"Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin." Acaba Jale denilen bendeniz Tanju’ya göre böyle harikulâdeydim de başkalarına göre nasıldım? Ben kendimi, hayatta tanıdığım bütün kadınların bir terkibi, bir karışımı gibi görüyordum. Yerine göre kızan, öfkelenen, sık sık fikir ve karar değiştiren, çabuk dolduruşa gelebilen “her şeyim olsun” diyen, gezip tozup eğlenmeyi seven... daha akla gelebilecek ne kadar keyifli şeyler varsa hepsinden şu veya bu şekilde birer tutam serpilmiş hissediyordum kendimi. Tanju meşhur bir ressamın en popüler bir sergideki gözde eseri gibi bıkmadan bana bakıyor, hayran hayran seyrediyordu. Biraz mahcup ben de onu seyretmeye başladım. Yüzündeki masum ifade, bakışlar o kadar canlı ve mânâ yüklüydü ya da bana öyle geliyordu. Sanki ela gözleri anlaşılmaz, derin şeyler saklıyordu. Âdeta bulamayacağından emin olduğu bir şeyi son bir ümitle aramak istiyormuş gibi bir hâli vardı. Bana bütün sırlarını açmak istiyordu da sanki bir bahane arıyordu. - Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, ziyan olup gidecektim Jale'm. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. - Ben neymişim meğer? - Sen çok şeymişsin! Bu kısa müddet içinde beni her zamanki aciz, miskin hâlimden kurtarmış, bana erkek, daha doğrusu insan olduğumu, işimde, hayatımda yaşamaya müsait taraflar bulunduğunu, dünyanın zannedildiği kadar manasız olmayabileceğini öğretmiştin. Daha ne olsun Jale’m? - Kendimi bildim bileli, bütün günlerimi, şuurlu şuursuz farkına varmadan ve nefsime itiraf etmeden, bir insanı aramakla geçirmişim. Bu yüzden bütün diğer insanlardan kaçmıştım. O insan kimdi biliyor musun? - Kimdi?! - Öyle ya! Nereden bileceksin? Ben de insanlara ne kadar çok muhtaç olursam, onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu Tanju’m! - Jale’m! Her şeye hazır olan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün mü? - Çocukluğumdan beri ilk defa hayatımı düşünerek ezilmeden, “Bugünlere vardık elhamdülillah…” dedim, hamd ve şükürler ettim. - Elhamdülillah! Bunu duyduğuma sevindim. - Ah ah! “Bütün günlerim hep böyle vur patlasın, çal oynasın geçecek! Sonra da ne olacak?” demeden uyandım sanki. - İyi okuyucu; bir kitabı okurken geçen saatlerin ömrünün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu sanır. Hayatının ürkütücü hiçliğini düşünmez ve yeis içinde kalmaz. Şimdi senin yanında yeniden hayata tutunmanın hazzı içindeyim Jale’m! - Yeni başlayan hafif bir yağmurda ıslanmışım gibi tüylerim diken diken oldu Tanju! - Ruhlarımız için en lüzumlu, en kıymetli olan şeyleri birbirimizde bulduktan sonra diğer teferruatı görmezlikten gelmek lazım. Daha doğrusu büyük bir hakikat için küçük hakikatleri feda etmek; daha insanca ve daha insaflı geliyor bana. - !!! DEVAMI YARIN

QOSHE - Sanki ela gözleri anlaşılmaz, derin şeyler saklıyordu!.. - Ragıp Karadayı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sanki ela gözleri anlaşılmaz, derin şeyler saklıyordu!..

5 1
22.03.2024

"Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin." Acaba Jale denilen bendeniz Tanju’ya göre böyle harikulâdeydim de başkalarına göre nasıldım? Ben kendimi, hayatta tanıdığım bütün kadınların bir terkibi, bir karışımı gibi görüyordum. Yerine göre kızan, öfkelenen, sık sık fikir ve karar değiştiren, çabuk dolduruşa gelebilen “her şeyim olsun” diyen, gezip tozup eğlenmeyi seven... daha akla gelebilecek ne kadar keyifli şeyler varsa hepsinden şu veya bu şekilde birer tutam serpilmiş hissediyordum kendimi. Tanju meşhur bir ressamın en popüler bir sergideki gözde eseri gibi bıkmadan bana bakıyor, hayran hayran seyrediyordu. Biraz mahcup ben de onu seyretmeye başladım. Yüzündeki masum ifade, bakışlar o kadar canlı ve mânâ yüklüydü ya da bana öyle geliyordu. Sanki ela gözleri anlaşılmaz, derin şeyler saklıyordu. Âdeta bulamayacağından emin olduğu bir şeyi son bir ümitle aramak istiyormuş gibi bir........

© Türkiye


Get it on Google Play