Gazzeli kadınlara, annelere, kızlara, eşlere, kız kardeşlere, ablalara selam olsun..

İsrail soykırımı altında çocuklarını, eşlerini kaybeden kadınlar, kendi canlarını kaybeden kadınların yaşadıkları zulmü görmeyen dünya devletlerine yazıklar olsun..

Kadınlar günü olarak kutladıkları 8 Mart’ta, “gerici” diyerek, “yobaz” diyerek, “tarikatçılar” diyerek, dindar kadınların da içinde bulunduğu dindar insanları tahkir edip, Gazze’de soykırıma tabi tutulan kadınlardan tek kelime edemeyenlere lanetler olsun..

Kadınlar günü adı altında düzenledikleri etkinliklerde, kadınların ezildiğini iddia edip, Gazze’deki kadınların yaşadıkları drama tek kelime edemeyen sözde çağdaş riyakarlara vahlar olsun..

Dünya Kadınlar günü diye kutlanan bir günde, “Çağdaş Batı uygarlığı” diyerek kutsanan Amerika’sından Avrupa’sına kadar nice devletlerin, İsrail’in sergilediği soykırıma seyirci kalmaları üzerinden, hatta seyirci kalmak da hafif kalır, destek vermeleri üzerinden iki cümle kuramayan, içimizdeki batı uşaklarına azaplar olsun..

Dünya Kadınlar Günü’nde Gazzeli kadınların yaşadıkları dram, hiçbir şey ile kıyaslanamaz.

30 binden fazla insan ölmüş. Bunların çoğu kadın..

Bunların çoğu çocuk..

Ölenlerin hemen tamamı, birinci derecede anneleri, birinci derecede kadınları etkiliyor..

Ama dünya seyrediyor..

Bir de utanmadan, “Dünya Kadınlar Günü”nü kutluyorlar..

Bu vahim gerçeğin yanında, kıyası kabil olmayacak bir aktüel iç siyasetten de bahsetmeliyim..

Her gün 60’dan fazla kadının, sistematik şekilde öldürüldüğü Gazze’deki tablo karşımızda dururken..

Hayat hakkından ziyade..

Belki hayat hakkını da kısıtlayıcı tavırlara nasıl teşne olduklarını gösteren..

Ellerine yetki geçerse, kimbilir daha başka neler yapabileceklerini de gösteren CHP içindeki kadınları tahkir eden somut olaya da değinmek istiyorum..

CHP’den Afyon Belediye Başkan adayı gösterilen burcu Köksal’a, iki gün içinde yapılan zulüm..

Bir kadına, sergilenen linç..

Bir kadın üzerinden dillendirilen tehditler..

“İşte bu kafa, elinde güç olursa, neler yaptırmaz ki?” dedirtiyor..

Burcu Köksal, iki gün önce, birebir vereyim, atlamadan aktarayım, şöyle diyor: “Belediye başkanı olarak seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları DEM Parti hariç, bütün siyasi partilere açık olacak. Onlar bunu söyleyemez, AKP’nin adayı bunu söyleyemez.”

Bu kadar açık, bu kadar net. Bu kadar meydan okurcasına..

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu konuşmadan üç dakika sonra kürsüye çıktı, Köksal’ın DEM ile ilgili sözlerine hiç itiraz etmeden, hatta övgüler de düzerek, “Atatürk’ün kızı, sizin evladınız, benim grup başkanvekilim Burcu Köksal” dedi.

Bir yerlerden zılgıt çekilmiş olmalı ki, Özgür Özel, Uşak’a geldi ve orda şöyle seslendi:

“Sürç-i lisan oldu. Burcu Başkan, ‘Aman başkan sen düzelt’ dedi”

Kadınlar Günü’nde kadın başkan adayına sordular, “Diliniz mi sürçtü. Genel Başkanı arayıp, ‘aman başkan, beni düzelt’ mi dediniz?”

Burcu Köksal cevaplıyor: “Dil sürçmesi değil, verdiğim söz üzerine konuştum, sözlerimin tamamen arkasındayım, ne dediysem o.”

