Çok uzun zamandır değerli ailem Ülkücü Medya'ya yazı yazmıyordum. Bu yazımla birlikte yeniden köşemi canlandırmak istedim. Bu yazım; aylardır içimde biriken ufak bir siteme ve biraz da özleme dair. Başlayalım o vakit...
*
Sitemimin de özlemimin de neye olduğunu sormayın lütfen bana. Evet içimde biriken çok şey var, ellerim paslanmış. Duygularımı içimde yaşaya yaşaya kalemi, kağıda dökmeyi unutmuşum zaten, bu yüzden sormayın bana "Ne oldu?" diye. Nereden başlasam bilmiyorum, fakat vatanhainlerinin vatanpervermiş gibi davranmalarına tahammül edemediğim bir zamandan geçiyorum.
Yüzlerine haykıramıyorum bu gerçeği, kendileriyle birlikte çevrelerini de inandırdıkları o masaldan kimsenin uyanmayacağını sanıyorlar ama yanılıyorlar.
*
Bazı insanlar bu dünyaya doğuştan vatanperver olarak gelir bazıları da vatansever olarak. Aradaki fark nedir diye soracak olursanız...
Vatanseverler; fikir değil fedai üretir. Vatanperverler ise sevmenin gereğini yapar, vatanını korur ama sadece siperde değil. Aklınıza gelebilecek her alanda vatanını sevmeyi, korumayı ve yüceltmeyi öğretir. Kısacası vatanperverler; fedai değil fikir üretir.
Peki fedai mi fikir mi? Bu vatanın fedaiye de fikre de ihtiyacı var elbette. Fakat arada öyle ince bir çizgi var ki, hiçbirimiz bu çizgiyi göremiyoruz. Bu yüzden kimi zaman kullanılıyoruz, çoğu zaman da unutuluyoruz.
Şahsen ben bu ince çizgiyi yeni görebildim. Geç mi kaldım bilmiyorum fakat bu öyle bir çizgi imiş ki sırat köprüsünden de keskinmiş...
*
Vatanseverleri ve vatanperverleri kullananların unuttukları bir şey var, ya da hiç bilmedikleri: "Vatanını sevmeden vatanperver olamazsın. Uğruna her şeyini feda etmeye ant içtiğin o kutsaliyet namına ant içmeden vatanperver olamazsın. Vatanperverliğin mayasında vatanseverlik vardır fakat sen bunu bilmezsin."
Sen, vatansever mi vatanperver mi olmak istersin diye karşındakini bir yol ayrımına sokarken, bilmezsin ki karşındakinin ruhunda her ikisi de vardır...
Vatanseverlikle vatanperverliği bir arada yaşayan ruhları küçümseme.
Onların ruhunda öyle bir ateş vardır ki, seni yakarken kendisini de yakar. Bir yudum su istersin ondan, o bir yudum suyu da ateşin üstüne döker, o ateş sönse yine kendisiyle birlikte yeniden yakar.
Sen "Bir yudum su, bir yudum su!" diye kapı kapı gezerken, o ateşin tam ortasında sessizce seni bekler. Çünkü sana hiçbir kapının açılmayacağından emindir. Şayet sana bir kapı açılırsa, onun ateşi o kapıyı da yakar, bunu çok iyi bilir...
*
Vatanperverler; yeryüzünde sırattan geçmiş delilerdir.
Vatanseverler; yeryüzünde sıratın etrafından geçmiş fedailerdir.
Vatanseverleri, özellikle vatan hainleri çok kullanır. Fakat vatansever, bunu hiçbir zaman fark etmez, niyeti temizdir çünkü, fedaidir, ne yapması gerekiyorsa onu yapar, sorgulamaz, fikir üretmez...
Aslında o da bir vatanperverdir fakat farkında değildir çünkü vatanhainleri ona bu gerçeği unutturur.
Neyse.
Bu gerçeği ; vatansever, bozkırın tam ortasında bir gün gerçek bir vatanperverle karşılaştığında anlar. Bundan sonrasını biraz masallaştıralım hadi...
*
Uçsuz bucaksız bozkırın tam bağrını yakan güneşin sıcağında, yalın ayakla dolaşan Azapay dizlerinin üstüne çöker birden. Ellerini, alnına koyarak göğe doğru bakar ve "İzini kaybettin de yerini yurdunu da mı kaybettin be Azapay! Nereye düştün sen böyle? Kopuz patlamaz, ağız oynamaz. Neredesin be Azapay? Kızıl yerle mavi gök arasında bir yerde misin? " der.
Toprak susuzluktan çatlamış, gün ağarmış ve ıssız gökte bir kartal Azapay'ın tepesinde belirmeye başlamış. Azapay, gözlerini kısarak üzerinde uçmaya başlayan o kartala bakmış. Ve birden nenesinin azığından okuduğu o cümle gelmiş aklına:" Ne zaman izini, yerini, yurdunu kaybedersen ve tam o esnada bir kartal belirirse başında bil ki; Gök Tanrı onu, sana tehlikelerden korumak için göndermiştir."
Gözleri dolmuş Azapay'ın, bu ıssızlıkta Gök Tanrı'nın kendisini unutmadığına binlerce kez şükrederek ayağa kalkmış ve yürümeye başlamış. Birden erinin hasreti düşmüş bağrına, asırlardır görmediği erini...
Azapay, hasretinden değil de öfkesinden; susuzluktan çatlayan bozkırın toprağına ayağını vurmuş da vurmuş . Baturalp asırlar önce ; Kalu Bela'da Azapay'ı bir başına bırakıp yeryüzüne gittiği için, Azapay'ın yüreğinde onulmaz bir yara açmış, öfke bırakmış. "Neden bensiz gittin yeryüzüne, neden bensiz gittin er meydanına?" diye haykırmış bir kez daha Azapay, tıpkı asırlardır haykırdığı gibi...
Yine cevap alamamış. Bir kez daha çatlamış toprak susuzluktan, bir kez daha doğmuş gün aydan.
"Toprağını sevmeyen, ekmeğine kan doğrayan, suyuna zehir katan vatansızlarla beni neden bir başıma bırakıp gittin Baturalp?" diye haykırmış bir kez daha Azapay.
İşte tam o esnada er meydanında, atının üzerinde duran Baturalp'in ağaran sakallarının arasına giren rüzgar, Baturalp'in kulağına Azapay'ı fısıldamış. Birden kendine gelmiş Baturalp ve haykırmaya başlamış:
"Azapaaaayyy!Azapay neredesin? Kızıl yerle mavi gök arasında bir yerde misin? Ses ver balam hele nerdesin?"
Azapay, uçsuz bucaksız bozkırın tam o kaybolan çizgisinde Baturalp'i görmüş ve bütün avazıyla haykırmış:
"Baturaalpp! Koşşş yetişşş !Azığımıza kan doğradılar, suyumuza od kattılar, toprağımıza el uzattılar. Koşşşş artık, Kalu Bela'da lanetlenenler yurdumuzu yıkmak üzere, koş erim koş!"
Azapay olduğu yere yığılır öylece, Baturalp atını var gücüyle Azapay'ın yanına sürer, alır onu kollarının arasına...
Ve kaybolurlar, kızıl yerle mavi gök arasında...
*
Vatansever misin vatanperver mi, şimdi soruyorum sana.
Yoksa Azapayla Baturalp'in kaybolduğu o çizgide misin hala?

