Son yılların en iyi gazetecilik işi diyebiliriz. Amerika’da sağ muhafazakârların en iyi gazetecisi Tucker Carlson, Fox News’den ayrıldıktan sonra bağımsız gazetecilik yapmaya başladı. X platformunda önemli kişilerle söyleşi yapan Carlson son iki senedir Batı medyasına hiç konuşmamış Rusya Devlet Başkanı Putin’le konuştu. Öncelikle politika ve uluslararası meselelerle ilgilenen herkesin okuması gereken bir röportaj. Hatta bu sahada eğitim gören her öğrenciye zorunlu okutulmalı. Putin’in geniş dünya ve tarih bilgisi söyleşiyi zevkli kılıyor. Putin söyleşinin başında Ukrayna’nın neden Rusya toprağı olduğunu anlatıyor. Geniş bir tarihsel perspektif çiziyor. Bu anlattığı bölümlerin sıkıcı olduğunu biliyor ama anlatması gerektiğinin de altını çiziyor. “Ukrayna’daki çatışmayı bu ülkede yaşanan devlet darbesi körükledi. Ukrayna yönetimi savaşı 2014’te başlattı. Bizim amacımız bu savaşı durdurmak. 2022’de savaş başlatmadık, ona son vermeye çalıştık...” 2022’de Ukrayna’ya saldırı girişimini böyle yorumluyor. 2000 yılında Bill Clinton’a "Rusya NATO’ya girse ne dersiniz?" diye sormuş. Clinton "olabilir ama ekibime sorayım" demiş. Sonra da "mümkün değil" demiş... “Ukrayna'yla barış görüşmeleri başarılı gidiyordu” diyor Putin. Hatta bir noktada anlaşılmış ama İngiltere eski Başbakanı Boris Johnson bozmuş. “Şimdi Johnson nerede?” diye soruyor Putin. "Kuzey Akım 1’i kim patlattı?" diye sormuş Carlson. Putin CIA’in işi olduğunu söylüyor. Putin’in cevabı söyle: “Herkes Baltık Denizi'nin dibine inip bu patlamayı gerçekleştiremez. Bu iki unsur birleştirilmeli, kim ilgi duyuyor ve kim yapabilecek güçte.” İmkân ve kabiliyet açısından ABD bunu yapabilir. “Elinizde bir delil varsa neden sunup bu propaganda savaşını kazanmıyorsunuz?” şeklindeki soruya şöyle cevap veriyor Putin: “Propaganda savaşında ABD’yi yenmek çok zor. Çünkü ABD tüm uluslararası ve birçok Avrupa medya kuruluşlarını kontrol ediyor. Avrupa'nın en büyük medyasının nihai yararlanıcısı Amerikan vakıflarıdır. Bunu bilmiyor muydunuz? Yani bu işe koyulabilirsiniz, ama maliyeti ağır olur. Kaynaklarımızı ifşa ederiz, ama bir sonuç elde etmeyiz. Zaten tüm dünya olup biteni biliyor. Hatta Amerikalı analiz uzmanları bunu açık açık söylüyor.” Kıta Avrupası’ndaki birçok medyayı ABD kontrol ediyor demesi ilginç. "Kuzey Akım-2 de zarar gördü ama bir borusu sağ salim ve Avrupa’ya gaz gidebilir, fakat Almanya onu açmıyor..." Böyle serzenişte bulunuyor Putin. "Alman ekonomisi alarm veriyor, çünkü gazı üç kat daha pahalı ABD’den alıyor. Hâlbuki bizden alsa rahatlayacak ama yapmıyor" diyor. ABD’nin uyguladığı ambargoların hiçbir işe yaramadığını söylüyor Putin. “Yuan ile yapılan ticaret sadece yüzde 3 oranındaydı. Şimdi yüzde 34 oranında ruble ve yüzde 34 oranında yuan olarak yapıyoruz” diye cevaplıyor. Çin’le ilişkilere değinmiş Putin. Çin’in dış politika felsefesi saldırgan değil, Çin’in dış politika düşüncesi her zaman uzlaşma arayışı içindedir. ABD’nin insanları korkuttuğunu söylüyor. BRICS’i de şöyle izah ediyor: “G7 ülkelerinin dünyadaki payı 1992’de yüzde 47’iken, 2022’de neredeyse yüzde 30’a düştü. BRICS ülkelerinin payı da 1992’de yüzde 16’iken şimdi G7’yi geride bırakmış durumda. Bunun Ukrayna’daki olaylarla hiçbir ilgisi yok. Dünyanın ve küresel ekonominin gelişme eğilimi böyle. Bu kaçınılmaz. Bu devam edecek. Güneş doğuyor, buna kimse engel olamaz. Buna uyum sağlamak lazım.” Hatta orada büyüyen Endonezya ekonomisine örnek veriyor. Keza Çin, Brezilya vb. “Rusya, tüm yaptırımlara rağmen geçen yıl Avrupa’nın birinci ekonomisi hâline geldi. Bu sizce normal mi? Her alanda yaptırım uygulandı. Dünyanın en çok yaptırım uygulanan ülkesiyiz. Buna rağmen Avrupa’da birinci olduk” değerlendirmesinde bulunuyor. ABD’nin kullandığı araçların işe yaramadığının altını çizen Putin, “ABD’deki elitler bunun farkına varırsa ülke lideri de seçmenlerin ondan bekledikleri doğrultusunda hareket eder” diyor. Yani ABD’yi bir avuç elit yönetiyor demiş… Her yönüyle ilginç bir söyleşi olmuş. Sosyal medyada yapay zekâyla Türkçesi var. Mutlaka okuyun. Putin, eşsiz bir perspektif çizmiş. Çok öğretici ve bilgi dolu.

