Futbolumuz zor günlerden geçiyor, ne yazık ki, “Rabbena hep bana” diyenler, “Ben” diyenler olmaya devam edecek…
Herkes konuşuyor, yazıyor, çiziyor; kimsenin “Savcılığın ve Futbol Federasyonu’nun ‘paralel yürüttükleri’ soruşturma ve araştırmanın sonuçlarını beklemeye” niyeti yok! Sosyal medyada da, spor medyamızda da, “sürenin başrolünde” birdenbire “Ligden çekilebiliriz. Genel Kurulu topluyoruz. Eğer böyle bir karar verilirse başkanlığı bırakmayacağım, Fenerbahçe’yi yeniden Süper Lig’e çıkarana kadar başkan olarak kalacağım” diyen Fenerbahçe Başkanı Ali Koç var. “Olayın ne olduğu, olacağı” net olarak ortaya çıkmamışken, “gündemin başına ‘bu olayla irtibatı’ zor anlaşılacak ‘Süper Lig’den çekilme’ açıklaması” oturdu. Ali Koç’un ‘bu açıklamasında’ hedefinin ne olduğunun, dahası, ‘bu adımın nelere ve kimlere karşı ve neden atıldığı’ tartışmaları” başladı.
Ali Koç, “117 yıllık Fenerbahçe gibi, spor tarihimizin en büyük üç kulübünden birini ve de onunla beraber ‘yüzbinlerce T.C. vatandaşının da hisse senedi sahibi olduğu’ Fenerbahçe AŞ’yi, Süper Lig’den çekilme ateşine atabilir mi” sorusu da “haklı olarak” sorulmaya başlandı… Nasıl yaşatılacaktı, “Futbol başta, basketboldan voleybola, kürekten, atletizme kadar onca spor dalında kadınlı, erkekli, gençli onca sporcusu olan spor branşları?.. Kulübün onca borcu nasıl ödenecek, futbol takımı Süper Lig’e nasıl çıkarılacaktı?.. “Futbol gelirleri biten” Fenerbahçe’nin, Ali Koç’un vereceği paralarla yaşatılması, bıraktım, FIFA ve UEFA kriterlerini, Türkiye’de geçerli kanun ve........

© Türkiye