Odatv'den okudum.

Tarihçi Murat Bardakçı, Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Hanım’a ait hatıraların bir bölümünü yazmış.

İçim acıdı.

Vicdansızlığın ötesinde ağır bir kasıtla vatan kurtaran aslan Atatürk'ün tek kız kardeşi Makbule Atadan'a dünyada kabir azabı yaşatılmış.

Henrik İbsen'in "En güçlü insanlar genellikle yalnızdır" dediği gibi, meğer Atatürk ne kadar da yalnızmış.

Mahalle baskısının ötesinde devlet baskısından, eşyalarına el koyulmasına kadar Makbule Hanım ne büyük acılar çekmiş.

Tüm bunların büyük bölümünün İsmet İnönü tarafından yapıldığı iddiası var.

İnönü iyi bir asker ama vasat bir politikacıydı.

Atatürk ile İnönü'yü kıyas etmek bile Atatürk’ün hatırasını incitebilir.

Tarihsel eylem ve hatıratlara bakınca, Atatürk’ü içten içe kıskandığını söylemek mümkün.

İnönü'nün Atatürk’e dair gerçek düşüncelerini, Atatürk’ün kapattığı mason cemiyetlerini açması ve paralardan Atatürk’ün fotoğrafları yerine kendi fotoğraflarını koymasından da öğrenebiliyoruz aslında.

Her şey Atatürk'ün başbakan İsmet İnönü'yü 1937 Eylül’ünde yaşanan sürtüşmenin ardından görevinden alarak yerine Celâl Bayar’ı getirmesiyle başladı.

Atatürk, ölüm döşeğinde dahi İsmet İnönü'yü görmek istemedi.

CHP'nin bir adım ileri, iki adım geri gitmesinin nedenlerinden birisini, Atatürk ve İnönü doktrinleri arasında sıkışmasına bağlarım.

Hatıratın bir çok yeri beni yaraladı ama Atatürk’ün kızkardesi Makbule Hanım’la olan konuşmalarından vefat edeceği anlaşılan Atatürk’ün dediklerinin artık yapılmadığını görmek çok üzücü.

Atatürk'ün kızkardesi Makbule Hanım’ın ağzından üç anısını nakledeyim.

ATATÜRK OTORİTESİNİ KAYBEDİYOR!........

© Turktime