Nihat Genç yazdı…
Başta Harvard Üniversitesi ABD’nin üç büyük üniversite rektörleri Filistin gösterilerine müdahale etmedikleri için görevinden alınmaya sorgulanmaya ve iftiralar atılıp karalanmaya başlandı!
Çünkü üniversitelerin fon destekçileri İsrail aleyhine laf edilsin istemiyor!
Öteden beri liberallerin paralı eğitimi savunmasının sebebi de bu; fon ve destekle okulları bağımlı kılalım!
Oysa Harvard’ın ünlü hocaları neo-liberal piyasanın gazcı ve şakşakçıları, ki, daha önce de göz göre göre fırıldak şaibeli finans kurumlarını fonlandıkları övdükleri ve milyonlarca küçük hissedara karşı suça ortak olup soyulmalarına göz yummaktan hiç korkmamışlardı ve nasıl bir düzense yargılanmamışlardı!
Neo-liberalizm budur, parası olanlar olmayanlara tezgah kurar, parası olanlar maaşlanır fonlanır ödüllendirilir öne çıkartılır ve parası az olanları soymak için tedavüle sokulur, parası olanların çıkarlarını korurlar, parası olanların mafyavari adamları oluverirler!
Ve halka karşı bu ikiyüzlülüğü ve soygunu devlete ve halka ve yasalara rağmen göz göre göre yaparlar!
Ne demiştik, bağımsız akademisyen ve bireyler için parasız eğitim şarttır!
Bunlar modern vahşiler, modern faşistler, modern gericiler, modern soykırımcılardır ama her platformda özgürlük demokrasi demekten de geri durmazlar!
Artık bütün dünya ezberledik, şayet batılı liderler özgürlük ve demokrasi demeye başlamışsa yeni bir istila ve soykırım başlıyor, demek!
İşte Gazze’de, bir tarafta en klas bilim adamlarının dahi adlarını bilmediği yepyeni son teknolojiyle üretilmiş otuna, toprağına, insanına, taşına kadar topyekün imha eden bombalar, diğer tarafta, bu bombalardan kaçan at arabalarına binmiş yoksul insanlar!
Soykırım bombalarından kaçmak için ellerindeki imkan at arabaları, at arabalarıyla imha edici son teknolojik bombalardan kaçan bu görüntü, kapitalizmin son iki yüz yılının özeti!
Ve bir tek İsrailli rehineyi ekranlara çıkartıp insanlık duygu ve değerlerini bu rehine üzerinden abartıp ballayıp süsleyip bir insancılık şovu haline getiriyorlar!
Ve aynı anda, öldürülen onbinlerce minicik bebeğin yüzüne bakan bile yok, cesedlerine bakan yok, artık hayatta kalmayan ailelerine bakan yok, bebeklerin kolları bacakları yok, niye öldürülüyorlar diye sormak da suç!
Tıpkı borsada olduğu gibi, herkes parası çok meşhur finans kurumların ağzına bakıyor, bu büyük finans kurumları zarar etmişse siyasetçiler ekonomistler ortalığı ayağa kaldırıyor ama küçük hissedarlar topluca ve kasıtla batırılmışsa ses yok, üstelik büyük finansörlerin zararları küçük hissedarlardan çıkarılıyor, buyrun 2008 Amerika kirizi!
Uluslararası altın şirketleri istedikleri köylüyü kovuyor, yaylasına yoluna ormanına yaşamına el koyuyor ve savcılar ve devlet ve aydınları yanına alıyor ya da kiralıyor maaşlıyor ya da hissesini işbirlikçilerle bölüşüyor ve ama köylünün toprağına ürününe tarlasına ve hava ve su’nun kirlenmesine yok edilmesine herkes seyirci!
Parası olanlar olmayanları kovuyor, işgal ediyor, öldürüyor, yerinden vatanından ediyor, işte, İsrail’e destek verenler kimler, parası olanlar!
