Nihat Genç yazdı…

Ülkemizin Nato’ya girmesi ve CIA ve Mossad’ın istihbaratımız içinde kökleşmesiyle, başta 60 ihtilali, 28 Şubat’ına kadar darbeler bir ‘devlet’ projesiydi!

Türk Devleti’nin derin milliyetçi ve İslamcı denen parti ve yapıların eline geçmesi aşama aşama bir ‘devlet’ projesiydi!

Faysal Finansla başlayan Arap sermayesinin Türkiye’de İslamcı örgütleri beslemek ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmesi bir ‘devlet’ projesiydi!

Fetö’nün önünün açılması ve Fetö’ye Orta-Asya’da okullar açtırılması Demirel’in de yakın arkadaşlarının kulağına ifade ettiği gibi bir ‘devlet’ projesiydi!

Muammer Aksoylar ve Bahriye Üçoklar ve Uğur Mumcular ve Hablemitoğulları ve bir dizi Cumhuriyetçi aydının öldürülmesi bir ‘devlet’ projesiydi!

Elçibey’e destek verilmeyip Yahudi bankalarından petrolü rehine ederek borç para alması tavsiyesi (Demirel? Türkeş?) bir ‘devlet’ projesiydi ve milli Elçibey’in sahipsiz bırakılıp ortadan kaldırılması bir devlet projesiydi, şimdi İsrail’e petrolü kimler taşıyor, Sinan Ogan kimin projesi?

Aliya İzzet Begoviç’in hiç içine sinmeyen ve nihayet askerini güçlendirdiği safhada Boşnaklar’ı toprak alamadan en ağır şekilde devletsiz topraksız bırakan Dayton anlaşmasına mecbur bıraktıran, bir devlet projesiydi!

90’lı yıllarda, siz soğuk savaşta yeterince hizmet ettiniz ve ön açtınız artık bize BOP için daha kullanışlı cemaat ve liderler lazım.. merkez sağın tarihten silinmesi bir devlet projesiydi!

Laik şeriat ve etnik bölücü tartışmalar ve AB’nin yolları Diyarbakır’dan geçer lafları bir devlet projesiydi, PKK’yı besleyen uyuşturucu da bir devlet projesiydi!

Ilımlı İslam bir ‘devlet’ projesiydi, CHP’nin dönüştürülmesi bir ‘devlet’ projesiydi ve ‘açılım’ bir devlet projesiydi ve Özal’la liberallerin kamu teşebbüslerin satılması ve neo-liberallerin öne çıkartılması bir ‘devlet’ projesiydi!

80 yıldır ortada olmayan Cumhuriyet’ten söz ediyoruz!

70’li yıllarda gençlik hareketlerinin darbeyle ve onbinlerce insan işkenceden geçirilerek ortadan kaldırılması bir devlet projesidir!

Çorum, Maraş, Madımak, gibi katliamlar en itidalli yaklaşımla bir ‘devlet’ projesinin sonuçlarıdır!

Cumhuriyet’in en temel kurumları içimize sızan CIA ve Mossad marifetiyle tarikatlara ve İslamcılara ve liberallere kapılarını 70 yıldır safha safha açması-açtırılması bir ‘devlet’ projesidir!

Orta-Doğu’da İsrail’in önünü açmak için önce Müslüman Kardeşlerle işbirliği yapıp İsrail lehine Baas düşmanlığı yapılıp İsrail’in önünün açılması bir ‘devlet’ projesidir!

Ülke topraklarını uluslararası maden şirketlerine peşkeş çekmek bir ‘devlet’ projesidir!

Laik-şeriat tartışması bir ‘devlet’ projesidir, Cumhuriyet’i ‘kemalizm’ diye kodlayıp ‘ulusalcılık’ diye etiketleyip Cumhuriyet’i marjinalleştirmek ve düşmanlaştırmak bir devlet projesidir!

Fail, istihbaratımıza sızan CIA ve Mossad ve kullanışlı parti ve yazarlarıdır, çatışma alanlarını belirleyen onlardır, İslamcı ve güya milliyetçi partilerin dizginlerini ve doktrinlerini ve sloganlarını düzenleyen bu derin devlet’tir!

