıncık) kan ile dolu iken vücuda kan pompalamak amaçlı kasıldığında ipler gerilerek kapak yukarı doğru yer değiştirerek kapanır ve sol kulakçığa kan geçmesi engellenir. Daha sonra sol karıncık gevşediğinde kapak açılır ve sol kulakçıktan buraya kan akımı sağlanır. Bu süreçte kapakta tam açıklık sağlayanak kanın en hızlı ve yeterli miktarda sol karıncığa dolması beklenir. Kapağın açılmasını engelleyecek her tür değişiklik darlığa, kapağın kapanmasını engelleyecek ya da iplikçiklerde ya da kapakçıklarda oluşan bollanma, kopma, delik oluşması, yırtılma ya da fazla doku gibi sebeplerle kapakçıkların sol kulakçık içine fazla uzanımı ve bombeleşmesi ise yetmezliğe sebep olur.

20. yüzyılda (1960-2000) arası batılı........

© Tele1


Get it on Google Play