Nazi vahşetini herkes başta ünlü Frankfurt Okulu sıradan insanların kitlelerin halkın üstüne yıkarken, Thomas Mann tam tersine aydınları hedefe koydu!
Nazilerle asıl işbirliği yapan aydınlar, akademisyenler, sanatçılar, dedi!
İşte bu cümleyi kurunca da liberaller kalkıp ‘elit düşmanlığı’ diye halkı suçluyor ve buradan kriminal bir sağcılık faşistlik vehmediyor!
Oysa gerçektir aydınlar Nazilerle hem işbirliği yapmışlar hem de hiç suçluluk duymamışlardır!
Yakından bakın, ülkemizde Fetöyü destekleyen liberaller yetmez ama evetle anayasa ve hukuk kurumlarını ve orduyu cahil bir imamın emrine verdiler, tamam büyük bir yanlıştı diyelim, o halde kalkın ve milletten özür dileyin ya da pişmanlık dile getirin, yok!
Çünkü para size bir de küstahlık ve bilmişlik cesareti verir!
Halkı gereksiz görüyorlar, devleti ve anayasaları hiç adam yerine koymuyorlar!
İşte Avrupa’nın en büyük filozoflarından sayılan (Frankfurt okulunun son temsilcilerinden) Habermas’ın İsrail’e verdiği destek!
Hani farklı fikirler de demokratik zeminde kendilerini ifade etme hakkı bulmalıydı ve Avrupa Birliği de bu fikir üzerinde inşa edilmeliydi, hayırdır Habermascığım! İnsanlık ve demokrasi felsefesi adına en tepedeki en saygın ismin dahi geldiği yer soykırım destekçiliği!
Gazze’deki soykırım otuz uzun yıl okuduklarımızın çöpe atıverdi!
Batı’nın sinemacıları akademisyenleri insanlık sınavında öyle böyle değil bir uygarlık şok’u ve felaketi olarak tarihten silindiler!
Bizde liderleri hiç değişmeyen İslamcı örgüt ve tarikatları sivil toplum statüsüne koyan bir Şerif Mardin vardı, afrasından tafrasından bilimselliğinden geçilmiyordu, gördük Fetösünü tarikatlarını!
Liberal aydınlara komplo teorileriyle dalga geçilmesini öğreten de Şerif Mardin’dir! Muammer Aksoy’un Uğur Mumcu’nun ve nicesinin öldürülmesi komplo değil mi, Fetö komplo değil mi, Faysal Finans bağışları ve CIA Mossad işbirliğiyle bu ülkenin milli duvarlarının yıkılması komplo değil mi?
Bunlar komplocu diye öyle beyin yıkadılar ki memleketin en değme aydınları öldürülüyor kimsecikler çıkıp ‘komplo’ diyemiyor çünkü komplo dediklerinde aşağılanacaklar insan yerine koyulmayacaklar, işte bu korkuyla onu bunu şunu soramadın ve hepsinin katilleri faili meçhul kalıverdi!
Kapitalizm bir iki yüz yıl önce hakları yani sendikaların işini bitirdi, sonra hak arayan bilümum partileri, sonra sıra milli yapılara geldi, milli devletler, milli liderler, milli semboller ve tarih, sonra gördük ki, petrol ve maden ve başkalarını insan yerine koymayan Siyonizmi değer olarak her şeyin üstüne koydular. Bakın petrol ve maden ve finans sahiplerinin alayı Şeriatçı ülkesi Türkçüsü ülkesi vb. alayı Siyonizmin soykırımını destekliyor!
Sonuç, kazanan petrol, maden ve Siyonizm, geriye kalanlar insan değil devlet olma hakları yok, milli direniş gösteren ya da hak arayanların topu köküyle kazılarak yok edilecek!
Sonuç, petrol ve maden ve Siyonizmi destekleyen filmler en doğru filmler, petrol ve maden ve Siyonizmi destekleyen devletler en doğru devlet, petrol ve maden ve Siyonizmi destekleyen akademiler en doğru fikirler, petrol ve maden ve Siyonizmi destekleyen medya en insancıl en demokrat yayın organları!?
