Nihat Genç yazdı…

Tayyip Erdoğan’la Anayasa Mahkemesi üzerine konuştuk, enine boyuna sorguladım, gıkını çıkartamadı, madara ettim, buyrun!

-Sayın Reis, neler oluyor, kafayı yiyeceğiz, bakın Bahçeli bey Anayasa Mahkemesi üyelerini terörist ilan etti, Kandil’e gidin, dedi, bizi de töhmet altında bıraktı! Bana ne Anayasa Mahkemesi üyelerinden, biz, olmazsa olmaz bir devlet kurumunu ve uyumunu destekliyoruz! Bu anayasayı yapan da bu üyeleri getiren de sizsiniz, bana kalsa, sicillerine bakar o görevlere hiç getirmezdim ama sicilleri AKP’lilerin sicillerinden farksız olduğu için dokunamıyor ortadan kaldıralım diyorsunuz! Verdiği kararları biz de hiç tasvip etmiyoruz ama artık yasa bu, sevmediğimiz insanlar da hukuktan yararlanır, hukuk böyle bir şey, zamanında o görevlere getirmeyecektiniz!

Reis: Çok sıkışma var, bireysel dilekçeler yüzbinleri geçti, devlet yoruluyor, sen karışma Teyyo Pehlivan, bu devlet işi, tazminat ödemekten iflahımız çıktı!

-Sayın Reis, koskoca Osmanlı İmparatorluğu altı asır hukuk düzenini ‘dilekçeyle’ yaşattı, korudu, ulemanız Diyanet’iniz hiç mi size ‘arzuhalcilerden’ bahsetmedi, arzuhalciler bugünkü avukat yerine geçerdi, halk arzuhalciye dilekçesini yazdırır, dilekçesi taa Padişah’a Sadrazam’a Divanı Humayun’a kadar giderdi…

Reis: Sen ne saçmalıyorsun Teyyo, atamız dedemiz Osmanlı’da, Anayasa Yüksek Mahkemesi mi varmış!

-Sayın Reis, hiç yanılmadım bakın bunu da bilmiyorsunuz, Osmanlı’da da yüksek mahkeme vardı, işte Divanı Hümayun nedir? Haftanın belirli günleri Padişah Divanı Hümayun’u toplar dilekçelere bakardı, çoğu zaman Sadrazam ve vezirler başkanlık yapardı, hatta eyaletlerde de eyalet valisi divanı toplardı! Ayrıca Divani Hümayun’un ayrı ayrı daireleri gibi ‘kalemleri’ vardı, mesela bir dava geldiği zaman, bu dava kanunla çözülsün ya da şeri (şeyhülislam makamına havale edilsin) mahkemede görülsün diye tasnif edilirdi!

Reis: Saçmalama ne yani atamız Osmanlı’da da ‘temyiz’ mi vardı?

-Sayın Reis, Necip Fazıl okuyarak tarih öğrenmişsin, Osmanlı’nın temyiz mahkemesi Divani Hümayun’du! Sıradan insanlar dahi kadının hükmünü beğenmeyince davayı dilekçeyle Divani Hümayun’a gönderirdi! Allah aşkına efendim, sayın Devlet Bahçeli şimdi Divani Hümayun’a terörist dese ayağa kalkarsanız!

Reis: Teyyo iş bildiğin gibi değil, verdikleri kararlar hep teröristlerin işine yarıyor!

-Sayın reis, jargon olarak terörist demekle hukuk terminolojisi olarak terörist demek çok farklı, siyasiler jargon olarak terörist suçlaması yapıyor ancak hukuk terminolojisi suç delilleri oturmadığı için siyasilerin jargonunu kullanamaz, kullanamıyor!

Reis: Atamız Osmanlı olsaydı hepsini tek tek asardı!

-Sayın Reis, elinizden tutan mı var buyur asın, Osmanlı’ya da hakaret etmeyin, bakın Osmanlı’da iki ceza vardı, biri Allah’a karşı işlenilen affedilmez cezalarda ‘had’ cezası, ki karşılığı recmdir, taşlamadır, idamdır, diğeri tazminat gibi daha yumuşak ‘ta’riz cezasıdır, bakın Osmanlı altı asır boyunca Kur’an’da açıkça yazdığı halde ‘zina’ suçuna ceza vermedi, Osmanlı tarihi boyunca recm cezası bir kez verilmiş!

