Nihat Genç yazdı…

Türk ve İslam tarihinde ilk defa bir devlet başkanımız Türk astronot Alper Gezeravcı’yla uzaydan telefon görüşmesi yaptı!

Bu gurur hepimize yeter!

Tayyip Erdoğan: -Nasılsın Alper! Orada havalar nasıl?

Astronot Alper: -Valla nasıl olsun, baş aşağı yuvarlanıp gidiyoruz!

Tayyip Erdoğan: -Seninle gurur duyuyoruz Alper, 50 milyon dolar gömdük, hadi milletimize anlat, oralarda hangi deneyleri yapıyorsun?

Astronot: -İlk deneyim, kibrit çakmak!

Tayyip Erdoğan: -Yandı mı kibrit!

Astronot: -Burada hava yokmuş, kibrit yanmadı!

Tayyip Erdoğan: -Yanmadı diye moralini bozma Alper, şöyle, güneşe doğru bir daha dene istersen!

Astronot: -Siz de moralinizi bozmayın Cumhurbaşkanım, burada kibrit yanmadı ama Türkiye’de ampul yanmış!

Tayyip Erdoğan: -Kibritte sorun olmasın, yorgunsundur, şöyle bir kafayı dinle salim kafanla bir daha denersin, söyle o kibriti nereden aldın?

Astronot: -Valla ayıptır söylemesi Zorlu Otel’den çaldım!

Tayyip Erdoğan: -Bak iyi olmadı Alper, şimdi ne diyecekler, hırsızlığı uzaylara kadar götürmüşler!

Astronot: -Sıkıntı yok Cumhurbaşkanım, burada dedikodu söylenti yapacak, karalayacak kimse yok!

Tayyip Erdoğan: -Bak ne diyeceğim Alper, bir dahaki sefere yanına TOGG’u veririz hani Elon Musk uzaya TESLA’yı göndermişti ya, bizim neyimiz eksik!

Astronot: -Çok iyi fikir Cumhurbaşkanım buraya bir elektrik şarj istasyonu kuralım!

Tayyip Erdoğan: -Hay aklınla bin yaşa, işte Türk astronotu budur, leb demeden leblebiyi anlayacak! Alper bir kısa video çek de Tik Tok’ta yayınlarız!

Astronot: -Leblebi deyince, buradan dünya leblebi gibi küçücük görünüyor!

Tayyip Erdoğan: -Bak bu olmadı, benim Beştepe’deki saray, İstanbul’a yaptığımız 3. Köprü de mi leblebi gibi görünüyor!

Astronot: -Saray çok iyi görünüyor Cumhurbaşkanım, şimdi bir Jüpiter’e baktım bir bizim ışıklar içinde saraya, gezegenlerin hiçbirinde sarayımız gibisi yok!

Tayyip Erdoğan: -Alper! Seni yola koyduktan sonra bak aklımıza ne geldi, biz çocukken astronotlar yanında maymun götürürdü yahu biz Alper’in yanına niye bir maymun vermedik!

Astronot: Efendim fazla masrafa gerek yok, bir maymun bugün nereden baksan bir elli milyona mal olur, bir FETÖ bir Bülent Arınç bir Melih Gökçek nereden baksan milyar dolara mal olur!

Tayyip Erdoğan: -Şöyle yenilerinden Arda Turan, Acun Ilıcalı verseydik!

Astronot: -Efendim, Fatih Terim gelmek istemedi, ben zaten yeterince maymun olmuşum dedi! Uzayda bilimsel çalışma kafamı dağıtmaz, beni açmaz, dedi! Eski Yunan tanrılarının yaşadığı Olimpos Dağı’na gideceğim, götü kurtarmak için mitolojik efsanelerden bir takım kuracağım, Zeus, Afrodit, Apollon, Hermes’le…

Tayyip Erdoğan: -Aferin Alper, hani TOKİ için diyorum, şöyle kupon arsa arazi, neresini gözüne kestin, şöyle Mars taraflarına!

Astronot: -Daha kapsülden çıkıp şöyle bir etrafa bakamadım Cumhurbaşkanım, vallahi şu anda siz aşağıdan benden daha çok görüyorsunuz!

Tayyip Erdoğan: -Pencere yanına otursaydın Alper!

Astronot: Sıkıntı yok, burada arkadaşlar dışarısı için bilgilendiriyor beni, sema açık hava güzelmiş, kar yağmur beklenmiyor!

