"Şu bizim Bitirimler ne oldu?"
Nelerle karşılaşacağımı düşündüğümden mi ne çok heyecanlıydım. Böyle zikzaklarla hayat rüzgâr gibi esti geçti üzerimizden. Bu kalıp ve kalp hastalığım hastaneye bir kere gelmekle seyrini değiştirmiş, önümde ebedî saadetin yolu açılmıştı. Ya onlar! Onların derdi öyle büyüktü ki ameliyat olmakla da iyileşmiyordu. “Geçmiş olsun!” dileği de boş bir lakırdı olarak kalıyordu havada... *** Tanju’ya dedim ki “Şu bizim Bitirimler ne oldu? Hadi gidip bulabildiklerimizle bir görüşelim, helâlleşelim… Ne dersin?” O da makul karşıladı. Çoğunun bildiğimiz eski adreslerine gittik. Nelerle karşılaşacağımı düşündüğümden mi ne çok heyecanlıydım. Bizim Bitirim biçarelerini iliklerine kadar tanırım. Suratları daima asıktır. Hayatlarının her dönemi, bedenlerinde tarifsiz tahribat yapmış kötü iz bırakmıştır. Fuhşun ayrılmazı olan zührevi hastalıklar mı........
© Türkiye
visit website