Karanlıktasınız ve hala karanlıktayız, çünkü yetmiş yıldır gençliğini, aydınlarını ve Cumhuriyet’in en temel kurumlarını hedef alan ortadan kaldıran bitmek durmak bilmeyen bir karanlığın içinden geçmekteyiz!

Hala ışığı gören uyanabilmiş olan yok!

Fikirlerimiz duygularımız algılarımız hepsi bu karanlık içinde gizli eller tarafından oluşturuldu!

Sovyetlerin çökmesiyle realite ve heyecan bulup canlanan Türkçülük ve Turancılık davasının bir çok kurumsal önderin hareket alanını kontrol eden.. Fetöcülerle aynı derin yapının uzantıları olarak birlikte çalıştılar!

Bu karanlık yapıdan çıkmak isteyen yok, biz kimin birlikte ne .oklar yedik diyen hiç yok!

Cumhuriyet’in ve milli egemenliğin ve en temel kurumları meclis-bağımsız mahkemeler vs. ne demek olduğunu hala bilen yok!

Hala İsrail, Mossad ve CIA’nın aydınlarımızın kafasına kazdığı sloganlarla birbirimize kılıç çekiyoruz!

Hala CIA ve Mossad’ın öğrettiği sloganlarla iç çatışma alanları inşa ediyor birbirimizi gırtlaklıyoruz!

Natocu subaylarıyla bir çoğu Atatürkçü olduğunu söyleyenler de dahil şartlandırıldıkları bu iç çatışma alanından çıkamıyor, İslamcılar ve tarikatlarla birbirlerini besliyorlar!

Gördüm yaşadım şahit oldum ve okudum, iddiam odur ki Cumhuriyet’i gören bilen tanıyan aramızda kimse yok!

İddiam odur ki Cumhuriyet dışında ve sonrası bu topraklarda yerli fikirler anında kökünden kazındı ve ortadan kaldırıldı, ehlileştirildi ya da şirinleştirildi ya da kullanışlı zararsız hale getiriliverdi ya da heyecanları ve refleksleri kontrol altında tutuldu ya da hamasi milliyetçi nutuklarla örtülüp yönlendirildi!

İddiam odur ki kimse yetmiş yıldır devletin kimler tarafından rehin ve teslim alındığını ve hangi amaçlarla yönlendirildiğini hala anlayamamış!

İddiam odur ki İstiklalin ne olduğunu bilen tanıyan kalmamış, milli egemenlik nedir soran soruşturan kimsecikler yok!

İddiam odur ki içimizde hiç kimse tarlaları sürülmüş kontrol altına alınmış siyasi mahfillerinin iradesini elinde tutamamış ve kendilerine ezberletilen sloganlarla İsrail ve CIA’nın ekmeğine yağ süren düşmanlıklar inşa eden o derin karanlıktan çıkacak gücü kendinde hiç bulamamış!

Sahi Gazze’den Şeyh Sait’e sonra şehit haberlerine nasıl geldik?

Bizi yine ‘açılım’ tartışmalarına sürükleyen mi var!

İnsan kendine sorar, bizi ne mutlu eder?

Bizi bağımsız meclis ve bağımsız hukuk mutlu eder, bizi topraklarımız üstündeki egemenlik hakkımız mutlu eder!

Bizi yemyeşil yaylalarımız ovalarımız bahçelerimiz çayırlarımız meralarımız ormanlarımız mutlu eder, şimdi kimlerin elinde!

Siyasetimiz algı makinesi medyamız kimin elinde?

Sosyal ağlarda algoritmayla öne çıkartılanlar kimlerdir?

Nereye bakmanızı istiyorlar!

Ey memleket, önce ideolojileriniz partileriniz ele geçirildi, sonra yaylalarınız meralarınız ve bakanlıklarınız!

Beni ancak kendi bahçem mutlu eder, tohumunu fidesini çapasını kendi ürettiğim çiçekler!

