Mükemmel bir demokrasiyi tanımlamak ve örneklendirmek zannedildiği kadar kolay olmaktan uzak. Ancak, buna rağmen, Türkiye’nin ideal ve mükemmel bir demokrasiye sahip olduğunu söylemek zor. Demokrasimizin açıkları ve yeterince iyi işlemeyen yanları var. Buna karşılık, Türkiye’nin bütünüyle ve her şeyiyle anti demokratik olduğunu ve ülkede karşılaşılan bazı problemlerin sadece bize mahsus kaldığını söylemek de yanlış. Bakın ABD’ye, Trump hakkında açıkça siyasi motivasyonlarla ve amaçlarla açılan davalar yığılıyor. Trump şöyle veya böyle; ama önü demokrat savcıların başını çektiği bir dizi dava aracılığıyla hukuken kesilmek isteniyor. Pakistan’da İmran Han’ın, Hindistan’da Raul Gandhi’nin başına gelenler de demokrasilerde yargının bizde bazılarının inandığı gibi daima mükemmel işlemediğini, siyasi davalar açılabildiğini veya davaların siyasi sonuçları olabildiğini gösteriyor. Sanırım tüm demokrasiler arasında muhaliflerin en ilginç özelliklerinin bizde ve özellikle de CHP tarafından sergilendiği söylenebilir. Ülkemizde muhalefetin ana problemi ülkeye muhalefet ile siyasi rakibine muhalefeti birbirine karıştırması! İktidara muhalefet edeyim derken ülkeye muhalefet etmesi... Yarın kendisi iktidara gelse aynen veya özü değiştirmeyecek değişikliklerle uygulamak durumunda olacağı politikalar takip ettiği için iktidara ateş püskürmesi. Hemen her konuda muhalif tavırlar alır ve açıklamalar yaparken iktidarın doğrularını asla ve kesinlikle görmemesi. Meselâ silah sanayiinde, dış politikada ve terörle mücadelede iktidarın doğru ve zaman zaman açık bir varlık mücadelesinin sonucu olan faaliyetlerine, kararlarına destek vermemesi. Ve bunu farklı bir politika uygulayacağını beyan ettiği için yapıyor olmaması... Bunun her gün yeni örnekleriyle karşılaşmak mümkün. Eski CHP Genel Başkanı yaptığı bir açıklamada Meclis’in ve iktidarın gayrimeşru olduğunu söylemişti. Muhalefet Azerbaycan’ın Karabağ’da gerçekleştirdiği askerî operasyona karşı da büyük ölçüde sessiz kaldı. PKK/YPG tarafından gerçekleştirilen alçak terör saldırıları hakkında CHP hiç açıklama yapmıyor, yaptığında da -çoğu defa- terör örgütünün adını vermeden yuvarlak laflarla mevzuyu geçiştiriyor. Türkiye’nin bu terör saldırılarına Suriye ve Irak’ta tüm PKK/YPG hedeflerini bombalayarak cevap vermesine destek mesajları yayınlamıyor. ABD’nin alçakça bir tavırla bir Türkiye drone'unu düşürmesine karşı da tepki göstermiyor… Muhalefetin bu tavrı nereden, nelerden kaynaklanıyor? Hangi sebepler ve durumlar muhalefeti böyle davranmaya itiyor? Bunlar mutlaka cevaplanması gereken sorular. Bence en büyük sebep CHP’nin ana muhalefet partisi olması ve CHP’nin anlayış ve bakışının diğer partilere özellikle de Millet İttifakı içinde yer almış olanlarına büyük ölçüde sirayet etmesi. Bu çok mühim bir problem. CHP’nin tavrı demokratik ilke ve kurallara inanmasından ve bağlılığından kaynaklanmıyor. Tarihi ve ideolojik formasyonu itibarıyla CHP zihniyetine göre ülkedeki tek meşru iktidar kendisi olabilir. Çünkü CHP inanışına -aslında ise bir hurafeye- göre CHP ülkenin kurucusudur ve her halükârda memleketin asıl ve aslî sahibidir. CHP haricindeki her parti zaten gayrimeşrudur! Bugün bazı partilere aynı tepki gösterilmiyor ise bunun sebebi CHP’nin o partilerin meşru siyasi aktörler olduğuna inanmasından ziyade o partilerle açık veya örtülü, doğrudan veya dolaylı bir ittifak içinde olmasıdır. Bunu da mecburiyet duyduğu için yapmaktadır. Millet İttifakı’nda masadan kalktığı zaman Akşener ve partisi için söyleneler bu iddianın en büyük delilidir. Maalesef muhalefetin bu kafası ve tarzı demokrasimizin çok önemli, asla hafife alınmaması gereken bir problemidir. Bu sorun çözülmediği sürece demokrasimizde ilerleme olmasını beklemek, boşuna hayal kurmaktır.

QOSHE - Muhalefet neye muhalif? - Atilla Yayla
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Muhalefet neye muhalif?

12 8
22.01.2024

Mükemmel bir demokrasiyi tanımlamak ve örneklendirmek zannedildiği kadar kolay olmaktan uzak. Ancak, buna rağmen, Türkiye’nin ideal ve mükemmel bir demokrasiye sahip olduğunu söylemek zor. Demokrasimizin açıkları ve yeterince iyi işlemeyen yanları var. Buna karşılık, Türkiye’nin bütünüyle ve her şeyiyle anti demokratik olduğunu ve ülkede karşılaşılan bazı problemlerin sadece bize mahsus kaldığını söylemek de yanlış. Bakın ABD’ye, Trump hakkında açıkça siyasi motivasyonlarla ve amaçlarla açılan davalar yığılıyor. Trump şöyle veya böyle; ama önü demokrat savcıların başını çektiği bir dizi dava aracılığıyla hukuken kesilmek isteniyor. Pakistan’da İmran Han’ın, Hindistan’da Raul Gandhi’nin başına gelenler de demokrasilerde yargının bizde bazılarının inandığı gibi daima mükemmel işlemediğini, siyasi davalar açılabildiğini veya davaların siyasi sonuçları olabildiğini gösteriyor. Sanırım tüm demokrasiler arasında muhaliflerin en ilginç özelliklerinin bizde ve özellikle de CHP tarafından sergilendiği söylenebilir. Ülkemizde muhalefetin ana problemi ülkeye muhalefet ile siyasi rakibine muhalefeti birbirine karıştırması! İktidara muhalefet edeyim derken ülkeye muhalefet etmesi... Yarın kendisi iktidara gelse aynen veya özü........

© Türkiye


Get it on Google Play