TRT HABER başta olmak üzere TV’lerimiz, haber ajanslarımız, gazetelerimiz… 7 Ekim’den beri Gazze öncelikli olarak Filistin’in mağduriyetine dair yaptıkları haberlerden dolayı takdiri hak ettiler. Haberciliğimiz, büyük işlere imza attı. Şehidler bile verildi: CB İletişim Başkanlığı’nın Gazze’de dürüstçe görev yapan yerli-yabancı habercilerle kuruluşlara bir mükâfat düşüneceğini tahmin ederiz… Şu var ki bir hafta-on gündür bir tavsama gözlemliyoruz. İsrail’in Filistin’deki korkunç soykırım haberleri, haber bültenlerinin ikinci yarısında yer almaya başladı. Gazete manşetlerinden de düşer oldular. İlgi hiç kalmadı denemez ama eski sıcak sahiplenme pek görülemiyor. Türkiye’nin gazete, TV, ajans… ve haber yapan her kurum ve çalışanı, Gazze’nin, Filistin’in, Kudüs’ün, çocukların, anaların, mazlum ve mağdurların… yaşadıkları dehşetli mezalimi, hiçbir zaman kanıksamamalı. Buna hakkımız olamaz. Okuyucularımızın da bildiği gibi biz, 7 Ekim’den bu yana biteviye bunları, Gazze’yi, oradaki korkunç katliamı yazıyoruz. Bu sahiplenme hem devlet adamlarımızın ve hem de her birimizin vazifesidir. Netanyahu adlı cellat, Gazze’de işlediği soykırım ve cinayetlerle, Firavunları, Nemrut’u, Neron’u, Hitler’i, Stalin’i, Miloseviç’i, Jivkov’u arkada bırakmıştır. Onların ve diğer katillerin hiçbiri kan dökücülükte Binyamin Netanyahu’ya denk olamaz. Türk habercileri, haber ajansları, radyo, TV ve gazeteleri ile yardım kuruluşları, Filistin’in, Gazzeli mazlum, mağdur ve kimsesizlerin gören gözü, konuşan ağzı ve tutan elidir. O mazlumlara, yetim ve öksüzlere, dağılmış, per-perişan olmuş ailelere biz de sahip çıkmazsak Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa karanlığa gömülür.
Sarıkamış Harekâtı’ndaki 90 bin şehîdimiz, Çanakkale’deki 253 bin şehidimiz, Harb-ı Umumi ve İstiklal Harbimizle, Kore, Kıbrıs ve teröre karşı verdiğimiz mücadelelerdeki yüz binlerce şehidimiz ebedî acımızdır. Bu onmaz acımıza yüz bin şehid de Gazze’den eklenmemeli, eklenmesin, böyle bir şey olmasın, bu facia, o raddeye varmasın! Filistin’in Fatsa’dan, Gazze’nin Gaziantep’ten, Gazzeli güzel yavruların, yavrularımızdan farkı yok. Onlar da bizim evlâdlarımızdır. Katolik İspanya’nın Müslümanları, Endülüs’ten soykırımla kazıyıp çıkarmaya başladığı tarih, 1492’dir. Bu zulüm, 1600’ün ilk çeyreğine kadar devam etti. Haçlılar, aynı zamanda, Şarkî Roma’nın düşmesinin, Konstantiniyye’nin İslâm Payitahtı olmasının intikamını alıyorlardı. Soykırım bittiğinde Endülüs Emevî medeniyetinin yükseldiği ve on milyonlarcasının yaşadığı İberik Yarımadası’nda bir tek Müslüman bırakılmamıştı. Hâlbuki Endülüs Emevîleri de insandı. 1820’lerde Rumlardan soykırım gören Mora Türkleri de insandı. 1293/1877-78 Osmanlı-Rus Harbi mazlumları Evlâd-ı Fatihân da insandı. 1940’larda Stalin’in bir gecede Kırım’dan sürüp çıkardığı Kırım Tatar Türklerinin insan olmaları gibi. Keza aynı Stalin zaliminin aynı yıllarda yurtlarından-yuvalarından söküp uzak iklimlere sürdüğü Ahıska Türkleri de insandı. Aynı şekilde, Mao’nun 1950’lerde envaiçeşit zulüm yaptığı Şarkî Türkistan’ın Uygur Türkleri de insandı, insandır. 1960’larda Rum zulmüne maruz kalan Kıbrıs Türkleri de insandı, insandır. Yirminci asrın son çeyreğinde Ermeni dehşeti yaşayan Karabağ Türkleri de, soykırım mazlumu Srebrenitsalı Boşnaklar da Jivkov’un kıydığı Bulgaristanlı Türkler de, Yunanlıların baskıladığı Garbî Trakya [Paşaeli] Türkleri de insandı ve insandır… Zalimler, bu saydığımız yerlerdeki Arap, Türk, Arnavut, Tatar, Boşnak ve Azerileri… ya Endülüs ve Mora gibi yerlerde yaptıkları misal dipli-köşeli kazıdılar veya eski nüfusa göre cüz’i miktarlarda bıraktılar… Şâyet tehlikeyi fark etmez de dikkat, şefkat ve ilgimizi Gazze’den, güney parçamızdan çekersek yarın hudutlarımızdan Kızıldeniz’e veya Nil’den Fırat’a bir tek Arap, Türk, Kürt vs. Müslüman millet kalmayabilir. Yorulmaya hakkımız yok! Aldırmamak, suça göz yummak olur. Yeniden silkinmeli! Buna mecburuz! Tarihin tekerrür etmek gibi kötü bir huyu vardır.

QOSHE - TARİHİN KÖTÜ HUYU - Rahim Er
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TARİHİN KÖTÜ HUYU

12 1
23.01.2024

TRT HABER başta olmak üzere TV’lerimiz, haber ajanslarımız, gazetelerimiz… 7 Ekim’den beri Gazze öncelikli olarak Filistin’in mağduriyetine dair yaptıkları haberlerden dolayı takdiri hak ettiler. Haberciliğimiz, büyük işlere imza attı. Şehidler bile verildi: CB İletişim Başkanlığı’nın Gazze’de dürüstçe görev yapan yerli-yabancı habercilerle kuruluşlara bir mükâfat düşüneceğini tahmin ederiz… Şu var ki bir hafta-on gündür bir tavsama gözlemliyoruz. İsrail’in Filistin’deki korkunç soykırım haberleri, haber bültenlerinin ikinci yarısında yer almaya başladı. Gazete manşetlerinden de düşer oldular. İlgi hiç kalmadı denemez ama eski sıcak sahiplenme pek görülemiyor. Türkiye’nin gazete, TV, ajans… ve haber yapan her kurum ve çalışanı, Gazze’nin, Filistin’in, Kudüs’ün, çocukların, anaların, mazlum ve mağdurların… yaşadıkları dehşetli mezalimi, hiçbir zaman kanıksamamalı. Buna hakkımız olamaz. Okuyucularımızın da bildiği gibi biz, 7 Ekim’den bu yana biteviye bunları, Gazze’yi, oradaki korkunç katliamı yazıyoruz. Bu sahiplenme hem devlet adamlarımızın ve hem de her birimizin vazifesidir. Netanyahu adlı cellat, Gazze’de işlediği soykırım ve cinayetlerle, Firavunları, Nemrut’u, Neron’u, Hitler’i, Stalin’i, Miloseviç’i, Jivkov’u arkada bırakmıştır. Onların ve diğer katillerin hiçbiri kan dökücülükte Binyamin........

© Türkiye


Get it on Google Play