Tayyip Erdoğan: -Valla Alper seni böyle uzayda görünce hayatımda böyle bir mutluluk yaşamadım!

Astronot: -Bir dahaki sefer inşallah! Valla burası ruh sağlığına çok iyi geliyor, şöyle kafanı boşaltırsın!

Tayyip Erdoğan: -Söyle Alper, bütün dünya seni izliyor, ikinci deneyin ne olacak?

Astronot: -İkinci deneyim meşhur Türk ayranımız üzerine, bakalım, ayranımız uzayda da kabarıyor mu?

Tayyip Erdoğan: -Sıkıntı olmasın Alper, havasız ortam, ayran kabarmazsa rezil oluruz! Kabaran ayrandan yanındaki astronot arkadaşlarına da ikram etmeyi unutma!

Astronot: -Üçüncü deneyim, hazır uzaydayken üçgenin iç açıları burada da 180 mi diye araştırma yapacağım!

Tayyip Erdoğan: -Yapma Alper, millet şimdi ne der, Tayyip bey torununun ilkokul ödevi için 50 milyon doları bastırıp uzaya adam gönderdi! Üçgenin iç açılarını bizim Bilal oğlan bile toplayamıyor, şimdi uzay mekiğinin beynini dağıtma!

Astronot: -Efendim, alo, alo, sizi duyamıyorum Cumhurbaşkanım!

Cumhurbaşkanım: Duyamıyor musun, güneşin arkasında gölgeye mi düştün, alo Alper, alo… Tabii akıl etmedik yer çekimsiz ortam çekmiyor telefon!

(Bu arada, uzaylılar -altı yedi tane üçgen ve tuhaf şekillerde uzaylılar- uzay istasyonunu ele geçirir, astronot Alper’i yaka paça tutuklarlar ve sorguya çekerler..)

Uzaylı: Hadi konuş dünyalı, ne işiniz var uzayda?

Astronot: -Valla bir deney yapıp gideceğiz!

Uzaylı: -Biz o deneylerin hepsini yaptık, hırsızlık neden vebadan daha bulaşıcı ve hızlı yayılıyor? Hırsızlık yer çekimsiz ortamlarda da vebadan daha bulaşıcı ve hızlı yayılıyor mu, diye!

Astronot: -Vallahi ben de hırsızlığın neden vebadan daha hızlı yayıldığı deneyini yapmak için uzaya gelmiştim!

Uzaylı: -Yalan söyleme dünyalı, biraz önce dinledik, ayran kabarıyor mu deneyi için gelmişsin!

Astronot: -Ayran bizim milli gururumuz, ayranla milli gururumuz kabarıyor mu diye çalışacaktık!

Uzaylı: -Yalan konuşma, ayran da en hızlı kabaran millidir, az önce dinledik, kupon arazi, arsa kapmaya gelmişsiniz!

Astronot: -Vallahi bak, üçgenin iç açılarını toplama deneyi için, geldim!

Uzaylı: -O üçgenin iç açıları dediğin benim…

(Alper gözünü faltaşı gibi açar uzaylıya bakar, hakikaten karşısında gördüğü bir üçgen…)

Uzaylı: (Yanındaki diğer uzaylı arkadaşını gösterir, bak, bu arkadaş da ortaokulda okuyup anlamadığın o meşhur sınav sorusu ‘Çarpanlara Ayırma’…)

Astronot: -Ne yani şimdi beni de çarpanlara mı ayıracaksınız!

Uzaylı: -Oğlum siz çarpanlarınıza ayrılmışsınız! Tayyip sizi ortak çarpan parantezine almış, alayınızı ‘gruplara’ ayırmış!

Astronot: -Siz uzaya nasıl geldiniz?

Uzaylı: -Bizi Nasa gönderdi, sonra burada unuttular, Nasa, robotların iki farklı boyutlu ve renkli görüntülenmesi için çarpanlara ayırmayı kullandı! İşte orada Türkiye’deki tarikatçı Menzilci grup, uzay mekiğimizin cıvatalarını söküp patlattı ve biz burada kaldık!

Astronot: -Evet ama dünyalıya benzemiyorsunuz?

Uzaylı: -İki farklı boyutu incelemek için geldik, bedenimiz patlatıldı ve öbür boyutumuzla yaşıyoruz, görmüyor musun ışığa üçgene prizmaya benziyoruz ama artık insan değiliz!

Astronot: -Siz hangi deneyleri yaptınız?