Reis: Ne yani bre kafir Teyyo, haşa Osmanlı’nın Allah’ın hükmüne karşı mı geldiğini söylüyorsun!

-Sayın Reis, ulemanız Hayrettin Karaman olunca cehaletinizin dibi görünmüyor, evet, Osmanlı, zina cezası ağır olduğu için, zina yerine ‘fil’i şen’i diye bir kavram bulup suçu hafifletmiş, yani Kur’an hükmünü altı asır yandan dolanıp yumuşatmış!

Reis: Karıştırma işi Teyyo, Devlet beyle aynı kanaatteyim bunların alayı terörist!

-Sayın Reis, devamlı tekrar tekrar terörist demek, bakın, Osmanlıcada ‘müstemirre’ diye bir kavram var, devamlı sürüp giden tekrar, demek! Diyelim adamın biri birine saldırdı ancak adam bir cezayla kurtulacak, kurtulmasın en ağır şekilde cezalandırılsın diye arzuhalciler, kadılar, divanı hümayun, şeyhülislam suçu ‘şakiliğe’ sokmak için tekrar-tekrar alışkanlık yaptı anlamında ‘müstemirre’yi kullanıp davalıyı şakilikten (eşkiyalıktan) idam ederdi! Yani adamı idam edip kurtulalım devleti de halkı da koruyalım, diye! Buradan ne anlıyoruz, devletler değişse de ‘terörist’ suçlaması değişmiyor! Terörist suçlaması çünkü kadıya valiye adamı ortadan kaldırmak için kolaylık sağlıyor! Hukuk süreçleri belge ister uzundur sancılıdır! Evet PKK’ya çalışıyorlar doğru ama şahit lazım belge lazım, yoksa İnsan Hakları mahkemesinden geri dönüyor, al başına iş!

Reis: Atalarımızın Osmanlısı olsaydı bunların hiçbiri yaşayamazdı, bunları başımıza laik Cumhuriyet rejimi açtı!

-Sayın Reis, hayaller içinde yaşıyorsunuz, Osmanlı olsaydı bir kere hanedan dışından sizleri Cumhurbaşkanı yapmazdı! Tarikatlar olsaydı sizi şeyhlerine ibrikçi bile yapmazlardı, sizi Cumhurbaşkanı yaptıran Cumhuriyet! Osmanlı olsaydı dedikodusu ayyuka çıkmış servetleri ‘müsadere’ ederdi! Müsadere en büyük cezalardandır, vezir sadrazam demez, elindeki bütün mal varlıklarını alır sizi de yedi sülalenizle Fizan’a sürerdi! Ayrıca Osmanlı’da ‘kasâme’ yasası vardı, yani bir suçu ihbar etmeyen ve üstünü örten ahali o suçtan yargılanırdı, ki, hepiniz etrafınızdaki pisliklere sustuğunuz için alayınız ortadan kaldırılırdınız!

Reis: Teyyo, senin aklın ermez bu işlere, ben Cumhurbaşkanı olarak görevlerimi yapıyorum, devletin itibarı kurumlar arası uyumundan şerefinden sorumluyum!

-Sayın Reis, şeref demek, ırz, demektir, diyelim bir kadına tecavüz edildi, burada kadının mekanına bedenine ve ırzına bir saldırı var, Osmanlı kadının ırzına saldırıyı kendine yapılmış saldırı olarak görür, kadının mekanı, bedeni onurunu kendi onuru olarak görür, yani ‘ırz’a sahip çıkar! Osmanlı’ya çok hevesliyseniz önce devletin ‘ırz’ını koruyun! Anayasa Mahkemesi’ne yapılan saldırı devletin mekanına bedenine onuruna varlığına saldırıdır! Devletin başı olarak devletin ırzını-şerefini korumakla görevlisiniz!

