Nihat Genç yazdı…

(Hayat pahalılığı nefes alınamaz korkunç hale gelince Cumhurbaşkanlığı başkanlığında ekonomik kurul toplandı ve seçim öncesi acil ekonomik kararlar aldı!

Tayyip Erdoğan bakanlarıyla toplantı halinde, Abdülkadir Selvi, Özhaseki, Tarım Bakanı, Diyanet Başkanı, Murat Kurum, Mehmet Şimşek ve tutanakları aşağıda!)

Tayyip Erdoğan: -Nedir bu arkadaşlar, etin fiyatı 1000 lira olmuş, bir dilim pastırma 30 liraya geliyor, millet açlıktan kırılıyor, önümüzde de seçim var, bu sefer iş çok kötü arkadaşlar, bir çare bulmalıyız!

Murat Kurum: -Efendim, AKP iktidarıyla petrolü bulduk altını bulduk, beş yüz bin konut inşa ettik, ama maalesef et’i bulamadık!

Tayyip Erdoğan: -Arkadaşlar bu ramazan iftar programlarını iptal ettik, milletin gözü önünde iftar vermek yok, ayrıca, incecik fidan gibi fit olmayan başkan adayları da halkın önüne çıkmasın!

Abdülkadir Selvi: -Efendim gammazlamak gibi olmasın ama her akşam CNN’e çıkan arkadaşım Zafer Şahin çok dikkat çekiyor, millet, yemiş yemiş çatlamış diyor, yerine daha süzülmüş bir arkadaş koysak!

Tayyip Erdoğan: -Artık iri yapılı cüsseli şişko görüntülü tek aday kalmayacak!

Abdülkadir Selvi: -Efendim, adaylarımızın sokaklara astığımız pankartlar çok sorunlu, vallahi suratları kalın enseleri pankarta da sığmıyor sokağa da, maşallah besili dana gibiler!

Tayyip Erdoğan: -Hemen kaldırın, hemen kaldırın!

Abdülkadir Selvi: -Efendim, vekillerimizin .ötleri uçak koltuklarına sığmadığı için Türk Hava Yolları çift kişilik koltuk modelli uçak siparişi verdi!

Tayyip Erdoğan: -Nasıl olur, vekil arkadaşlar Meclis koltuklarına pek rahat sığıyorlar!

Abdülkadir Selvi: -Efendim, Allah razı olsun, Meclis koltukları Özal’ın Demirel’in Erbakan’ın .ötüne göre yapılmış, şimdilik sorun yok, ancak, Meclis lokantası yirmi liraya pirzola verirse yakında bir sıkıntı çıkabilir!

Tayyip Erdoğan: -Abdülkadir sen bu işlere karışma, şimdi hemen Hürriyet ve Sabah ve Yeni Şafak laiklerin mangal partilerini sık sık ekrana taşısın, bizim vekilleri de yer sofrasında çorba içerken gösterin! Laik muhaliflere bakın, maşallah daha çok yemek için kusan Romalılar’a dönmüşler, bir de millet aç diyorlar, hepsini ifşa edin!

Abdülkadir Selvi: -Efendim Sabah Gazetesi’nden Abdurrahman Şimşek arkadaşımız çok ciddi bir istihbarat aldı!

Tayyip Erdoğan: -Hayırdır!

Abdülkadir Selvi: -Efendim, laikler kozmik odanın intikamını almak için harekete geçti, Meclis’te gizli ‘kusma odamızı’ keşfetmişler! Hani Meclis lokantasından ucuza beleşe daha çok yemek için vekillerimize kimseyi rahatsız etmeden açtığımız gizli kusma odasını!

Tayyip Erdoğan: -Benim de kamera görüntülerim var mı?

Abdülkadir Selvi: -Efendim en çok Binali Yıldırım’ın var, sabah akşam!