Hangi tohumdur bu, hangi fide, bu topraklar artık kimin bahçesi?

70 yıl süren ve bizi Amerika ve İsrail köpeği yapan soğuk savaş yıllarının muhasebesini muhakemesini üşenip kimse yapmamış, şaibeler ve karanlıkta yaşamak hoşlarına gidiyor!

Karanlıkta kalmış Cumhuriyetçi aydınların neden ve kimler tarafından öldürüldüğünün arkasına derinine kimse inmemiş hesaplaşmasını yapamamış, mahkemeleri sonuçsuz kalmış!

Teslim ve rehin alınmış beyinler yazarlar akademi ve medya!

Gördüğüm şu ki siz başkalarının topuyla tüfeğiyle kılıcıyla birbirinizle boğuşmaktan çok mutlusunuz, siz hangi projede, hangi cephede savaşıyorsunuz, gördük Suriye savaşı’nda Haçlı ordularının yanında!

Suriye Savaşı bir devlet projesiydi, Irak’ın Amerikan işgaline sessiz kalmak bir devlet projesiydi!

Çünkü başından beri başkaları genetik kodlarınızı siyasi genlerinizi ve soy sop şeyh husumet ağa paşa tabiiyet ve mensubiyet gibi orta çağ hastalıklarınızı ve altın ve para düşkünlüğünüzün şifrelerini iyi çözmüş!

Ey memleket, tarikatçılar İslamcılar liberaller Ekmeleddinler Kılıçdaroğlu Özgür Özellerle tayin edilmiş adamlarınıza ve tartışmalarınıza ve tarikat şeyhlerinizin ve Şeyh Sait .ötü yalamaya devam edin!

Gazze mitinginde ‘hilafet hilafet’ diye yırtınıp sonra eliyle gırtlak kesme işareti yapıp ‘Atatürk öldü öldü’ diye bağıran şeriatçı yobaz ablamız, son sözüm de sana!

70 yıldır her gün Atatürk’ü öldürüyorsunuz, Atatürk’ü öldürmeye doyamadınız! Be yobaz ablam benim, bir gün olsun, bir tanecik de Amerikan İngiliz İsrail askeri öldürseniz! Yoksa İsrail askerleri öldüremeyeceğiniz kadar içinizde yakınında mı ailenizin!

Suriye’yle savaş başlamadan önce Suriye sınırında mayın temizleme işini Tayyip Erdoğan ısrarla ve inatla İsrail’e vermek için bas bas bağırıyordu, hatırlayıver, şimdi Arap gazetelerin yalancısıyım, Gazze’den gelen Filistinliler için en uygun yer olarak başta Afrin, Suriye sınırı gösteriliyor, inşaatları başlamış bile!

Yani ablacığım o hilafet dediğin de bir İngiliz projesidir, bizlerin hukuk önünde eşit insanlar ve bir meclisimiz ve halkımızın bir iradesi olsun istemiyorlar, şeyhlerin vatan hainlerinin .ötüne takılıp İsrail’in önünü açalım, buyrun, son yirmi yılda İsrail’in önü iki kat nasıl ve kimler tarafından açıldı!

Karanlığı ve körlüğü niye bu kadar seviyoruz, çünkü, karanlık kişisel beceriksizlik ve mesleksizliğimizi ve makam hırsımızı ve dolar ve altın iştahımızı da örtüyor!

Her şey varlığımız kimliğimiz egemenliğimiz beyinlerimizi şartlandıran birkaç slogana teslim edilmiş!

Her şeyin ezber sloganlarda kalması demek karanlıkta kalması demek, İsrail’in de istediği bu, o karanlıkta saç saça baş başa, birbirini yiyen, siz ve biz, oh ne ala, yetmiş uzun yılda dizayn edilmiş siyasetimizle İsrail Gazze’de bilmem ama burada çok adamlar çok cemaatler çok partiler çok şirketler, çoktan kazandı!