Reis: Ulan Teyyo, okudun iki kitap başımıza allame kesildiniz, Devlet bey doğru diyor alayınız teröristsiniz!

-Sayın Reis, Gezi’ye on milyon kişi biz de katıldık, on milyon insanı teröristlikle itham etmek akıl alacak iş değil! Bakın siyasi partiler yasamızda etnik siyaset yapmak parti kapatmaya sebeptir, ama kapatamıyorsunuz, çünkü CHP de sizinle aynı kafada. Siz de hedepeliler ‘kürt demek’ yasaklandı diyecekler diye korkuyorsunuz, işte her akşam Meclis’te etnik siyaset yapıyorlar, dün akşam vatan haini Seyit Rıza’nın ölüm yıldönümünü dahi kutladılar! Ortada aleni suç var, her akşam Meclis TV’de etnik siyasetin dibini buluyorlar, sizin de Anayasa Mahkemesi’nin de Devlet bey’in de gıkı çıkmıyor! Etnik siyasete gelince maşallah hepiniz mecliste anlaşmış Cumhuriyet yasalarını çalıştırmıyorsunuz, işte tarikatlar yasa dışı, maşallah Devlet beyin de sizin de CHP’nin de yasa dışı tarikatlara gıkınız çıkmıyor! Dün sizinle çalışan Fetöcüleri tek tek bildiğiniz halde halen orduda hukukta ama sizinle üleşiyorlar diye gıkınız çıkmıyor, bugüne kadar bir AKP’linin ya da Hulusi Akar’ın bir tek Fetöcüyü savcılığa ihbar ettiğini gördünüz mü, sizin derdiniz başka, benden başka saraydan başka ses çıkmasın istiyorsunuz!

(Yan odalardan şarkı türkü gırla gidiyor, oyun havası sesleri geliyor, koro halinde: Beyoğlu’nda Gezersiiiiiiin! Gözleriiiiniiiii Süzersiiiiin! Sevdiceğiiiim Yavrucağıııımmmm….)

Reis: (telaşlanarak) -Nedir bu sesler, yine bir Gezi kalkışması mı?

(Yan odadan sesler daha da yükselir: ‘Ahhh ahhhh fıkır fıkır fıkırdama gel bana gel… Ah ahhh, şıkır şıkır şıkırdama gel bana geeeellll!’)

-Endişelenmeyin Reis bey, devletin yıkımını Anayasa Mahkemesi’nin ortadan kaldırılmasını kutluyorlar, asıl devlete kastedenler işte sarayınızda yan odalarda göbek atıp kutlama yapıyorlar!

Reis: Fıkır fıkır, anlayamadım, fıkır fıkır fıkırdama, ne söylemek istiyorlar!

-Sayın Reis, fıkır fıkır fıkırdama derken gerdan kırıp göğüslerini oynatıyorlar!

Reis: Sonrası da karışık, şıkır şıkır şıkırdamaaaaa, ne demek!

-Sayın Reis, şıkır şıkır şıkırdama derken de kalça sallayıp göbek atıyorlar, devlet fıkır fıkır kaynıyor biz de şıkır şıkır oynuyoruz, demek!

Reis: Orayı da anladım, da, ‘gel bana geeel’ ne demek!

-Sayın Reis, Anayasa Mahkemesi’ni kucağa oturtmuşlar, haşırt, geçireceğiz anlamında, ‘gel bana geeel’ diyorlar!

Reis: Hayır hayır, gel bana geel, demek, bu devleti tahkir ve tazyif’e girer!

-Valla Reis Bey, Anayasa Mahkemesi’ne bir dilekçeyle şikayette bulunmamız lazım ‘fıkır fıkır fıkırdama-şıkır şıkır şıkırdama’ anayasaya uygun mu diye!

Reis: Ne soracağım teröristlere, işim yok teröristlerden akıl mı alacağım!