Yahudiler insan olma hakkını Fransız İhtilali’yle kazandı! Fransız İhtilali Yahudilere yurttaş olma siyaset yapma seçme seçilme ve herkesle eşit haklar verdi ve ortaçağ gettolarının sonunu getirdi!
Ve şimdi, bir dönüm noktası olarak Fransız İhtilali’nin sonuna geldik çünkü kapitalizmin ve onun motoru finans kurumları ve onun motoru Siyonizm sayesinde ortada Cumhuriyet kalmadı!
Ortada kalan tek güç ve varlığımız: insanlık!
İnsanlık eli kolu bağlı sessiz konuşacak bağıracak gücü kalmadı demeyin!
Fransız İhtilaliyle başlayan son iki yüzyılın kazanımları sonuçları insanlık vicdanında çoktan masaya yatırılmaya başladı!
Siyonistleri önümüzdeki on yıllarda yavaş yavaş yeniden gettolarına geri gönderecek dışlayacak öteleyecek vicdanı süreç başlamıştır!
Vicdanlarda öyle bir patlama meydana geldi ki dünya dengelerini kökünden değiştiren Nagazaki’den daha büyük ancak sonuçları usul usul ve yavaş yavaş ortaya çıkacak!
Mesela pek yakın bir gelecekte bir Fransız ya da İngiliz ya da Amerikan üniversitesinde rektör seçimi ya da bir faaliyet anında şöyle gizli konuşmalar olacak şöyle:
-Yahu o Siyonist onu rektör yapmayalım, -yahu o Siyonist onu takıma almayalım, -yahu o bir Siyonist onu ekibe almayalım, -yahu o bir Siyonist onu aramıza almayalım, -yahu o Siyonist onunla çalışmayalım… Bu ikili ve gizli konuşmalar aleni değil bir korunma savunma refleksi olarak gizli gizli cereyan edecek!
Akedemi bir siyoniste görev verirken zorlanacak ve bilinmeyen bir gizli güç tarafından engellenecek, bir yönetmen, oyuncu seçiminde bir siyoniste rol verirken aleni değil gizli bir tepki görecek, hayatın bütün alanlarında bu gizlilik ve dedikodular ve dışlamalar tetiklendi bile, neden?
Ortaçağda Yahudileri gettolaştıran işte bu gizli kapaklı dedikodular ve reflekslerdi! Yahudileri adam insan yerine koymayan hakikaten insanlık için bir utanç sayfası olan ortaçağlar tarih tekerrür eder gibi yeniden başlıyor!
Çünkü, parası olanlar parası olmayanlara resmi görünür ifade konuşma hak arama karşı çıkma protesto hakkı vermiyor, peki ne olacak, insanlık vicdanındaki isyan en aklı başında insanları bile illegalleştirecek, siyonizme karşı gizli kapaklı örgütsüz vicdani dayanışma kurulacak, bu basınç kanunudur, sıkarsan yasaklarsan patlar, ve medya özgürlüklerini basınç kanunuyla kendine en tahammül edilemeyen en marjinallere bu yüzden herkese açılmıştı, ki, görüyorsunuz altın ve maden ve finans kurumları sahipleri fizik gibi sosyolojik yasayı çoktan unuttular! Nükleer bombalarına güveniyor ya da işbirlikçi devletlerine alayını yok eder ya da dışlar ya da içeri atarız diyorlar!
İnsanlığı top yekün susturmak mümkün değildir!
Bunun önüne geçmenin tek yolu, protesto ve konuşma hakkını ve demokratik hakları anayasal olarak ciddiye almaktır ve önce uluslararası medyanın sonra devletlerin bu isyana demokratik zeminde alan açmasıdır, yoksa! Ve insanlık dediğiniz Birleşmiş Milletler gibi ortak kurumlardan ibaret hiç değildir! Her insan evladı yaşam hakkını ve toprağını savunur ve bunun önünde hiçbir güç duramaz!