Uzaylı: -Deneylerimizle vardığımız sonuç şu: dünyada ‘akıl’ kalmadı, o halde dedik, akıl yoksa, beden de olmasın, şu anda Tanrı’ya deney sonucunu bildirdik ve yeryüzündeki ‘bedenleri’ ortadan kaldırması için Netanyahu’yu görevlendirdi!

Astronot: -Deneyinizin sonucu çok korkunç yani akıl yoksa beden de masraftır diyorsunuz!

Uzaylı: -Akıl var, ama insan aklı kalmamış, akıl sadece Uluslararası maden petrol ve silah şirketlerinde var, basit sıradan insan aklı, kalmadı! Mesela seni buraya gönderen ‘akıl’, şirket aklı, biz bu uzay işinden ne reklam yapar ne kar sağlarız diye seni göndermişler!

Astronot: -Yalvarırım bana da bir parça o kaybolan ‘insan’ aklından verin!

Uzaylı: -Ağlama ulan, o aklı size Montaigne’yle verdik, Fransız İhtilaliyle verdik, Cumhuriyet’le verdik, Montesqui’yle verdik, İbni Sina’yla verdik, El Biruni’yle verdik, Atatürk’le verdik! Ama siz gidip o aklı Fetö’ye teslim ettiniz, Menzil tarikatına verdiniz, İsrail limanlarına benzine verdiniz, ve onlarda gelip bizim cıvataları söküp bizi patlattılar artık bedeni fani bu akılla dünyaya gelemiyoruz!

Astronot: -Yalvarırım o akıldan bir parça verin, daha yerel seçimler var, dünyaya dönmem lazım!

Uzaylı: -Ölümsüz gerçeklere ihanet ettiniz, insanoğluna ihanet ettiniz, tırnağın büyümesi kadar evrim için trilyonlarca yıl döndürdük dünyayı, bir göz nuru için trilyonlar yıl döndürdük galaksileri ama siz saraylarınız tarikatlarınız uğruna halkı köle köpek yaptınız artık siz akıl makıl yok! Uluslararası şirketlerin aklı hepinizin soyunu kazacak suyunuzu havanızı zehirleyecek ele geçirecek ve biz buradan sizi ossura ossura gülerek seyredeceğiz!

(Bu arada Tayyip Erdoğan telefonla bağlanmaya çalışmaktadır…)

Tayyip Erdoğan: Alper, alo alo, orda mısın, irtibat kesildi!

Astronot: Buradayım Cumhurbaşkanım!

Tayyip Erdoğan: Hayırdır sesin soluğun kesildi!

Astronot: Uzaylılar beni yakaladı efendim artık dünyaya dönemiyorum!

Tayyip Erdoğan: -Sesin kesildi, hayırdır yüzün şişmiş rengin atmış, bir sıkıntı mı var? Alo Alper, orada kiminle konuşuyorsun!

Astronot: -Üçgenlerle konuşuyorum efendim, üçgenler bizi ele geçirdi!

Tayyip Erdoğan: -Kafayı mı sıyırdın Alper, ne üçgeni, üçgenle konuşulur mu?

Astronot: -Üçgenler çarpanların öbür yüzü, bedenleri ölmüş gitmiş insanların öbür tarafı saf aklı kalmış, onlar da uzayda vücut bulmuş, şimdi uzay istasyonumuzu bastılar!

Tayyip Erdoğan: -Kendine gel Alper, üçgen nedir üçgenle konuşulur mu?

Astronot: -Efendim, iç açıları olan her şeyin ‘aklı’ vardır diyorlar, bizden önce gelen astronotlar deney yapmış, iç açıların aslında bir ‘ruh’ aslında gerçek insan olduğunu ispatlamışlar, şimdi hepsi burada yaşıyor! Siz diyorlar, iç açılarınızı kaybettiniz!

Tayyip Erdoğan: -Bir sor bakalım, o iç açının fiyatı nedir, bize kaça patlar!

Astronot: -Patlar demeyin efendim, iç açılar zaten dünya patlamış diyor, fiyatı nedir, demeyin efendim, insanları parayla fiyatla satın alma yüzünden dünya patlamış diyorlar!

Tayyip Erdoğan: -Alper, milli gururumuz, nedir o iç açılar, kimdir o üçgenler, aklını mı yedin!

Astronot: -Efendim, iç açılar, saf akılmış, açılardan biri insanın kendi içine, diğeri doğaya, üçüncüsü başkalarına karşı derinlik açılarıymış! Bizim açılarımızı kesmişler ve uluslararası şirketler tarafından robot gibi tek boyutlu kaldığımızı söylüyorlar!