-Valla Reis, dedikodular ayyuka çıktı, bence de mesele Can Atalay meselesi değil, içinizde söyleyemediğiniz Anayasa Mahkemesi’ne karşı başka bir korku var, hani Ergenekon Savcılığı yaptığınız günlerden kalan bir korku! Ulan bunlar böyle giderse, bugün ses çıkartma yarın ses çıkartma, bunlar kalkıp bizi de kapatırlar, kapatıp mahkemeye taşırlar diye! Bu adamları daha önceden tanıdığınız vesayeti orduyu hukuku birlikte ortadan kaldırdığınız için bu işin sonu nerelere varır diye malı gözünden tanıyor korkuyorsunuz!

(Yan odalardan koro halinde ‘Bahçe Duvarını Aştım, Sarmaşık Güllere Dolaştım’ türküsü söylenir!)

-Dinle dinle, bakın Reis, şimdi de ‘sarmaşık güllere dolaştım’ı söylüyorlar, ne anlama geliyor….

Reis: Sus be Teyyo, ne anlama geldiğini biliyorum, zehirli sarmaşıklar devleti sarmış, hepsini budayacaksın, gül dediğin bir tane olur, saçak saçak bin kafadan bin ses olur mu, sarayın önüne bir gül yeter! Osmanlı diyorsun, Osmanlı’da padişah bir taneydi!

(Yan odada oyun havaları biter bir solo şarkı başlar: ‘Dün Gece Mehtaba Dalıp Hep Seni Andım, Öyle Bir An Geldi ki Mehtap Seni Sandım….’)

Reis: Bunlar iyice azıttı, şimdi de şarkı mı söylüyorlar?

-Heyecanlanmayın Reis, endişelenmeyin, ayaklanma kalkışma falan yok, bakın sizi nasıl övüyorlar: Öyle Bir An Geldi ki Mehtap Seni Sandım, diyorlar, yani devletin mehtabı sizsiniz!

Reis: Bak bu güzel oldu, sus, ses çıkartma da devamını dinleyelim! Bak ne diyeceğim, Devlet Bey’i de davet edelim birlikte döne döne söyleriz!

-Sayın Reis Devlet beyi karıştırma bu işe, şimdi ‘mehtap’ deyince pavyondaki mehtap sanır, silahlar çekilir, bir arıza çıkar! Ne diyeceğim Reis, hazır havaya girip alemlere dalmışken, Ankaralı Turgut’tan söyleyelim:

-(Türkü sözleri): Yeye yeye bitmiyor koçum, sanki hacıbaba tekkesi!

Dinle Reis, türkünün burası çok anlamlı: -Dar Geldi sana Ankara, Şaziye de kaçmış Osman’a… Çin Çin Japon Japon… Simit ayran kaç para, çek çek dünyanın kahrını vur vur rakı şaraba!

-Sayın Reis, son bir laf geçirebilir miyim size?

Reis: Buyrun geçirin!

-Sayın Reis, dünya beşten büyüktür diyorsunuz ama Türkiye’ye üç tane bağımsız yargı organını çok görüyor, gücü tek kişiye topluyorsunuz!

QOSHE - Bilgimle kültürümle Tayyip Erdoğan’ı nasıl dövdüm - Nihat Genç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bilgimle kültürümle Tayyip Erdoğan’ı nasıl dövdüm

123 21
16.11.2023

Nihat Genç yazdı…

Tayyip Erdoğan’la Anayasa Mahkemesi üzerine konuştuk, enine boyuna sorguladım, gıkını çıkartamadı, madara ettim, buyrun!

-Sayın Reis, neler oluyor, kafayı yiyeceğiz, bakın Bahçeli bey Anayasa Mahkemesi üyelerini terörist ilan etti, Kandil’e gidin, dedi, bizi de töhmet altında bıraktı! Bana ne Anayasa Mahkemesi üyelerinden, biz, olmazsa olmaz bir devlet kurumunu ve uyumunu destekliyoruz! Bu anayasayı yapan da bu üyeleri getiren de sizsiniz, bana kalsa, sicillerine bakar o görevlere hiç getirmezdim ama sicilleri AKP’lilerin sicillerinden farksız olduğu için dokunamıyor ortadan kaldıralım diyorsunuz! Verdiği kararları biz de hiç tasvip etmiyoruz ama artık yasa bu, sevmediğimiz insanlar da hukuktan yararlanır, hukuk böyle bir şey, zamanında o görevlere getirmeyecektiniz!

