Bildiğiniz üzere sitemiz ekonomik sıkıntılardan ve ben de içinde olmak üzere kimi yazarlarımız ve çalışanlarımıza yönelik türlü saldırılardan ötürü yayınına son vermişti. Bu, Türk basını için son kertede üzücü bir gelişmeydi.

Yaklaşık 2 yıl boyunca her hafta köşe yazılarımın yayımlandığı sitemiz, sesimizi duyurabildiğimiz önemli bir alandı. Bu alanın kullanılamaz duruma gelmesi düşünsel ve yazınsal üretkenliğimizi de baltalamıştı. Nitekim o günden bugüne değin hiçbir köşe yazısı yazmadım. Yazsam yayımlayabileceğim başka alanlar vardı elbette. Ama Toplumsal’ın karşı karşıya kaldığı bu bunalımlı durum yazma isteğimizi derinden sarsmıştı.

Bir gün yeniden yayın yaşamına başlaması umuduyla bir süreliğine ayrı düştüğümüz sitemize ilişkin yeni bir gelişmenin haberine ulaştım.

Toplumsal, yayın yaşamına yeniden başlıyor.

Kurulurken kendisine “emek, vatan, hürriyet” kavramlarını kılavuz edinen Toplumsal, savunduğu değerlerin sesini basında daha çok duyurabilmek için kimi güçlüklere ve olanaksızlıklara katlanarak yeniden etkinlik kazanma istencine ulaştı. Bu güzel gelişme elbette çok sevindirici.

Ben de yeniden yazmaya başlıyorum. İşte bu yazımla yine karşınızdayım.

Bundan sonra her hafta başta dilimiz ve inancımıza ilişkin olmak üzere türlü konulardaki yazılarımla burada olacağım.

Toplumsal sitemiz de, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri, ulusal bir bakışla, özgürlükçü ve yansız bir biçimde siz değerli izleyici ve okurlarına aktarmayı sürdürecek.

Toplumsal, Cumhuriyet’in, demokrasinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin, usun ve bilimin savunucusudur.

Yerel seçim sürecinin başladığı bu günlerde özgür, devrimci, ilerici ve demokrat basın kuruluşlarına daha çok gereksinim var. Siyasal iktidarın egemenlik kurduğu yandaş basının yönlendirici ve yanıltıcı yayınlarının olumsuz etkisini kırabilmek ve yaşanan gerçekleri bütün açıklığıyla kamuoyuna ulaştırabilmek için Toplumsal’a omuz verelim.

Toplumsal, sizin sesinizdir.

Toplumsal, gerçeğin sesidir.

Toplumsal, güç odaklarının değil Türk ulusunun yararını gözetir ve önceler.

Bu nedenle, Toplumsal’a katkı sunmak ve omuz vermek ulusal bir ödevdir.

Biz bu ödevi kutlu bir görev bilinciyle yerine getirme istencine iyeyiz.

Görevimizin başındayız.

İnanç ve esenlik dileklerimizle…