Tayyip Erdoğan: (Diyanet Başkanı’na) –Kusma Odası’nın görüntüleri ifşa olmadan Menzil dergahından mübareklerin görüntülerini ekrana verin, millet, bunlar Allah aşkıyla sabah akşam yemeden içmeden hu çekiyorlar, diye kendilerinden geçsin, iktidarımıza imanları tazelensin!

Diyanet Başkanı: -Efendim, Menzil de tırt çıktı, yüz kilodan aşağı elimizde mürit kalmadı, biz, Allah için hu hu hu, zikr çekiyorlar sanıyorduk, meğer tavukları kuzuları bütün bütün yutmak için, nefes açıyorlarmış!

Tayyip Erdoğan: -Emekli de emekli, kimmiş emekli yahu, biz iktidara geleli 20 yıl oluyor, yirmi yılda emekli olmadık herhalde, bu emeklilerin hepsi laik rejimden elimize kaldı patladı!

Abdülkadir Selvi: -Doğru diyorsunuz efendim, içeri tıktığımız 28 Şubatçı paşalar maşallah 90 yaşını geçti hala dipçik gibiler! Sizden önceki Ahmet Necdet Sezer maşallah yüz yaşına vardı ve hala maaş alıyor!

Mehmet Şimşek: -Efendim aslında yeterince etimiz var ancak milletimiz çok enerjik çok hareketli! Millet olarak çok koşturuyor çok yoruluyoruz ve tabii çok fazla kalori yakınca, et yetişmiyor!

Sağlık Bakanı Koca: -Efendim acilen pandemi kısıtlamalarına geçmeliyiz! Muhalif laiklere bakın, sabah akşam yürüyüş yapıyorlar, tabii ki acıkırlar, bütün yürüyüşleri yasaklamalıyız! İnsanların otobüs metro durağına yürüyecek kadar takatları da kalmadı! Minibüsçülere söyleyelim milletin kapısına kadar gelip alsınlar!

Tayyip Erdoğan: (Murat Kurum’a) –Murat İstanbul’da açacağınız metrolar bin km’yi geçti, şimdi, planları değiştir, herkesin kapısının önüne kadar tünel aç, milletin yürüyecek hali kalmadı!

Mehmet Özhaseki: -Efendim, Sağlık Bakanımız doğru diyor, futbolcular da her gün antreman yapıp enerji harcıyor, seyirciler de bağırıp çağırıp acıkıyorlar! Emekliler aç diyoruz da, aç insan, evden kalkıp parka camiye kadar nasıl geliyor!

Diyanet Başkanı: – Efendim, enerji tasarrufu için namazları oturarak kıldıracağız! Secde rükü, ayağa kalkıp enerji sarfiyatı olmasın! Dua faslında kolları havaya kaldırmak da enerji tüketiyor, dua için elleri havaya kaldırmayalım!

Tarım Bakanı: – Efendim bir sığır bir koyun nereden baksan bir yılda yetişiyor, bize daha hızlı yavrulayacak çoğalacak yeni bir ürün lazım! Valla Hristiyanlara dünya kolay, domuz dediğin dokuz doğuruyor, bizim ineklerin doğurması bayramdan bayrama!

Tayyip Erdoğan: -Arkadaşlar, domuz dinimizce günah, domuz konusuna girmeyelim! Çözüm yine Menzil’de, iyice inceleyin milyon sığırı birkaç yılda nasıl beslemiş büyütmüşler!

Fahrettin Koca: -Efendim, en hızlı doğuran fare! Bakın eski Türkler dağ sıçanı yerdi, bugün tarlalarımızı zaten fareler istila etmiş! Şurada Diyanet bir fetva versin, fare üretimine geçelim! Çinliler fareyle köpekle bir milyar insanı doyuruyor!

Tayyip Erdoğan: -Çöple lağımla besleyip milyonlarcasını iman inanç sahibi yapmak arkadaşlar iktidarımızın en büyük başarısıdır, çöp demeyelim, sürdürülebilir kalkınma için geri dönüşüm diyelim! (Abdülkadir Selvi’ye) –Abdülkadir sarayın çöplerini hep CNN’e Sabah’a, ayıp oluyor ama?

