Dünyada en önemli şeyin ne mesleğiniz ne eviniz ne arabanız ne statünüz ne de başka bir ediniminiz değil de beden ve ruh sağlığınız olduğunu kavradığınızda; hayattan beklentilerinizi minimum seviyeye indirgediğinizde işte o vakit daha rahat nefes almaya başladığınızı göreceksiniz. Bizi, biz yapan eşyalarımız ya da olduğumuz konum değildir. Rızkın sadece maddi şeyler olmadığını öğrendiğin an, insanın dünya algısı da bakış açısı da değişiyor. Dualarını da ona göre etmeye başlıyor. Sağlık, güzel ahlâk, hayırlı eş ve çevre de rızıktır. Allahü teâlânın bizi ibadet etmeye davet etmesi, kalbimizde iman aşkının olması da rızıktır. Kalbimize mukayyet olabilmek için insana, kâinata kalp gözü ile bakabilmek, gönül dili ile konuşabilmek için en çok yapacağımız dua sahip olduklarımıza şükretmektir. Gözlerimizi ulaşamadıklarımıza, hep daha fazlasına dikip elimizdeki nimetlerden de olmamak gerekir. Kanaat büyük zenginliktir. Bizi mutlu eden şeyler aslında hep yanı başımızdadır. Sahip olduğumuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her günümüz için şükredelim. Şükretmek beraberinde daha güzel nimetleri de önünüze serecektir. Önemli olan çok şeye sahip olmak değildir. Bazen mutluluk küçük sandığımız şeylerin arasında gizlidir. Bir çaya, bir kahveye bize verilen ve helal olan bütün nimetlere şükretmeyi bilmeli insan. Var olan güzelliği görebilen insan her şeyden mutlu olmayı da bilen insandır.
Elimizde olmayanlara takılıp üzülmemek gerekir. Her şeye ters yönden bakarsan bir bakmışsın hayatın da sürekli ters gidiyor. Şükrettikçe gelir bazı güzellikler. Tabii ki iktisat çok önemlidir. Tabii ki çalışmak ve kazanmak ve sonra da onu hayırlı şekilde kullanmak çok önemlidir. Ama insan sahip olduğu bütün imkanlar için kendine verilen bütün nimetler için şükrettiği zaman, inanarak dua ettiği zaman Allahü teâlâ daha iyisini daha güzelini nasip eder. Şükretmeyi unutma...
Şeyda Şahin