Reis: Çok sıkışma var, bireysel dilekçeler yüzbinleri geçti, devlet yoruluyor, sen karışma Teyyo Pehlivan, bu devlet işi, tazminat ödemekten iflahımız çıktı!

-Sayın Reis, koskoca Osmanlı İmparatorluğu altı asır hukuk düzenini ‘dilekçeyle’ yaşattı, korudu, ulemanız Diyanet’iniz hiç mi size ‘arzuhalcilerden’ bahsetmedi, arzuhalciler bugünkü avukat yerine geçerdi, halk arzuhalciye dilekçesini yazdırır, dilekçesi taa Padişah’a Sadrazam’a Divanı Humayun’a kadar giderdi…

Reis: Sen ne saçmalıyorsun Teyyo, atamız dedemiz Osmanlı’da, Anayasa Yüksek Mahkemesi mi varmış!

-Sayın Reis, hiç yanılmadım bakın bunu da bilmiyorsunuz, Osmanlı’da da yüksek mahkeme vardı, işte Divanı Hümayun nedir? Haftanın belirli günleri Padişah Divanı Hümayun’u toplar dilekçelere bakardı, çoğu zaman Sadrazam ve vezirler başkanlık yapardı, hatta eyaletlerde de eyalet valisi divanı toplardı! Ayrıca Divani Hümayun’un ayrı ayrı daireleri gibi ‘kalemleri’ vardı, mesela bir dava geldiği zaman, bu dava kanunla çözülsün ya da şeri (şeyhülislam makamına havale edilsin) mahkemede görülsün diye tasnif edilirdi!

Reis: Saçmalama ne yani atamız Osmanlı’da da ‘temyiz’ mi vardı?

-Sayın Reis, Necip Fazıl okuyarak tarih öğrenmişsin, Osmanlı’nın temyiz mahkemesi Divani Hümayun’du! Sıradan insanlar dahi kadının hükmünü beğenmeyince davayı dilekçeyle Divani Hümayun’a gönderirdi! Allah aşkına efendim, sayın Devlet Bahçeli şimdi Divani Hümayun’a terörist dese ayağa kalkarsanız!

Reis: Teyyo iş bildiğin gibi değil, verdikleri kararlar hep teröristlerin işine yarıyor!

-Sayın reis, jargon olarak terörist demekle hukuk terminolojisi olarak terörist demek çok farklı, siyasiler jargon olarak terörist suçlaması yapıyor ancak hukuk terminolojisi suç delilleri oturmadığı için siyasilerin jargonunu kullanamaz, kullanamıyor!

Reis: Atamız Osmanlı olsaydı hepsini tek tek asardı!

-Sayın Reis, elinizden tutan mı var buyur asın, Osmanlı’ya da hakaret etmeyin, bakın Osmanlı’da iki ceza vardı, biri Allah’a karşı işlenilen affedilmez cezalarda ‘had’ cezası, ki karşılığı recmdir, taşlamadır, idamdır, diğeri tazminat gibi daha yumuşak ‘ta’riz cezasıdır, bakın Osmanlı altı asır boyunca Kur’an’da açıkça yazdığı halde ‘zina’ suçuna ceza vermedi, Osmanlı tarihi boyunca recm cezası bir kez verilmiş!

Reis: Ne yani bre kafir Teyyo, haşa Osmanlı’nın Allah’ın hükmüne karşı mı geldiğini söylüyorsun!

-Sayın Reis, ulemanız Hayrettin Karaman olunca cehaletinizin dibi görünmüyor, evet, Osmanlı, zina cezası ağır olduğu için, zina yerine ‘fil’i şen’i diye bir kavram bulup suçu hafifletmiş, yani Kur’an hükmünü altı asır yandan dolanıp yumuşatmış!

Reis: Karıştırma işi Teyyo, Devlet beyle aynı kanaatteyim bunların alayı terörist!

-Sayın Reis, devamlı tekrar tekrar terörist demek, bakın,........

© Veryansın TV


Get it on Google Play