Evet, Türkiye Cumhuriyeti’nin Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Osman Aşkın Bak, sözü uzatmadan, konuya gireyim… “Halkın bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçu işlenmektedir… Ve de bu durum, “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikeyi” ortaya çıkarmaktadır… Daha net olarak yazayım; artık her gün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 216 / 217 / 218. maddeler alenen ve resmen çiğnenmektedir… Bu acı tablodan yararlanan sosyal medya trolleri, dahası reyting ve tiraj trolleri türemiş, “milyonlarca spor / futbol seyircisini, kulüp taraftarını ‘birbirine sokma yarışına’ başlamış ve yarışı, ‘kin ve düşmanlığı tahrik etme suçu’ kapsamına sokacak” hâle getirmişlerdir!.. Ve de ne yazık ki, “bu tablonun oluşmasının yolunu açanlar” da, futbol takımları “şampiyonluk yarışı yapan” büyük iki kulübümüzün başkan ve yöneticileri” olmuşlardır. “Birbirlerini yerlerken”, karşılıklı “Rabbena hep bana” zihniyeti ile yaptıkları açıklamalar ve kampanyaların, “kendi camia, taban, taraftar ve seyircilerini, rakip camia, taban, taraftar ve seyircilerine, “el ele verip hedefe koydukları ‘göreve geldiğinden beri’ futbolumuz adına çok önemli adımlar atan, başarılı işler yapan” Federasyon’a, dahası Merkez Hakem Komitelerine, maçları yöneten hakemlere düşman edecek, kin tutacak hâle getirebileceğini” hiç düşünmemişlerdir. “Kendilerinin transferlerde, hocalarının, futbolcularının maçlarda yaptıkları hataları” yok sayıp, TV ekranlarına, gazete manşetlerine çıkan… “Yüzbinleri, milyonları birbirine sokacak” iddialarda bulunan… Hakemleri maçtan önce ve maçlardan sonra “psikolojik olarak” baskı altına sokacak açıklamalar yapmayı âdet hâline getiren yöneticilere… Ve de, “eleştiriyi, hem de ağır hakaretlere ve ispatlanamayan iddialara dönüştürerek” yapan yorumculara fırsat verilmemeli ve imkân tanınmamalıdır! Görünüyor ki, “bu çirkin çizgide ısrarla açıklama yapmayı, iddialarda bulunmayı âdet hâline getirerek, TCK’nın 216. maddesini akla getirenleri ‘sinek ısırığı’ kadar bile ‘caydırıcılık’ imkânı olmayan” talimatlarla Disiplin ve Tahkim Kurullarının susturmaları mümkün değildir… Onun için “sadece ‘futbolun başkanı olmayan, kulüplerinin bütün branşlarının, salonların, pistlerin de yöneticisi olan’ bu saygın zatlar”, hem de “doğrudan” Bakanlık Disiplin Kuruluna verilmeli, “caydırıcı niteliği olan” cezaların bulunacağı talimatlar” uygulanmalı, “sadece futbol protokol tribünlerine bir süre girmeme gibi”, kimsenin aldırış bile etmediği cezalar (!) çöpe atılmalıdır. Ve de cezalar, “tek sezonluk değil, ‘sabıka kayıtları ve sabıkalı olma artırımlarını’ da dâhil edilerek” görev sürelerinin tamamına yansıtılmalı; “caydırıcı” olacak bir şekle getirilmelidir!.. Medyamızda da iş o hâle gelmiştir ki, hatta “bazı” moderatörlerin de işaret ve yönlendirişi ile “yorumcu” eski futbolcular, eski antrenörler bile, “maçı, taktik ve tertipleri, iyi ve kötü oynayan futbolcuları, yaptıkları hataları ve oynadıkları futbolu yorumlamayı” bir yana bırakıp, “hakem kararlarını analiz etmeye” soyunmuşlardır. RTÜK “haklı eleştiriler yapanları ve varsa saha içi sorunların çözülmesi için görüş bildirenleri” ayıracak, “halkın bir bölümünü, çoğu zaman ‘ipe sapa gelmeyen duyumlara ve iddialara da dayanarak’ diğer bölümüne düşman etme yarışına gidenleri” susturacak adımları, hem de cesaretle ve hemen atmaya başlamalıdır!..
Evet, öncelikle ve hatta hemen, “eski hakem olan uzman hakem yorumcularının bile pozisyonları defalarca ve dakikalarca tekrar tekrar seyrettikleri hâlde, ‘ofsayt mı, penaltı mı, kartlık mı, sarı mı, kırmızı mı’ konusunda ayrı düştükleri pozisyonlar” için bile… Hatta “bir taç atışı kararını dahi defalarca ekrana getirerek ‘FIFA ve UEFA’nın kokart ve maç verdiği hakemlerimize kadar uzanan bir pervasızlık içinde” ağır hakaretler yağdırılması” mutlaka sonlandırılmalıdır… Sayın Bakan’ım, 1955’ten beri İstanbul / Ankara / İzmir’de sporun içinde olan ve yazan bir gazeteci olarak, bu tabloyu ortadan kaldıracak” adımları atacağına inanıyorum. Saygılarımla…

QOSHE - Bakan Osman Aşkın Bak’a açık mektup: Tehlike büyük! - Öcal Uluç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bakan Osman Aşkın Bak’a açık mektup: Tehlike büyük!

38 8
28.02.2024

Evet, Türkiye Cumhuriyeti’nin Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Osman Aşkın Bak, sözü uzatmadan, konuya gireyim… “Halkın bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçu işlenmektedir… Ve de bu durum, “kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikeyi” ortaya çıkarmaktadır… Daha net olarak yazayım; artık her gün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 216 / 217 / 218. maddeler alenen ve resmen çiğnenmektedir… Bu acı tablodan yararlanan sosyal medya trolleri, dahası reyting ve tiraj trolleri türemiş, “milyonlarca spor / futbol seyircisini, kulüp taraftarını ‘birbirine sokma yarışına’ başlamış ve yarışı, ‘kin ve düşmanlığı tahrik etme suçu’ kapsamına sokacak” hâle getirmişlerdir!.. Ve de ne yazık ki, “bu tablonun oluşmasının yolunu açanlar” da, futbol takımları “şampiyonluk yarışı yapan” büyük iki kulübümüzün başkan ve yöneticileri” olmuşlardır. “Birbirlerini yerlerken”, karşılıklı “Rabbena hep bana” zihniyeti ile yaptıkları açıklamalar ve kampanyaların, “kendi camia, taban, taraftar ve seyircilerini, rakip camia, taban, taraftar ve seyircilerine, “el ele verip hedefe koydukları ‘göreve geldiğinden beri’ futbolumuz adına çok önemli adımlar atan, başarılı işler yapan” Federasyon’a, dahası Merkez Hakem Komitelerine, maçları yöneten hakemlere düşman edecek, kin tutacak hâle getirebileceğini” hiç........

© Türkiye


Get it on Google Play