Abdülkadir Selvi: -Efendim vallahi bir şey aldığımız yok hepsini Filistinli kardeşlerimizle pay ediyoruz!

Tayyip Erdoğan: -Arkadaşlar bu böyle olmayacak, etin yerine ikame edeceğimiz bir yiyecek bulmalıyız? Yoksa et yerine nohutu mu dayasak!

Tarım Bakanı: -Nohut da kalmadı efendim, hepsini Gazze’ye Somali’ye Sudan’a Arakan’a gönderdik!

Tayyip Erdoğan -Okunmuş nohut verelim, üfleyip okursak bereketli olur çoğalır, her emekliye maaşı yanında bir adet ‘okunmuş’ nohut!

Diyanet Başkanı: -Efendim silolar dolusu nohutu tek tek okumak enerji kaybı, milyonlarca nohutu tek tek üflemeye hocalarımızın nefesi enerjisi yetişmez, bakın, hocalarımız, bir koyuna bir danaya, beş vakit namazı zor okuyorlar, araya sela da girince, vallahi bir dana yetişmiyor! Fazladan nohut okuma işi için hocalarımıza yanında keklik bıldırcın ördek kaz hediye etmeliyiz!

Tayyip Erdoğan: -Tamamdır ancak okunacaklar arasına fasulye de mercimek de Kanal İstanbul projesini de karıştırsınlar!

Diyanet Başkanı: -Efendim mercimeklerin okunması daha büyük külfet olur, tek tek o kadar mercimeği okumak enerji kaybı!

Tayyip Erdoğan: -Uzatma be adam, her tarikatın önüne bir çuval mercimek koyar tarikat tarikat bölüştürürüz, tek tek olmazsa çuval çuval okuturuz!

Tarım Bakanı: -Efendim, sorun kültürde alışkanlıklarda, bizim hükümetimiz ne güzel bir lokma bir hırkayla yaşayıp kıl kanaat geçiniyor, ancak bizden önceki laik Türk mutfağı deyince etsiz kebapsız yemek yok! Önce mutfaktan menülerden eti kaldıralım! Sonra inek koyun sığır resimlerini kaldıralım! Özal döneminde ‘mercimek teyze’ vardı, mercimek köftesi yapardı!

Fahrettin Koca: -Efendim, bence Kaan uçağını her gün uçuralım, millet havaya baksın!

Tayyip Erdoğan: -Arkadaşlar, çok yemiş kilolu arkadaşlarımızı ekrana çıkartmayalım! Millet Binali’yi görünce, bakın nasıl yemiş yemiş çatlamış diyor! 80 kilo üzerindeki bütün bakan arkadaşlara sesleniyorum ortalıkta görünüp milletin aklına karpuz kabuğu düşürmesinler!

Diyanet Başkanı: -Efendim ne cami hocalarımızda ne Menzil’de doksan kilonun altında Müslüman kalmadı, biz en iyisi mi, Acun Ilıcalı’dan akıl alalım, yarışmacıları her gün aç kalıyor ama her gün çamurun içinde kurvarda ölesiye süründürüp yarıştırıyor, koşturuyor! Nasıl başarıyor hükümetimize bir brifing versin, bu mucizenin hikmeti nedir, öğrenelim!

Tarım Bakanı: -Efendim, biz neyi dert ediyoruz, bu milletin karnı doyarsa .ötü kalkar, bir daha bize oy vermez! Bize ancak çaresiz umutsuz insanlar oy verir! Karınları doyarsa güç gelir, beyin çalışır!

Tayyip Erdoğan: -Doğru diyorsun, biz en iyisi mi lafla karın doyurmaya devam edelim!