Tayyip Erdoğan: -Sen o uzay şakilerini dinleme, Amerikan kıyamet filmlerini fazla izlemişsin, halisünasyon görüyorsun, olur Alper’im olur, uzay işi zordur! Deneyler nasıl gidiyor, ışık hızından daha hızlı bir şey bulabildin mi?

(Üçgenden uzaylı Alper’in kafasına silahı dayamış halde): Buldum efendim, hırsızlık ışıktan hızlı gidiyormuş!

Tayyip Erdoğan: -Senin bu hesaba göre biz çoktan uzayı fethetmişiz Alper’im! Işığı Allah’a şükür bulduk şimdi Alper’im, yer çekimine gir! Yer çekimi hakkında deneylerine devam et, (espri yapar, güler) vallahi koskoca memleketin ağırlığından ben de yoruldum!

(Alper’in kafasına uzaylı silahını sıkar gibi beynine yapıştırır, Alper’i zorla konuştururlar…)

Astronot: -Efendim, yer çekimi deneyini de yaptım, buradaki üçgenler şayet hırsızlık kalkarsa insan hafifler ve havalara uzaya ötelere uçar, diyorlar! Yer çekimine sebep olan ‘hırsızlık’ ağırlık yapıyormuş! Bakın Efendim, uzayda hırsızlık yok, bu yüzden yer çekimi yok ve her şey dönüyor uçuyor, güneş bile ne kadar hafif uzay boşluğunda! Vallahi efendim ben de anlayamadım kainat nasıl böyle havada asılı kalıyor!

Tayyip Erdoğan: -Alper, milli gururumuz, senin deneylere göre, biz insanlık uçmasın kaybolmasın toza karışmasın diye çok ağır bir görev yapmış, Binali Yıldırımlar Süleyman Soylular Fetöler Cengiz İnşaatlar’la yer çekimi için çalışmış, dünyanın fıtratına çok uygun işler yapmışız!

Astronot: -Bakın efendim, sizin o Fetöcüler Menzilciler, eskiden hepsi uçuyordu ama şimdi hepsi Mercedese biniyor, çünkü dünya malı hepsine ağırlık yapıyor!

Tayyip Erdoğan: -Yaşa be Alper’im bizi büyük bir yükten kurtardın, biz de zaten Merkez Bankası’ndan 120 milyar doları uçurduk memleket hafiflesin diye! Hadi Alper sağlıcakla kal, yolunu dört gözle bekliyoruz!

Astronot: -Bu üçgen uzaylılar efendim, dört gözün de deneyini yaptırdılar, insanlığın dört değil bir gözü kalmış, o da ‘dolar’ görüyormuş, dünyanın diğer güzelliklerini açılarını göremiyormuşuz, diyorlar!

Tayyip Erdoğan: -Şöyle bir kahve iç kendine gel, boşluklara fazla takma kafayı, .iktir et .bneleri! Dünya malı dediğin Alper’im boşlukları doldurmaktır, hırsın şehvetin boşluklarını dolduramazsan vallahi bizimkiler memleketi havaya uçurur!

QOSHE - Tayyip Erdoğan’ın uzayla görüşmesi - Nihat Genç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tayyip Erdoğan’ın uzayla görüşmesi

140 1
23.01.2024

Nihat Genç yazdı…

Türk ve İslam tarihinde ilk defa bir devlet başkanımız Türk astronot Alper Gezeravcı’yla uzaydan telefon görüşmesi yaptı!

Bu gurur hepimize yeter!

Tayyip Erdoğan: -Nasılsın Alper! Orada havalar nasıl?

Astronot Alper: -Valla nasıl olsun, baş aşağı yuvarlanıp gidiyoruz!

Tayyip Erdoğan: -Seninle gurur duyuyoruz Alper, 50 milyon dolar gömdük, hadi milletimize anlat, oralarda hangi deneyleri yapıyorsun?

Astronot: -İlk deneyim, kibrit çakmak!

Tayyip Erdoğan: -Yandı mı kibrit!

Astronot: -Burada hava yokmuş, kibrit yanmadı!

Tayyip Erdoğan: -Yanmadı diye moralini bozma Alper, şöyle, güneşe doğru bir daha dene istersen!

Astronot: -Siz de moralinizi bozmayın Cumhurbaşkanım, burada kibrit yanmadı ama Türkiye’de ampul yanmış!

