|
Heidi KorkmazBianet |
uzaktan gelen bir eski medeniyet yolunu mu şaşırmıştı ne bana yaklaşıyordu sırtında da İsa etrafımdakiler put kesilmişti ...
Fide’yi kapıda karşılayan köpeklerin bitkin oldukları söylenemezdi. Paşa kuyruğunu sallayarak acıklı acıklı havladı. Öbürleriyse...
Fide’yi kapıda karşılayan köpeklerin bitkin oldukları söylenemezdi. Paşa kuyruğunu sallayarak acıklı acıklı havladı. Öbürleriyse...
Fide, fıtıklı belini doğrultmaya çalışılırken verandada, "aayyy! diye bir çığlık attı. Arkasındaki taş duvardan destek aldı....
Hayat kapkara bir çarşaf gibi aslında. Kapkara bir çarşaf, üzerine de minik beyaz noktalar serpiştirilmiş olan, öylesine hoyrat, öylesine...
Günün ortasıydı. Dalgın dalgın yürüyordu Tüya. Gölün kıyısına vardığında uykudan yeni uyanır gibiydi. Kıyıya ilk kez geliyormuş...
bizim de bir dilimiz vardı. konuştuklarımızın derin manasını, börtü böceğin faydasından alırdı. dilimizin sustukları fazlaydı....
Meraktan çatlıyorsunuz, değil mi? Uzaktan bakarken bana "bu kimdir?", diye başvuracak mecra arıyorsunuz. Adımdan, kimliğimden, cinsiyetimden,...
Ağustos sıcağı, sahranın cehennemini andırıyordu. Hele gün ortasında öyle kuru bir sıcak vardı ki, onların içlerindeki ciğerler...