Ramazan-ı şerif, ayların en kıymetlisidir. Çünkü Rabbimize daha yakın, daha teslim olmaya çabaladığımız bir aydır. Sadece Allahü teâlânın rızasını düşünerek belli saatlerde yemeyi içmeyi bıraktığımız bir aydır. Ramazan ayı rahmet ve mağfiret ayıdır. Allahü teâlânın rahmetini, mağfiretini, feyiz ve bereketini bol bol ihsan ettiği mübarek bir aydır. Tövbe kapısının açık olduğu, günahlarımızdan arındığımız maneviyat dolu bir aydır. Ona yaptığımız duaların ret olunmadığı, ona açılan ellerin boş çevrilmediği izzet ayıdır... Oruç kalkandır. Oruç tutan mümin devamlı Allahü teâlâya karşı ibadet yapmanın şuuru içerisinde olduğu için günahlardan, haramlardan kaçınır. Elimize, dilimize, gözlerimize, kulağımıza ve diğer sair azalarımıza sahip olmaya çalıştığımız için insanı Allahü teâlânın beğenmediği işlerden alıkoyar. Ramazan ayı, aynı zamanda nefsi en güzel terbiye etmeye çalıştığımız en faziletli aydır. Ramazan ayında oruç tutarak açlık ve susuzluğa katlandığımız için iftarı iple çektiğimiz, Allahü teâlânın kerem ve lütuf ettiği, nimetlerinin şükrünü eda ettiğimiz ecri ve mükâfatı bol olan bir aydır... Ramazan ayında oruç tutmak büyük nimettir. Kimse bu nimetten mahrum kalmamalı, daha doğrusu kendini mahrum bırakmamalı. Oruç tutmayı ganimet bilip tövbe ve istiğfar etmeli. Allahü teâlâdan afv ve mağfiret dilemeli. Unutmamalıyız ki, oruç Rabbini sevenlere, nimetleri verenin o olduğunu bilenlere zor gelmez. Ramazan ayının gecesi ayrı gündüzü ayrı sevap olduğu için her saatini en güzel şekilde değerlendirmeye çalışılmalıdır. Bu mübarek ayda Kur'ân-ı kerim ile daha çok hemhâl olmalı. Kusurlarımızı fark edip düzeltmeye niyet etmeli. Allahü teâlânın rızasını kazanmaya çalışıp bir de hem kendimiz hem tüm İslam âlemi için dua etmeli. O hâlde ilk dua da benden gelsin. Herkes için bol sevap yüklü bir ay olsun inşallah... Şeyda Şahin ŞİİR Kayıkçı Sürgünde sırdaşım oldun, haydi gidelim Kayıkçı Gönülden yoldaşım oldun, haydi gidelim Kayıkçı Kürekleri çeke çeke, gözden yaşlar döke döke Nefsimizi söke söke, haydi gidelim Kayıkçı Yağmur yağar üstümüze, kimse bakmaz yüzümüze Kulak vermez sözümüze, haydi gidelim Kayıkçı Dalgalar vurur kıyıya, hesaplar sığmaz sayıya Güven olmazmış dayıya, haydi gidelim Kayıkçı Gökten şimşekler çakıyor, öfken gönüller yıkıyor. Yaren ardından bakıyor, haydi gidelim Kayıkçı Sürgünde çaylar demlenir, sürgünde gözler nemlenir. Sürgünde kimler dinlenir, haydi gidelim kayıkçı. Öfke saçınca gözlerin, kifayet etmez sözlerin. Tutmuyor artık dizlerin, haydi gidelim Kayıkçı. Balıklar da gülüyorlar, gerçekleri görüyorlar. Ardın sıra söylüyorlar, haydi gidelim Kayıkçı. Yokuşlarda yorulursun, sitemlerde bulunursun. Şükür etsen, kurtulursun, haydi gidelim Kayıkçı. Nefeslerin sayılıdır, amellerin kaygılıdır. Umutların dalgalıdır, haydi gidelim Kayıkçı. Bir an gelir, gitti derler, nefesleri bitti derler. Kendine çok etti derler, haydi gidelim Kayıkçı. Yurlar önce bedenini, giydirirler kefenini Ağlatırlar sevenini, haydi gidelim Kayıkçı. Sürgünde en önde sensin, hayallerde dünde sensin. Ceset olmuş, tende sensin, haydi gidelim Kayıkçı. Amelinle yalnız kaldın, ilk menzile yalnız vardın. Aciz şiirler yazardın, haydi gidelim Kayıkçı. Aciz-A. Gök (Sultan Divanından) DUYGU DAMLASI Kafesteki kuş... İradeli olmak, bana göre insanın kendini özgürleştirmesi demek. İradesiz olmak ise kapana kısılmak gibi ya da bir kuşun kafese kapatılması gibi. Onlarca yazı yazdım, iradesiz olmamla ilgili. Yüzlerce ya da binlerce bilemiyorum gözyaşı döktüm iradesiz olduğum için. Kendimi hep bir kafese hapsolmuş kuş gibi hissettim. Beni o hapse atan nefsimdi yani kendim. Kurtaracak olan da yine bendim... İnsan beşer, durmaz şaşar, eyler hata üçer beşer, düz ovada yürür iken, ayağı sürter düşer... Ben hep düşen oldum, şaşan oldum, kaçan oldum. Şükürden kaçtım, sabırdan kaçtım. Hayat bir nefeslik derler nefes alırsın ve son nefesini verirsin. Bundan ibaret. Geri kalanı laf-ı güzaf. O kadar değersiz işte dünyada yaşadığın, dünyalığın. İradesiz insanlar hep hataya düşer bazıları vardır ki düştüğünü bile anlamaz. İnsan önce kendine acımalı, kendini sorgulamalı. Elimizde olan anahtar ile kafesin kapısını açıp özgür olmalı. Bir kere geldiğimiz şu dünyada insan olmalı. [Rumuz: Pervane]

