Bugün günlerden Cuma. Müslümanların Bayramı. Hayır düşünüp, hayır konuşmak ve yazmayı umut ederek güne başlamak isterken, şeytani anlayışın boş durmadığına bir kez daha şahit olduk! İşte o an ‘Yahudi ve Hristiyanları veli edinmeyin’ Ayet’-i Kerimesi ve ‘Haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur.’ Hadis-i Şerifini hatırladık. Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarına 100 gün kaldığı, Rus ve Belaruslu sporcuların oyunlara tarafsız katılacağı ve eski Fransız basketbolcu Emilie Gomis’in, İsrail’i eleştirdiği paylaşımı nedeniyle ‘Paris Olimpiyat Büyükelçiliği’ görevinden alındığı, Yunanistan’daki Olympia Antik Kent’inde yer alan Hera Tapınağında, Paris’e götürülmek üzere 33’üncüsü yakılan meşale haberini gördükten sonra, sporun olduğu yerde ‘dil, din, ırk’ ayrımı olmaz safsatası-yalanıyla bir kez daha yüzleştik. Eski sporcunun Gazze soykırımını eleştirdiği için ‘men’ edilmesi ırkçılığı, Hera Tapınağı dini temsil etmiyor mu? İstanbul’a bu oyunlar bir kez bile verilmezken, neden 3. kez Paris? İsminin önünde ‘modern’ olan oyunların, haçlı ve siyonist anlayışın kurallarını tayin ettiği sporun özüyle bağdaşmayan bir hareket olduğunu anlamak güç değil. Böyle bir hareketin toplumların dini ve kültürel değerleri üzerinde ‘tehlike’ oluşturduğunu, yazımızın içeriğinde değineceğimiz birkaç örnekle daha iyi anlamış olacağız, sanırım…

MEŞALE ‘TAPINAKTA’ DEĞİL DE

‘CAMİDE’ YAKILSA NE OLURDU?

Dünyanın en büyük spor organizasyonu haline getirilen çıkış yılı 1896 Yunanistan olan, batıl dini ve siyasi bir anlayışın temsil edildiği, kural ve kaidelerinden görmekteyiz. Olimpiyat meşalesinin, her organizasyon öncesi (bu yıl 33. kez) bir tapınakta (Hera isimli) yakılıp ve dünyaya servis edilmesi, Hakk olmayan batıl inanışın misyonerliği değil de ne? Şimdi sorum şu; “Paris’e götürülecek Olimpiyat meşalesinin tapınakta değil de camide yakılma kararı alınsa ne olurdu?” Ülkemizde yer alan bir grup tarafından ‘Eyvah irtica patladı, laiklik elden gidiyor’ gibi yaygaralar koparılması kaçınılmaz olurdu, elbette. İslam ile bağdaşmayan sporcuların giyim kuşamından, organizasyonun yapıldığı şehire (İstanbul’a 1 kez verilmezken, niçin 3. kez Paris) kadar, birçok ayrıntıda bunu görmek mümkün. Tabii görmek isteyene!.

İSRAİL’İN GAZZE SOYKIRIMI

OLİMPİYATLARIN NERESİNDE?

İsrailli teröristlerin Gazze’de uyguladığı soykırımı 6 ayı geride kaldı. Bu soykırımda, 14 bin 500’ü çocuk, 9 bin 560’ı kadın olmak üzere 33 bin 207 Filistinli kardeşimiz şehit oldu. 75 bin 933 Filistinli kardeşimiz yaralandı. Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenler arasında 484 sağlık personeli, 65 sivil savunma personeli, 140 gazeteci ve 30’u görevi başındayken 224 yardım görevlisi bulunuyor. Ayrıca, Gazze Şeridi genelinde İsrail ordusunun hava saldırıları sonucu başta enkaz altında kalanlar olmak üzere kayıp kişilerin sayısı 7 bin, siyonist saldırıları sonucu annesiz ve babasız kalan çocukların sayısının 17 bin olarak açıklandı. İslam coğrafyasında yaşananlara insani açıdan yaklaşıldığında, duyarlı-merhametli yüreklerin dayanması mümkün değil. Sessiz çoğunluğun sesi olan eski Fransız basketbolcu Emilie Gomis, İsrail saldırılarını protesto ettiği için ‘Paris Olimpiyat Büyükelçiliği’ görevinden alındı. Hatırlayın, Ukrayna-Rusya savaşından dolayı, Rus ve Belaruslu sporcuların Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) aldığı kararla Olimpiyatlardan men cezasını. Bugüne gelindiğinde, hemen akla şu geliyor; “Bugüne kadar 34 bine yakın masum insanı katleden İsrail nasıl oluyor da Paris’te yer alabiliyor?. IOC buna nasıl ‘kör-sağır’ oluyor?. Uluslararası Olimpiyat Komitesinin iyi niyetten uzak, ayrımcılık içeren bu kararı sporun tek başına safiyane bir hareket olmadığı gibi, sporu kimlerin kirli amellerine nasıl ‘alet’ ettiklerini görmekteyiz! Bu tehlikenin ülkemizdeki uzantılarını da fark etmemiz gerekiyor…

QOSHE - Paris Olimpiyatları, Hera tapınağı ve Gazze katliamı… - Ahmet Gülümseyen
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Paris Olimpiyatları, Hera tapınağı ve Gazze katliamı…

20 3
19.04.2024

Bugün günlerden Cuma. Müslümanların Bayramı. Hayır düşünüp, hayır konuşmak ve yazmayı umut ederek güne başlamak isterken, şeytani anlayışın boş durmadığına bir kez daha şahit olduk! İşte o an ‘Yahudi ve Hristiyanları veli edinmeyin’ Ayet’-i Kerimesi ve ‘Haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur.’ Hadis-i Şerifini hatırladık. Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarına 100 gün kaldığı, Rus ve Belaruslu sporcuların oyunlara tarafsız katılacağı ve eski Fransız basketbolcu Emilie Gomis’in, İsrail’i eleştirdiği paylaşımı nedeniyle ‘Paris Olimpiyat Büyükelçiliği’ görevinden alındığı, Yunanistan’daki Olympia Antik Kent’inde yer alan Hera Tapınağında, Paris’e götürülmek üzere 33’üncüsü yakılan meşale haberini gördükten sonra, sporun olduğu yerde ‘dil, din, ırk’ ayrımı olmaz safsatası-yalanıyla bir kez daha yüzleştik. Eski sporcunun Gazze soykırımını eleştirdiği için ‘men’ edilmesi ırkçılığı, Hera Tapınağı dini temsil etmiyor mu? İstanbul’a bu oyunlar bir kez bile verilmezken, neden 3. kez Paris? İsminin önünde ‘modern’ olan oyunların, haçlı ve siyonist anlayışın kurallarını tayin ettiği sporun özüyle bağdaşmayan bir hareket olduğunu anlamak güç değil. Böyle bir hareketin toplumların dini ve kültürel değerleri üzerinde ‘tehlike’ oluşturduğunu,........

© Yeni Akit


Get it on Google Play