Yazar olmak istiyorum… En büyük hayallerimden biri bu! Yazdığım yazıların satırlarının arasından insanların kalbine dokunmak, tüm içtenliğimle onların hayatlarına dâhil olmak istiyorum. Bunun için de durmadan yazıyorum, bir gün daha çok kişiye ulaşmak hayaliyle yazıyorum tüm yazılarımı… Kâğıt ve kalem ebedî dostlarım, yol arkadaşlarım benim. Ayrılmaz ikililer, canciğer kardeşler… Kalem, kâğıt olmazsa içini kime dökebilir? Kâğıtsa kalem olmazsa içindeki boşluğu nasıl doldurabilir? Kalem iyi bir yazarın ya da yazanın eline düştüyse şanslıdır çünkü onun yazacağı her cümlede hatta her kelimede payı vardır. Sahi kalem olmasa, yazarlar onca satırları nasıl yazardı? Kâğıt da kucak açar kaleme, üzerine yazılan yazıları içtenlikle kucaklar. Ve ortaya bambaşka bir şey çıkar. Ortaya çıkan yazının büyüleyici etkisi vardır ve o zaman kâğıt ile kalem fısıldaşır. İkisi de o kadar mutludur ki, çünkü onlar birlikte oldukları vakit; sevgiyi, hüznü, sevinci, acıyı, dramı birlikte yaşarlar. Kalem, kâğıda sessizce fısıldar; “Bugün de güzel bir gündü; seni doldurdum taşırdım” der. Kâğıt ise gülümser: “Bak yeni, temiz, bembeyaz bir sayfa açtım. Yarın yine görüşmek dileğiyle sevgili dostum, yazacaklarını merakla bekliyorum.” “Ben de dostum” der kalem. O da gülümser. Kim bilir onları daha ne yazılar bekliyordur? Yazan, yazar olmak yolunda daha ne adımlar atacaktır? Zehra D. ŞİİR Sende ne bulduk? En sevdiklerimizi toprağa koyduk. Dünya, bilmem ki sende ne bulduk? Üç gün ağlayıp yine de güldük. Dünya bilmem ki sende ne bulduk? Hiç ölmeyecek gibi sarıldık sana, Uyduk nefsimize ve de şeytana, Âdem peygamberimizden bu yana, Dünya, bilmem ki sende ne bulduk? Hele bir sussa şu gafil nefsimiz. Çoğalır sandık aşımız, işimiz. Biter dedik, bitmedi ki derdimiz. Dünya, bilmem ki sende ne bulduk? Bir kavuştuysak, bin de ayrıldık. Ayrıldıkça sana daha çok sarıldık. Nefsimize uyduk biz hep yanıldık. Dünya, bilmem ki sende ne bulduk? Âlem, onun için yaratılmıştı. O bile kalmadı senden ayrıldı. Bu nefsimiz hep peşine takıldı. Dünya, bilmem ki sende ne bulduk? Dünyalık koydular bak adımızı, Sende kaybettik muradımızı, Bir vermedin bize beratımızı, Dünya, bilmem ki sende ne bulduk? ŞAHince ESKİMEZ KELİMELER İKRAR: 1. Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme. 2. Bildirme. 3. Kabul etme. “Sükût ikrardan gelir” atasözünde ikrar kelimesi yaşamaktadır. Eskimez kelimelerden olmuştur. İNKÂR: ("ka" uzun okunur) tahkir etme, rezil etme. TDK’ya göre: 1. Yaptığını, söylediğini, tanık (şahit) olduğunu saklama, gizleme; yadsıma. 2. Kabul etmeme, tanımama. İnkârcı: Bildiği gördüğü haberi olduğu vb. hâlde bilmediğini, görmediğini, haberi olmadığını vb. iddia etme. TAKSİR: 1. Kısaltma. 2. Bir işi noksan yapma. 3. Bir şeyi yapabilir iken çekinip yapmama. 4. (Taksîrât) kusur etme. 5. (taksîrât) kabahat, suç, günah. TAHKİR: 1. Hakaret etme. 2. Hor görme, küçük görme.

QOSHE - Kâğıt ile kalem - Yetenekli Kalemler
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kâğıt ile kalem

12 8
17.03.2024

Yazar olmak istiyorum… En büyük hayallerimden biri bu! Yazdığım yazıların satırlarının arasından insanların kalbine dokunmak, tüm içtenliğimle onların hayatlarına dâhil olmak istiyorum. Bunun için de durmadan yazıyorum, bir gün daha çok kişiye ulaşmak hayaliyle yazıyorum tüm yazılarımı… Kâğıt ve kalem ebedî dostlarım, yol arkadaşlarım benim. Ayrılmaz ikililer, canciğer kardeşler… Kalem, kâğıt olmazsa içini kime dökebilir? Kâğıtsa kalem olmazsa içindeki boşluğu nasıl doldurabilir? Kalem iyi bir yazarın ya da yazanın eline düştüyse şanslıdır çünkü onun yazacağı her cümlede hatta her kelimede payı vardır. Sahi kalem olmasa, yazarlar onca satırları nasıl yazardı? Kâğıt da kucak açar kaleme, üzerine yazılan yazıları içtenlikle kucaklar. Ve ortaya bambaşka bir şey çıkar. Ortaya çıkan yazının büyüleyici etkisi vardır ve o zaman kâğıt ile kalem fısıldaşır. İkisi de o kadar mutludur ki, çünkü onlar birlikte oldukları vakit; sevgiyi, hüznü, sevinci,........

© Türkiye


Get it on Google Play