QOSHE - Tucker Carlson’ın Putin söyleşisi - Cem Küçük
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tucker Carlson’ın Putin söyleşisi

76 1
12.02.2024

Son yılların en iyi gazetecilik işi diyebiliriz. Amerika’da sağ muhafazakârların en iyi gazetecisi Tucker Carlson, Fox News’den ayrıldıktan sonra bağımsız gazetecilik yapmaya başladı. X platformunda önemli kişilerle söyleşi yapan Carlson son iki senedir Batı medyasına hiç konuşmamış Rusya Devlet Başkanı Putin’le konuştu. Öncelikle politika ve uluslararası meselelerle ilgilenen herkesin okuması gereken bir röportaj. Hatta bu sahada eğitim gören her öğrenciye zorunlu okutulmalı. Putin’in geniş dünya ve tarih bilgisi söyleşiyi zevkli kılıyor. Putin söyleşinin başında Ukrayna’nın neden Rusya toprağı olduğunu anlatıyor. Geniş bir tarihsel perspektif çiziyor. Bu anlattığı bölümlerin sıkıcı olduğunu biliyor ama anlatması gerektiğinin de altını çiziyor. “Ukrayna’daki çatışmayı bu ülkede yaşanan devlet darbesi körükledi. Ukrayna yönetimi savaşı 2014’te başlattı. Bizim amacımız bu savaşı durdurmak. 2022’de savaş başlatmadık, ona son vermeye çalıştık...” 2022’de Ukrayna’ya saldırı girişimini böyle yorumluyor. 2000 yılında Bill Clinton’a "Rusya NATO’ya girse ne dersiniz?" diye sormuş. Clinton "olabilir ama ekibime sorayım" demiş. Sonra da "mümkün değil" demiş... “Ukrayna'yla barış görüşmeleri başarılı gidiyordu” diyor Putin. Hatta bir noktada anlaşılmış ama İngiltere eski Başbakanı Boris Johnson bozmuş. “Şimdi Johnson nerede?” diye soruyor........

© Türkiye


Get it on Google Play