İnsanlık, şu gün Gazze’de yaşanan korkunç vahşeti, dünya yaratıldığından bu yana başka bir zamanda görmedi: Şüphesiz ki değişik devirlerde de adaletsizlikler, zulümler, katliam ve soykırımlar olmuştur, oldu ama 7 Ekim 2024’ten bu yana Netanyahu Hükûmetiyle Siyonist ve Evanjelistlerin bütünüyle Filistin’e ve özellikle Gazze’ye revâ gördükleri dehşet, şiddet ve katliam ahlâksızlıkları çapında mel’unluklar, lânetlenmiş suçlar olmadı. Arz küredeki şu manzarada bir yanda vahşi katiller, bir yanda bomboş bakan gamsız seyirciler, bir yanda kötülüğün envaiçeşidine mâruz kalan mazlumlar var.
Gazze’de şimdi yalnızca gemi azıya almış İsrail’le ona destek olan insafsız devletlerin bombaları değil, açlık da ölümlere sebep oluyor. Şu acı vaziyeti yazarken bile utanmamak mümkün değil; evet, şimdi Gazze’de çocuklar açlıktan da ölmekteler! Bu ağır vebal, 2 milyar Müslümanın ve 8 milyar insanındır!.. Haberler, artık aylar veya günler yahut saatler sonra alınmıyor. Gelişmiş haberleşme imkânları, dünyanın neresinde olursa olsun iyisi ve kötüsüyle olayları ânında canlı ve görüntülü nakletmekte. Soykırım da zulüm de çoğu öksüz ve yetim aç kalmış çocuklar, gözler önünde!.. Bu manzarayı görüp de gözyaşlarını hapseden, kendini kınayacak her sözü edebilir. Şâyet öyleleri varsa bugün dünyanın vicdanlı kesiminin 1 numaralı gündemi Gazze’deki açlık, perişanlık, kimsesizlik ve hayatları mahvolan sabi-sübyan çocuklardır. Filistin’de, Gazze’de mâsum yavrular, alev yumağı bombalardan sonra şimdi de aç kalmaktan dolayı can veriyor, anaların yüreği şerha şerha yarılıyorken; susmayı tercih ederek, kelâmı olup haykırmayan, kalemi olup yazmayan, yetkisi olup kullanmayan dünyanın neresinde olursa olsun her kim varsa onlar, bu suçun, bu gaddarlığın, bu zulmün, bu soykırımın ve böylesi bir günah-ı kebâirin, büyük günahın ortağıdır. Onlara binlerce kere yazıklar olsun!.. İsrail, züccaciye dükkânına dalmış çılgın bir fil gibi kırıp-dökerek Gazze’yi enkaza çevirirken onun önüne güçlü devletler dikilmediler. Bu şerefli tavır, hiç beklenmedik bir yerden geldi. Güney Afrika Cumhuriyeti, Lahey Adalet Dîvânı’nda İsrail aleyhine soykırım suçu işleme itham ve iddiasıyla dâvâ açtı:
Mahkeme, 26 Ocak 2024 günü bu davayı görülmeye yani muhakeme yapmaya, yargılamaya değer buldu. Dosya, esaslı şekilde hazırlandığı için “şu evrak eksik, o da temin edilsin, karar gelecek celse verilecek!” gibi bir talik yaşanmadı. Temenni ederiz iddialar, yerinde bulunarak dâvâ, tez zamanda kabul edilir ve fail İsrail ile Gazze Celladı Netanyahu ve diğer suçlular hakkında soykırım kararı verilir. Türkiye, Soykırımı suç sayan andlaşmaya imza koymuş tarafları, bundan böyle esastan görülecek olan söz konusu dâvâda müdahil olarak Güney Afrika’nın yanında yer almaları için her gayreti göstermelidir. Böylece GAC, hak yolda yalnız bırakılmamış, mes’uliyyet hissi ve vicdanın sesinden haberdar onlarca devlet İsrail’in karşısına dikilmiş olur. İnsanın teninin değil, vicdanının rengi önemlidir. Kıtanın diğer ferdleri gibi Güney Afrikalının da teni siyah fakat vicdanı aktır. Siyonist ve Evanjelistlerin ise teni beyaz, vicdanı kapkara kösele rengindedir. Güney Afrika Devleti; yani Afrikalı, insanlığın ortak vicdanı oldu. Adalet Divanı’nın İsrail aleyhine vereceği “Soykırım” hükmü, eğer, BMGK’de boşa çıkarılırsa o BMGK o ândan itibaren insanlık suçu işlemiş olur. Böyle bir BM niçin var olsun? İNSANLIK TARİHİ, bundan böyle “Gazze’den önce-Gazze’den sonra!” diye tasnif edilecektir. Bakınız, adalet yolunu; ABD, AB, G20’ler yahut kişi başına millî geliri 80-90 bin dolar olan devletler değil, Güney Afrika Cumhuriyeti açtı!.. Kara kıtanın kara tenli fakat ak yürekli ve vicdanlı insanları, şimdiden sonra hep takdirle anılacaklar.

QOSHE - TEN RENGİ DEĞİL; VİCDAN MUHASEBESİ! - Rahim Er
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TEN RENGİ DEĞİL; VİCDAN MUHASEBESİ!

8 12
30.01.2024

İnsanlık, şu gün Gazze’de yaşanan korkunç vahşeti, dünya yaratıldığından bu yana başka bir zamanda görmedi: Şüphesiz ki değişik devirlerde de adaletsizlikler, zulümler, katliam ve soykırımlar olmuştur, oldu ama 7 Ekim 2024’ten bu yana Netanyahu Hükûmetiyle Siyonist ve Evanjelistlerin bütünüyle Filistin’e ve özellikle Gazze’ye revâ gördükleri dehşet, şiddet ve katliam ahlâksızlıkları çapında mel’unluklar, lânetlenmiş suçlar olmadı. Arz küredeki şu manzarada bir yanda vahşi katiller, bir yanda bomboş bakan gamsız seyirciler, bir yanda kötülüğün envaiçeşidine mâruz kalan mazlumlar var.
Gazze’de şimdi yalnızca gemi azıya almış İsrail’le ona destek olan insafsız devletlerin bombaları değil, açlık da ölümlere sebep oluyor. Şu acı vaziyeti yazarken bile utanmamak mümkün değil; evet, şimdi Gazze’de çocuklar açlıktan da ölmekteler! Bu ağır vebal, 2 milyar Müslümanın ve 8 milyar insanındır!.. Haberler, artık aylar veya günler yahut saatler sonra alınmıyor. Gelişmiş haberleşme imkânları, dünyanın neresinde olursa olsun iyisi ve kötüsüyle olayları ânında canlı ve görüntülü nakletmekte. Soykırım da zulüm de çoğu öksüz ve yetim aç kalmış çocuklar, gözler önünde!.. Bu manzarayı görüp de gözyaşlarını hapseden, kendini........

© Türkiye


Get it on Google Play