QOSHE - Karanlıktayız hâlâ körüz - Nihat Genç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Karanlıktayız hâlâ körüz

197 1
25.12.2023

Nihat Genç yazdı…

Ülkemizin Nato’ya girmesi ve CIA ve Mossad’ın istihbaratımız içinde kökleşmesiyle, başta 60 ihtilali, 28 Şubat’ına kadar darbeler bir ‘devlet’ projesiydi!

Türk Devleti’nin derin milliyetçi ve İslamcı denen parti ve yapıların eline geçmesi aşama aşama bir ‘devlet’ projesiydi!

Faysal Finansla başlayan Arap sermayesinin Türkiye’de İslamcı örgütleri beslemek ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmesi bir ‘devlet’ projesiydi!

Fetö’nün önünün açılması ve Fetö’ye Orta-Asya’da okullar açtırılması Demirel’in de yakın arkadaşlarının kulağına ifade ettiği gibi bir ‘devlet’ projesiydi!

Muammer Aksoylar ve Bahriye Üçoklar ve Uğur Mumcular ve Hablemitoğulları ve bir dizi Cumhuriyetçi aydının öldürülmesi bir ‘devlet’ projesiydi!

Elçibey’e destek verilmeyip Yahudi bankalarından petrolü rehine ederek borç para alması tavsiyesi (Demirel? Türkeş?) bir ‘devlet’ projesiydi ve milli Elçibey’in sahipsiz bırakılıp ortadan kaldırılması bir devlet projesiydi, şimdi İsrail’e petrolü kimler taşıyor, Sinan Ogan kimin projesi?

Aliya İzzet Begoviç’in hiç içine sinmeyen ve nihayet askerini güçlendirdiği safhada Boşnaklar’ı toprak alamadan en ağır şekilde devletsiz topraksız bırakan Dayton anlaşmasına mecbur bıraktıran, bir devlet projesiydi!

90’lı yıllarda, siz soğuk savaşta yeterince hizmet ettiniz ve ön açtınız artık bize BOP için daha kullanışlı cemaat ve liderler lazım.. merkez sağın tarihten silinmesi bir devlet projesiydi!

Laik şeriat ve etnik bölücü tartışmalar ve AB’nin yolları Diyarbakır’dan geçer lafları bir devlet projesiydi, PKK’yı besleyen uyuşturucu da bir devlet projesiydi!

Ilımlı İslam bir ‘devlet’ projesiydi, CHP’nin dönüştürülmesi bir ‘devlet’ projesiydi ve ‘açılım’ bir devlet projesiydi ve Özal’la liberallerin kamu teşebbüslerin satılması ve neo-liberallerin öne çıkartılması bir ‘devlet’ projesiydi!

80 yıldır ortada olmayan Cumhuriyet’ten söz ediyoruz!

70’li yıllarda gençlik hareketlerinin darbeyle ve onbinlerce insan işkenceden geçirilerek ortadan kaldırılması bir devlet projesidir!

Çorum, Maraş, Madımak, gibi katliamlar en itidalli yaklaşımla bir ‘devlet’ projesinin sonuçlarıdır!

Cumhuriyet’in en temel kurumları içimize sızan CIA ve Mossad marifetiyle tarikatlara ve İslamcılara ve liberallere kapılarını 70 yıldır safha safha açması-açtırılması bir ‘devlet’ projesidir!

Orta-Doğu’da İsrail’in önünü açmak için önce Müslüman Kardeşlerle işbirliği yapıp İsrail lehine Baas düşmanlığı yapılıp İsrail’in önünün açılması bir ‘devlet’ projesidir!

Ülke topraklarını uluslararası maden şirketlerine peşkeş çekmek bir ‘devlet’ projesidir!

Laik-şeriat tartışması bir ‘devlet’ projesidir, Cumhuriyet’i ‘kemalizm’ diye kodlayıp ‘ulusalcılık’ diye etiketleyip Cumhuriyet’i marjinalleştirmek ve düşmanlaştırmak bir devlet projesidir!

Fail, istihbaratımıza sızan CIA ve Mossad ve kullanışlı parti ve yazarlarıdır, çatışma........

© Veryansın TV


Get it on Google Play