Siyonistler, ortaçağ’ı kendileri akladı, gettolara sürülmeleri ve aşağılanmalarının haklı olduğunu insanlığa düşündürtmeye başladı!
Ve ortaçağda kendilerine karşı İspanya, İngiltere, Fransa’da vs. oluşan nefretin doğru ve haklı sebepleri varmış diye insanlığı Fransız İhtilali öncesine döndürecek çağ dönümü büyük ve karanlık ve tehlikeli bir vicdani hareketlilik başladı bile! Mesela Siyonist filmlerin artık iş yapması, mesela, Siyonist bir bilim adamının ciddiye alınması artık mümkün değil!
Herkesin doğuştan yaşam hakları vardır, bunlar anayasalara yazılıdır, uluslararası andlaşmalarla sabittir, ama sen parası olmayanları insan yerine koymuyorsan başka bir şeyi tetikliyorsun ve ayakta kalma yaşama refleksini demek ki tarih sana öğretmemiş, toprağını savunma hakkını yok edemeyeceğini bilmelisin!
Yaşamak için her canlı refleks gösterir!
Ya başkalarını yok sayıp onları emer çürütür yer ve yok eder ya da yasalar önünde eşit başkalarıyla eşit şekilde!
Hayır, parası olmayanların vatanı da olamaz diyorsan, parası olmayanlar madenlerine sahip olamaz, okuyamaz, şarkı söyleyemez, kendini ifade edemez, çoluk çocuk ORTADAN KALDIRILIR, diyorsan, bambaşka ve daha karanlık ve sinsi bir insanlık refleksi ortaya çıkar!
Çıkmaktadır, sonuçlarını görmek için on yılları bekleyin!
İnsanlık, yer küreyi, parası olanlara, krallara, delilere, güce tapanlara, kendinde ilahi güç ve hak görenlerde, imtiyaz isteyenlere, istediğimi yaparım diyenlere, göz göre öldüren ve hak yiyenlere, karşı, hiç şüpheniz olmasın, mutlaka cevabını verecektir, ama bugün ama yarın!
Dünya değerleri şu son birkaç ayda kökünden değişmiştir, aydınlarınız işte işbirlikçi gericiler, menfaat ve konfor düşkünü, aydınlarınız işte güce tapanların kahyaları, aydınlarınız işte en iyisi dahi insanlık değil kendi ideolojik çıkarlarıyla konuşuyor!
Tarihte hiç kimse yaşam hakkına ve insanların topraklarına savunma hakkına karşı gelememiştir, gelenler eninde sonunda dışlanmış kovulmuş gettolaştırılmış ya da lanetlenmiştir!
Parası olmayanların okuma hakkı yok, parası olmayanların hakkını arama hakkı yok, parası olmayanların yaşam hakkı yok, parası olmayanların topraklarını savunma hakkı yok, parası olmayanlar her şekilde suçlanacak marjinalleştirilecek hapsedilecek ya da yok edilecek! Böyle bir dünya yok!
Cumhuriyet’in ortaya çıkış sebebi budur, kimse .ikine göre bomba atamaz, kimse .ikine göre milleti kovamaz dışlayamaz, kimse .ikine göre kendine saraylar yapamaz dokunulmazlıklar inşa edemez, kimse dünyaya .ikine takamaz .ikine göre dünyaya şekil veremez, sinemanın akademinin aydının ve eleştirinin ve yasaların ve Cumhuriyet’in varoluş sebebi budur!
Bir ‘din savaşı’ bahanesi ve adıyla kimse yaşam hakkına ve başkasının toprağına saldıramaz topraklarına el koyamaz!
Bu bir ‘insanlık’ savaşıdır, kim bu savaşı din ve etnisite olarak görüyorsa Siyonizme hizmet ediyor!
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
visit website