Tayyip Erdoğan: -Kibritte sorun olmasın, yorgunsundur, şöyle bir kafayı dinle salim kafanla bir daha denersin, söyle o kibriti nereden aldın?

Astronot: -Valla ayıptır söylemesi Zorlu Otel’den çaldım!

Tayyip Erdoğan: -Bak iyi olmadı Alper, şimdi ne diyecekler, hırsızlığı uzaylara kadar götürmüşler!

Astronot: -Sıkıntı yok Cumhurbaşkanım, burada dedikodu söylenti yapacak, karalayacak kimse yok!

Tayyip Erdoğan: -Bak ne diyeceğim Alper, bir dahaki sefere yanına TOGG’u veririz hani Elon Musk uzaya TESLA’yı göndermişti ya, bizim neyimiz eksik!

Astronot: -Çok iyi fikir Cumhurbaşkanım buraya bir elektrik şarj istasyonu kuralım!

Tayyip Erdoğan: -Hay aklınla bin yaşa, işte Türk astronotu budur, leb demeden leblebiyi anlayacak! Alper bir kısa video çek de Tik Tok’ta yayınlarız!

Astronot: -Leblebi deyince, buradan dünya leblebi gibi küçücük görünüyor!

Tayyip Erdoğan: -Bak bu olmadı, benim Beştepe’deki saray, İstanbul’a yaptığımız 3. Köprü de mi leblebi gibi görünüyor!

Astronot: -Saray çok iyi görünüyor Cumhurbaşkanım, şimdi bir Jüpiter’e baktım bir bizim ışıklar içinde saraya, gezegenlerin hiçbirinde sarayımız gibisi yok!

Tayyip Erdoğan: -Alper! Seni yola koyduktan sonra bak aklımıza ne geldi, biz çocukken astronotlar yanında maymun götürürdü yahu biz Alper’in yanına niye bir maymun vermedik!

Astronot: Efendim fazla masrafa gerek yok, bir maymun bugün nereden baksan bir elli milyona mal olur, bir FETÖ bir Bülent Arınç bir Melih Gökçek nereden baksan milyar dolara mal olur!

Tayyip Erdoğan: -Şöyle yenilerinden Arda Turan, Acun Ilıcalı verseydik!

Astronot: -Efendim, Fatih Terim gelmek istemedi, ben zaten yeterince maymun olmuşum dedi! Uzayda bilimsel çalışma kafamı dağıtmaz, beni açmaz, dedi! Eski Yunan tanrılarının yaşadığı Olimpos Dağı’na gideceğim, götü kurtarmak için mitolojik efsanelerden bir takım kuracağım, Zeus, Afrodit, Apollon, Hermes’le…

Tayyip Erdoğan: -Aferin Alper, hani TOKİ için diyorum, şöyle kupon arsa arazi, neresini gözüne kestin, şöyle Mars taraflarına!

Astronot: -Daha kapsülden çıkıp şöyle bir etrafa bakamadım Cumhurbaşkanım, vallahi şu anda siz aşağıdan benden daha çok görüyorsunuz!

Tayyip Erdoğan: -Pencere yanına otursaydın Alper!

Astronot: Sıkıntı yok, burada arkadaşlar dışarısı için bilgilendiriyor beni, sema açık hava güzelmiş, kar yağmur beklenmiyor!

Tayyip Erdoğan: -Valla Alper seni böyle uzayda görünce hayatımda böyle bir mutluluk yaşamadım!

Astronot: -Bir dahaki sefer inşallah! Valla burası ruh sağlığına çok iyi geliyor, şöyle kafanı boşaltırsın!

Tayyip Erdoğan: -Söyle Alper, bütün dünya seni izliyor, ikinci deneyin ne olacak?

Astronot: -İkinci deneyim meşhur Türk ayranımız üzerine, bakalım, ayranımız uzayda da kabarıyor mu?

Tayyip Erdoğan: -Sıkıntı olmasın Alper, havasız ortam, ayran kabarmazsa rezil oluruz! Kabaran ayrandan yanındaki astronot arkadaşlarına da ikram etmeyi unutma!

Astronot: -Üçüncü deneyim, hazır uzaydayken üçgenin iç açıları burada da 180 mi diye araştırma yapacağım!

Tayyip Erdoğan: -Yapma Alper, millet şimdi ne der, Tayyip bey torununun ilkokul ödevi için 50 milyon doları bastırıp uzaya adam gönderdi! Üçgenin iç açılarını bizim Bilal oğlan........

© Veryansın TV


Get it on Google Play