Filistin toprakları, Yavuz Sultan Selim’in 1517’de bu bölgeyi Osmanlı topraklarına katmasından, 1917’de İngiliz mandasına geçmesine kadar, tam 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalmış; barış ve huzur içinde yaşamıştır..!

Filistin’de İngiliz hakimiyeti!

Bölgedeki bütün karışıklık ve huzursuzluklar, İngilizlerin bu coğrafyaya hâkim olmasından ve devamında İsrail Devletinin kuruluşundan sonra baş göstermiştir.

Yani dünyada insan hakları, huzur ve sükûnun yaşanması, ancak Kudüs ve Mescid-i Aksâ merkezli olarak Müslümanların dünya hâkimiyetiyle gerçekleşecektir.

Kur’an ayetleri buna işaret ettiği gibi, Hz. Peygamberin (s.a.v.) çok sayıdaki hadisi de bu konuya açıklık getirmektedir.

Buna göre İslamiyet’in iki büyük hâkimiyet dönemi olacaktır ki birisi asırlar boyunca “Osmanlı hakimiyetinde Türklerin idaresindeyaşanmıştır.

İkinci bir hâkimiyet dönemi!

Bu da -bugünkü gibi- zulmün alabildiğine arttığı bir zamandan sonra olacaktır.

Onun için ne Gazze olayları ve ne de dünyanın farklı yerlerinde Müslümanlara reva görülen insanlık dışı diğer muameleler, bizi ümitsizliğe sevk etmemelidir.

Mescid-i Aksâ ve Kudüs tevhidin merkezidir!

Allah’ın vaadi haktır, mutlaka vuku bulacaktır. Hak ve adaletin, barış ve huzurun hâkim olacağı yeni bir dünya, yeni bir dönem “o toprakları fethedenlerin yardım eliyle” tekraren yaşanacaktır.

“İslam’ın ve mü’minlerin dünya hâkimiyetini” haber veren şu iki ayet yanında Kur’an‘da pek çok ayet ve Allah’ın Resulü tarafından pek çok mucizeler ile müjdeler verilmiştir..!

“Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka hâkim kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaadde bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fâsıkların ta kendileridir.” (Nur: 55)

Allah ayetinde birtakım Müslümanları da uyararak, dünyayı ahiretine tercih edenlere ikaz etmiştir.!

“İşte kalplerinde bir hastalık (nifak) bulunanların, ‘Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz’ diyerek onların (Yahudilerin) arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah, yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar.

Dünyayı ahiretininden çok sevenlere Allah Resulü (SAV)’den bir ikaz.!

Sevban’dan (r.a) rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi, size karşı (savaşmak için) birbirlerini davet edecekler.”

Birisi, “Bu, o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?” dedi.

Rasûlullah (s.a.v.), “Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çerçöp gibi zayıf olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak, sizin gönlünüze de vehn atacak.” buyurdu.

Yine bir adam: “Vehn nedir ya Rasûlallah?” diye sorunca:

“Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü kötü görmektir.” buyurdu. (Ebu Davud, Melahim, 5)

Müslümanlara yapılan zulmün arşı titrettiği bir zamanda, olaylara sessiz kalan insanlık ve Müslüman ülkelerin ve liderlerinin yanında;

Allah’ın sevdiği “OMUZ OMUZA SAF TUTARAK SAVAŞAN” bu kulların hangi seviyede gücü yetiyorsa küffara karşı birlik içinde olup İslam devletleri dışında bütün devletlerin liderlerinin olmasa da vatandaşların çok büyük bir tepkisi ile telin ettikleri Filistin davasında devletlerin ve liderlerin, elleriyle, bizim gibi kalem ve kelam sahiplerinin en azından diliyle, bütün Müslümanların da, buğz-dua ederek duasıyla mümin kardeşine omuz vermeleri gereklidir!!

İsrail hükümeti, Hamas ile esir takası anlaşmasını ve geçici ateşkesi kabul etti.