QOSHE - VATANSEVER MİSİN YOKSA VATANPERVER Mİ? - Ayşenaz Çimen
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

VATANSEVER MİSİN YOKSA VATANPERVER Mİ?

18 0
21.03.2024

Çok uzun zamandır değerli ailem Ülkücü Medya'ya yazı yazmıyordum. Bu yazımla birlikte yeniden köşemi canlandırmak istedim. Bu yazım; aylardır içimde biriken ufak bir siteme ve biraz da özleme dair. Başlayalım o vakit...
*
Sitemimin de özlemimin de neye olduğunu sormayın lütfen bana. Evet içimde biriken çok şey var, ellerim paslanmış. Duygularımı içimde yaşaya yaşaya kalemi, kağıda dökmeyi unutmuşum zaten, bu yüzden sormayın bana "Ne oldu?" diye. Nereden başlasam bilmiyorum, fakat vatanhainlerinin vatanpervermiş gibi davranmalarına tahammül edemediğim bir zamandan geçiyorum.
Yüzlerine haykıramıyorum bu gerçeği, kendileriyle birlikte çevrelerini de inandırdıkları o masaldan kimsenin uyanmayacağını sanıyorlar ama yanılıyorlar.
*
Bazı insanlar bu dünyaya doğuştan vatanperver olarak gelir bazıları da vatansever olarak. Aradaki fark nedir diye soracak olursanız...
Vatanseverler; fikir değil fedai üretir. Vatanperverler ise sevmenin gereğini yapar, vatanını korur ama sadece siperde değil. Aklınıza gelebilecek her alanda vatanını sevmeyi, korumayı ve yüceltmeyi öğretir. Kısacası vatanperverler; fedai değil fikir üretir.
Peki fedai mi fikir mi? Bu vatanın fedaiye de fikre de ihtiyacı var elbette. Fakat arada öyle ince bir çizgi var ki, hiçbirimiz bu çizgiyi göremiyoruz. Bu yüzden kimi zaman kullanılıyoruz, çoğu zaman da unutuluyoruz.
Şahsen ben bu ince çizgiyi yeni görebildim. Geç mi kaldım bilmiyorum fakat bu öyle bir çizgi imiş ki sırat köprüsünden de keskinmiş...
*
Vatanseverleri ve vatanperverleri kullananların unuttukları bir şey var, ya da hiç bilmedikleri: "Vatanını sevmeden vatanperver olamazsın. Uğruna her şeyini feda etmeye ant içtiğin o kutsaliyet namına ant içmeden vatanperver olamazsın. Vatanperverliğin mayasında vatanseverlik vardır fakat sen bunu bilmezsin."
Sen, vatansever mi vatanperver mi olmak istersin diye karşındakini bir yol........

© Ülkücü Medya


Get it on Google Play