Diyanet Başkanı: -Doğru diyorsunuz efendim, dinimiz kelamdır, sözdür, dinimiz ruh sağlığı içindir, beden dediğin fanidir gelip geçicidir, aslolan ruhumuzdur, insanlar ruh gibi olmadan dinin emirlerini anlayamaz!

Tayyip Erdoğan: -Başkan doğru diyorsun, biz ruhlardan sorumluyuz! Hocalarımıza bir sor bakalım, kilolu şişko bir melek var mı?

Diyanet Başkanı: -Efendim, ne kilosu, Allah’ın mübarekleri, melekler yemez içmez!

Tarım Bakanı: -Efendim, bu ne güzel haber, hükümetimizin kerametine mucizesine şimdi uyandım, biz 80 milyonu sonunda ‘melek’ yapmışız!

Mehmet Şimşek: -Vallahi büyük fikir, benim de gözlerim dolar görmekten yorulmuş, yok efendim, Merkez Bankası’nın döviz altın stokları azalıyormuş! Geçecen sen bunu, Merkez Bankası stoklarını ‘meleklerle’ dolduralım!

Tayyip Erdoğan: -Gerçekten büyük fikir, sorarlarsa melekler nerede diye, biz de melekler görünmez deriz, sorarlarsa 125 milyar doları kim kaybetti, melekler uçurdu deriz!

Mehmet Özhaseki: -Aklınla bin yaşa reisim! Hakikaten ülkemizde dolandırıcılar da görülmüyor, ihaleciler görünmüyor, uyuşturucu baronları görülmüyor, israf şatafat da görülmüyor, sömürgeci şirketler her tarafı oymuşlar zehirlemişler ama hiç görünmüyorlar, yahu, Suriye’den on milyonlar getirdik, onlar da görülmüyor! Bir mucize başarmışız!

Tayyip Erdoğan: -Yaaa, biz Alper Gezeravcı’yı uzaya niye gönderdik! Çocukken Uzay Yolu’nu izlemiştim, orada ışınlanıp görünmez oluyordu!

Diyanet Başkanı: -Çok yaşa Reis, İslam bir ışınlanma dinidir! Işın, Allah’ın nuru! Bakın Menzil’in orduda hukukta ihalelerde varlığı hiç görülmüyor!

Tayyip Erdoğan: -Kendine pay çıkartma, Menzil’i görülmez yapan imanlı inançlı dini bütün savcılarımız!

Mehmet Şimşek: -Arkadaşlar, farkında mısınız, hala konuya giremedik!

Diyanet Başkanı: -İtiraz ediyorum efendim, konunun tam içindeyiz, insan dediğimiz rüya aleminde yaşar! En güzel rüyaları fit insanlar yaşar! Yemiş içmiş çatlamış insanlar rüyasında kabus görür! Arkadaşlar iyi yoldayız! İnsanlar niye bir Allah’a inanır, çünkü ‘hiçlik’ten korkar! Hükümetimiz insanımızı hiçliğe alıştırdı!

Tayyip Erdoğan: -Kes felsefeyi başkan, çözüm uyumak, uyutmak! Adamlar zaten emekli, sabahın beşinde şeytan gibi ayaklanıp uyanmanın alemi ne! Bir kanun çıkartalım emekliler günün 22 saati uyusunlar! Arada kalan iki saat de TV seyrederler, TV ekranı da akvaryum göstersin, o iki saatleri renkli japon balıklarına bakıp, Allah’ın hikmetine bak deyip hükümetimize iman etsinler!

Tarım Bakanı: -Doğru diyorsun Reis, huzurlu insan sağlam uyur iyi uyur, melekler gibi uyur!

Tayyip Erdoğan: -Benim aklım hala uyanık kalacakları o iki saatte kaldı, o uyanık iki saatten korkuyorum, o iki saatlik süreyi azaltmanın yolu yok mu? O iki saatte uyanıp sandığa giderlerse vay halimize! Zaten emekli olmuşlar, yaş yetmiş iş bitmiş, bu uyanıklık sürecini daha aza indirsek, bir yolunu bulalım, hiç uyanmasalar!