Açıklamada, “her 10 esirin serbest bırakılmasının, çatışmalara ek bir gün daha ara verilmesini sağlayacağı” belirtildi.

Açıklamada ayrıca, İsrail hükümeti ve ordusunun, “tüm esirlerin geri getirilmesi, Hamas’ın tasfiyesinin tamamlanması ve Gazze Şeridi’nden İsrail’e yeni bir tehdit gelmemesini sağlamak için savaşı sürdüreceği” vurgulandı.

1947’den 2023’e kaçıncı ateşkes olduğunu hatırlamadığımız bir oyun devam ediyor!

Kısaca kendi esirlerini kurtarana kadar ateşkes yapan İsrail soykırım kararında ısrarlı!

Geçici ateşkesten sonra Müslümanların uyanma zamanı!

Bugün delalette olan Müslümanların,

taklidi imandan tahkikiye geçerek halleriyle -fiiliyatları ile Mümin kardeşlerinin yanında “hakkın hatırına bütün hatırlardan üstün tutarak” cumanın yüzü suyu hürmetine cem olmak dileğiyle dünyada ve Filistin’de yaşanan mazlumlara karşı yapılan zalimliklere karşı “geçici ateşkesten sonra daha kalıcı tedbirler alarak” en azından MÜTTAKİ’ler olarak dualarda beraber olmak niyazıyla hayırlı cumalar diliyorum!

WhatsApp bilgi ve ihbar hattı: 0530 200 00 96

QOSHE - Mescid-i Aksâ ve Kudüs’te “ateşkesten sonra” ikinci hakimiyet dönemi mutlaka yaşanacaktır..! - Ahmet Maranki
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mescid-i Aksâ ve Kudüs’te “ateşkesten sonra” ikinci hakimiyet dönemi mutlaka yaşanacaktır..!

5 19
24.11.2023

Filistin toprakları, Yavuz Sultan Selim’in 1517’de bu bölgeyi Osmanlı topraklarına katmasından, 1917’de İngiliz mandasına geçmesine kadar, tam 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalmış; barış ve huzur içinde yaşamıştır..!

Filistin’de İngiliz hakimiyeti!

Bölgedeki bütün karışıklık ve huzursuzluklar, İngilizlerin bu coğrafyaya hâkim olmasından ve devamında İsrail Devletinin kuruluşundan sonra baş göstermiştir.

Yani dünyada insan hakları, huzur ve sükûnun yaşanması, ancak Kudüs ve Mescid-i Aksâ merkezli olarak Müslümanların dünya hâkimiyetiyle gerçekleşecektir.

Kur’an ayetleri buna işaret ettiği gibi, Hz. Peygamberin (s.a.v.) çok sayıdaki hadisi de bu konuya açıklık getirmektedir.

Buna göre İslamiyet’in iki büyük hâkimiyet dönemi olacaktır ki birisi asırlar boyunca “Osmanlı hakimiyetinde Türklerin idaresindeyaşanmıştır.

İkinci bir hâkimiyet dönemi!

Bu da -bugünkü gibi- zulmün alabildiğine arttığı bir zamandan sonra olacaktır.

Onun için ne Gazze olayları ve ne de dünyanın farklı yerlerinde Müslümanlara reva görülen insanlık dışı diğer muameleler, bizi ümitsizliğe sevk etmemelidir.

Mescid-i Aksâ ve Kudüs tevhidin merkezidir!

Allah’ın vaadi haktır, mutlaka vuku bulacaktır. Hak ve adaletin, barış ve huzurun hâkim olacağı yeni bir dünya, yeni bir dönem “o toprakları fethedenlerin yardım eliyle” tekraren yaşanacaktır.

“İslam’ın ve mü’minlerin dünya hâkimiyetini” haber veren şu iki ayet yanında Kur’an‘da pek çok ayet ve Allah’ın Resulü tarafından pek çok mucizeler ile müjdeler verilmiştir..!

“Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri hâkim........

© Yeni Akit


Get it on Google Play