QOSHE - Bilenlere zor gelmez - Yetenekli Kalemler
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bilenlere zor gelmez

6 4
27.03.2024

Ramazan-ı şerif, ayların en kıymetlisidir. Çünkü Rabbimize daha yakın, daha teslim olmaya çabaladığımız bir aydır. Sadece Allahü teâlânın rızasını düşünerek belli saatlerde yemeyi içmeyi bıraktığımız bir aydır. Ramazan ayı rahmet ve mağfiret ayıdır. Allahü teâlânın rahmetini, mağfiretini, feyiz ve bereketini bol bol ihsan ettiği mübarek bir aydır. Tövbe kapısının açık olduğu, günahlarımızdan arındığımız maneviyat dolu bir aydır. Ona yaptığımız duaların ret olunmadığı, ona açılan ellerin boş çevrilmediği izzet ayıdır... Oruç kalkandır. Oruç tutan mümin devamlı Allahü teâlâya karşı ibadet yapmanın şuuru içerisinde olduğu için günahlardan, haramlardan kaçınır. Elimize, dilimize, gözlerimize, kulağımıza ve diğer sair azalarımıza sahip olmaya çalıştığımız için insanı Allahü teâlânın beğenmediği işlerden alıkoyar. Ramazan ayı, aynı zamanda nefsi en güzel terbiye etmeye çalıştığımız en faziletli aydır. Ramazan ayında oruç tutarak açlık ve susuzluğa katlandığımız için iftarı iple çektiğimiz, Allahü teâlânın kerem ve lütuf ettiği, nimetlerinin şükrünü eda ettiğimiz ecri ve mükâfatı bol olan bir aydır... Ramazan ayında oruç tutmak büyük nimettir. Kimse bu nimetten mahrum kalmamalı, daha doğrusu kendini mahrum bırakmamalı. Oruç tutmayı ganimet bilip tövbe ve istiğfar etmeli. Allahü teâlâdan afv ve mağfiret dilemeli. Unutmamalıyız ki, oruç Rabbini sevenlere, nimetleri verenin o olduğunu........

© Türkiye


Get it on Google Play