Fahrettin Koca: -Yeni bir pandemi başlatıp nüfusu kıralım!

Tayyip Erdoğan: -Yeni bir covid virüsü bulmalıyız, öcü geliyor öcü diye milleti korkutmalıyız! Aşısı nedir nasıl tedavi edilir dendiğinde, aşısı uyku deriz ancak çok uyuyan bu virüsten kurtulur diyelim, millet paso uyusun!

Abdülkadir Selvi: -Bence emekliler uyurken üstlerine çimento dökelim! Ya da Zafer Şahin’i gönderelim uykuda emeklilerin üstüne binsin!

Diyanet Başkanı: -Uyuyunca vakit namazlarını kaçırırız diye çok üzülmezler mi, şöyle bir fetva mı versek: en iyi ibadet uykudur! Efendim, Bakara suresinde Allah uyumaz, denir! Kehf suresinde ise onları mağarada uyuttuk, denir! Yani Allah’a Kur’an’a yakınlaşmak için ‘uyumak’ en büyük ibadettir!

Mehmet Şimşek: -Ne güzel anlattın başkan, vallahi uykum geldi!

Tayyip Erdoğan: -Ee o zaman nasıl oy sandığına gelip oy verecekler?

Diyanet Başkanı: -Efendim, Yasin suresinde, ‘bizi uykuya bıraktıkları yerde bizi kim diriltti kaldırdı’ denir! Sandıklarla bizi uyandıran kim, kim olacak, Dünyanın uyanığı Tayyip Erdoğan, deriz!

Tayyip Erdoğan: -Doğru diyorsun başkan, uyuyanları biz kaldırdık! Laik düzeni biz kaldırdık, baş örtüsü yasaklarını kaldırttık, tarikatları orduya hukuka biz soktuk, laik düzende bir toplu iğne bulamayıp dilenci gibi yaşayan Müslüman kardeşlerimizin her birini Binali Yıldırım gibi karun gibi zengin yaptık!

Evet ama daha soyulmamış çalınmamış talan yağma edilmemiş ormanlar yaylalar sahiller köprüler var, daha açılmamış tüneller, yapılmamış oto yollar, demiryolları var, bu yüzden lütfen ‘et’i bahane etmeyin! FETÖ’yle IŞİD’le PKK’yla önümüzü tıkayan düşmanlar şimdi halkımızın kafasını ‘et’le karıştırıyor!

Diyanet Başkanı: -Efendim, neyi dert ediyoruz? Baş örtüsü takıp et yiyemediği için şikayet eden tek bir Müslüman yok, efendim, tarikatlarında saadet içinde zikr çekip et yiyemediği için şikayet eden de yok, o halde! Emeklilerin de başına başını yorganla örtelim, bitsin bu et derdi! Allah inandırsın, bu baş örtüsünde bir hikmet var, kim takıyorsa ebediyyen doyuyor bir daha artık açız demiyor!

Fahrettin Koca: -Efendim, emeklilerin sayısı çalışanları geçti, her emekli, ölü gibi sapsarı, gözleri iyice çukurlaştı, saç sakal karıştı, her biri dilenci kılıklı, hayalete dönmüşler, vallahi geçen sokakta gördüm, İşidçilere PKK’lılara benzemişler, bu insanlardan dinimize zaten bir hayır gelmez, vallahi kendini patlatan saatli bombaya dönmüşler!

Tayyip Erdoğan: -Sormuyorlar, bana mı çalışmış emekli olmuşlar, biz iktidara gelmeden önce laik düzene hizmet etmişlere artık maaş yok!

Mehmet Şimşek: -Efendim bizim emekli ettiklerimiz böyle mi, bizim emekli ettiklerimiz maşallah kırk yıl daha çalışır, gıkını çıkartan yok, Tayyip’in köprüleri uçakları bizi doyuruyor diyorlar!

Tayyip Erdoğan: -Bunların hepsi Kılıçdaroğlu yüzünden kalkmış torununu sigortalı yapmış, buyrun işte, daha çocukları bile emekli yapmışlar!

Arkadaşlar açlık çekmeyen müslüman olamaz, açlık çekmeden millet olunmaz, bu yüzden bir aylık ramazanı bütün seneye yayıyoruz, milletim oturup kalksın bize şükretsin, sayemizde Allah’ın nimetlerini daha iyi anlıyorlar, bakın herkes et ne büyük nimetmiş diyor, evet, et’i insanların gözünde ve piyasada değerli kıldık, laik rejim yüz yıldır bizi aç bıraktı, patates kabuklarıyla karnımızı doyurduk, şimdi bir yüz yıl da halimizi anlasınlar diye onları aç bırakalım, ancak patates kabuğu da bulamasınlar!

(Toplantı, devam ediyor…)

QOSHE - Cumhurbaşkanı acil ekonomik tedbirler aldı - Nihat Genç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Cumhurbaşkanı acil ekonomik tedbirler aldı

127 1
07.03.2024

Nihat Genç yazdı…

(Hayat pahalılığı nefes alınamaz korkunç hale gelince Cumhurbaşkanlığı başkanlığında ekonomik kurul toplandı ve seçim öncesi acil ekonomik kararlar aldı!

Tayyip Erdoğan bakanlarıyla toplantı halinde, Abdülkadir Selvi, Özhaseki, Tarım Bakanı, Diyanet Başkanı, Murat Kurum, Mehmet Şimşek ve tutanakları aşağıda!)

Tayyip Erdoğan: -Nedir bu arkadaşlar, etin fiyatı 1000 lira olmuş, bir dilim pastırma 30 liraya geliyor, millet açlıktan kırılıyor, önümüzde de seçim var, bu sefer iş çok kötü arkadaşlar, bir çare bulmalıyız!

Murat Kurum: -Efendim, AKP iktidarıyla petrolü bulduk altını bulduk, beş yüz bin konut inşa ettik, ama maalesef et’i bulamadık!

Tayyip Erdoğan: -Arkadaşlar bu ramazan iftar programlarını iptal ettik, milletin gözü önünde iftar vermek yok, ayrıca, incecik fidan gibi fit olmayan başkan adayları da halkın önüne çıkmasın!

Abdülkadir Selvi: -Efendim gammazlamak gibi olmasın ama her akşam CNN’e çıkan arkadaşım Zafer Şahin çok dikkat çekiyor, millet, yemiş yemiş çatlamış diyor, yerine daha süzülmüş bir arkadaş koysak!

Tayyip Erdoğan: -Artık iri yapılı cüsseli şişko görüntülü tek aday kalmayacak!

Abdülkadir Selvi: -Efendim, adaylarımızın sokaklara astığımız pankartlar çok sorunlu, vallahi suratları kalın enseleri pankarta da sığmıyor sokağa da, maşallah besili dana gibiler!

Tayyip Erdoğan: -Hemen kaldırın, hemen kaldırın!

Abdülkadir Selvi: -Efendim, vekillerimizin .ötleri uçak koltuklarına sığmadığı için Türk Hava Yolları çift kişilik koltuk modelli uçak siparişi verdi!

Tayyip Erdoğan: -Nasıl olur, vekil arkadaşlar Meclis koltuklarına pek rahat sığıyorlar!

Abdülkadir Selvi: -Efendim, Allah razı olsun, Meclis koltukları Özal’ın Demirel’in Erbakan’ın .ötüne göre yapılmış, şimdilik sorun yok, ancak, Meclis lokantası yirmi liraya pirzola verirse yakında bir sıkıntı çıkabilir!

Tayyip Erdoğan: -Abdülkadir sen bu işlere karışma, şimdi hemen Hürriyet ve Sabah ve Yeni Şafak laiklerin mangal partilerini sık sık ekrana taşısın, bizim vekilleri de yer sofrasında çorba içerken gösterin! Laik muhaliflere bakın, maşallah daha çok yemek için kusan Romalılar’a dönmüşler, bir de millet aç diyorlar, hepsini ifşa edin!

Abdülkadir Selvi: -Efendim Sabah Gazetesi’nden Abdurrahman Şimşek arkadaşımız çok ciddi bir istihbarat aldı!

Tayyip Erdoğan: -Hayırdır!

Abdülkadir Selvi: -Efendim, laikler kozmik odanın intikamını almak için harekete geçti, Meclis’te gizli ‘kusma odamızı’ keşfetmişler! Hani Meclis lokantasından ucuza beleşe daha çok yemek için vekillerimize kimseyi rahatsız etmeden açtığımız gizli kusma odasını!

Tayyip Erdoğan: -Benim de kamera görüntülerim var mı?

Abdülkadir Selvi: -Efendim en çok Binali Yıldırım’ın var, sabah akşam!

Tayyip Erdoğan: (Diyanet Başkanı’na) –Kusma Odası’nın görüntüleri ifşa olmadan Menzil dergahından mübareklerin görüntülerini ekrana verin, millet, bunlar Allah aşkıyla sabah akşam yemeden içmeden hu çekiyorlar, diye kendilerinden geçsin, iktidarımıza imanları tazelensin!

Diyanet Başkanı: -Efendim, Menzil de tırt çıktı, yüz kilodan aşağı elimizde mürit kalmadı, biz, Allah için hu hu hu, zikr çekiyorlar sanıyorduk, meğer tavukları kuzuları bütün bütün yutmak için, nefes açıyorlarmış!

Tayyip Erdoğan: -Emekli de emekli, kimmiş emekli yahu, biz iktidara geleli 20 yıl oluyor, yirmi yılda emekli olmadık herhalde, bu emeklilerin hepsi laik rejimden elimize kaldı patladı!

Abdülkadir Selvi: -Doğru diyorsunuz efendim, içeri tıktığımız 28 Şubatçı paşalar maşallah 90 yaşını geçti hala dipçik gibiler! Sizden önceki Ahmet Necdet Sezer maşallah yüz yaşına vardı ve hala maaş alıyor!

Mehmet Şimşek: -Efendim aslında yeterince etimiz var ancak milletimiz çok enerjik çok hareketli! Millet olarak çok koşturuyor çok yoruluyoruz ve tabii çok fazla kalori yakınca, et yetişmiyor!

Sağlık Bakanı Koca: -Efendim acilen pandemi kısıtlamalarına geçmeliyiz! Muhalif laiklere bakın, sabah akşam yürüyüş yapıyorlar, tabii ki acıkırlar, bütün yürüyüşleri yasaklamalıyız! İnsanların otobüs metro durağına yürüyecek kadar takatları da kalmadı! Minibüsçülere söyleyelim milletin kapısına kadar gelip alsınlar!

Tayyip Erdoğan: (Murat Kurum’a) –Murat İstanbul’da açacağınız metrolar bin km’yi geçti, şimdi, planları değiştir, herkesin kapısının önüne kadar tünel aç, milletin yürüyecek hali kalmadı!

Mehmet Özhaseki: -Efendim, Sağlık Bakanımız doğru diyor, futbolcular da her gün antreman yapıp enerji harcıyor, seyirciler de bağırıp çağırıp acıkıyorlar! Emekliler aç diyoruz da, aç insan, evden kalkıp parka camiye kadar nasıl geliyor!

Diyanet Başkanı: – Efendim, enerji tasarrufu için namazları oturarak kıldıracağız! Secde rükü, ayağa kalkıp enerji sarfiyatı olmasın! Dua faslında kolları havaya kaldırmak da enerji tüketiyor, dua için elleri havaya kaldırmayalım!

Tarım Bakanı: – Efendim bir........

© Veryansın TV


Get it on Google Play