Ekrem İmamoğlu girdi araya, tıpkı partisinin il başkanı Canan Kaftancıoğlu’na neler dediyse, onları diyecek ama.. Kamuoyunun önünde konuşarak, HDP’lilere de ‘Nasıl hakkından geldim” mesajı yollayacağı için, o kadar ağır konuşmuyor.

Hafifi de şu:

“Ya kendine başka bir iş bulacak ya da başka parti bulacak.”

Pinpon topu gibi, bir Burcu hanıma, bir Özgür Özel’e, tekrar Burcu hanıma, ve Ekrem İmamoğlu’na gelen top, son olarak Burcu hanıma dönüyor..

Burcu hanım ne dese beğenirsiniz..

“Dilim sürçmedi. Bilerek söyledim, sözümün arkasındayım” diyen Burcu hanım, yani bir kadın siyasetçi, hem de Kadınlar Günü’nde bakın ne söylemeye mecbur ediliyor.

Basın Toplantısı düzenleyen Burcu Köksal, “Sözlerim başka yere çekildi” diye başlıyor..

Ve şu cümleyi kurmak zorunda kalıyor:

“Belediye başkanı olduğumda, belediyeyi DEM ve HÜDA PAR ile yönetmeyeceğim. Afyonkarahisar ittifakında DEM ve HÜDA PAR yoktur.”

Hop abla..

İlk açıklamanda, “sürçi lisan değil” dediğin cevap açıklamanda, sana Ekrem İmamoğlu’nun “başka iş bul kendine” dediği açıklamada, HÜDA PAR yok ki..

HÜDA PAR nereden çıktı?

Bu bir yana..

Afyonkarahisar ittİfakında DEM yok, HÜDA PAR yok da, İyi Parti var mı? Saadet var mı? DEVA var mı?

Var mı ki, onları zikretmediğin bir açıklamayı, zılgıtı yiyince, böyle değiştirmeye, DEM’in yanına HÜDA PAR’ı da koyarak, kafaları karıştırmaya kalkıyorsun, “Sözlerim başka yerlere çekildi” demeye mecbur kalıyorsun..

Sözün nereye çekildi, Burcu hanım?

Kaldı ki, sözün başka yere çekildi ise, bunu yapan da Ekrem İmamoğlu değil mi?

Çıkıp, CHP İstanbul eski İl Başkanı’nın “Şizofren ya bu” dediği adamın adını soyadını vererek, “Sözlerimi başka yere çekti” desene..

Gördünüz mü, CHP zihniyeti, bir kadını, nasıl kamuoyu önünde sözlerini geri aldırtmaya mecbur bıraktı.

Nasıl tehditler savurdular..

Nasıl ezdiler.. Nasıl kamuoyu lincine muhatap ettiler..

HDP’ye de hatırlatalım..

Türkiye’de, ‘Dünya Kadınlar Günü” kutlamasında en ön sırada yer alan HDP’liler, şimdi bir bayan adaya kendileri üzerinden yapılan bu tehditleri, kapalı kapılar ardında organize ediyorlar..

Özgür Özel’i sıkıştırıyorlar: “Hemen sürçi lisan olmuş diyerek yalanlamazsan, İstanbul’da 30 HDP’liyi meclis üyeliğine aday gösterdiğine bakmaz, büyükşehirde size oy vermeyiz” diyorlar..

Ekrem’i sıkıştırıyorlar: “Hemen Burcu Köksal’ı kapının önüne koyacağınız yönünde bir açıklama yapmazsan, İstanbul’da sana oy yok.”

Ve bu adamlar karşımıza geçip, bize kadın haklarından bahsediyorlar..

Tüh sizin suratınıza. Yazıklar olsun oynadığınız tiyatroya..

QOSHE - Kadınlar Günü’nde bir kadına böyle azap edilmez! - Ali Karahasanoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kadınlar Günü’nde bir kadına böyle azap edilmez!

143 3
09.03.2024

Gazzeli kadınlara, annelere, kızlara, eşlere, kız kardeşlere, ablalara selam olsun..

İsrail soykırımı altında çocuklarını, eşlerini kaybeden kadınlar, kendi canlarını kaybeden kadınların yaşadıkları zulmü görmeyen dünya devletlerine yazıklar olsun..

Kadınlar günü olarak kutladıkları 8 Mart’ta, “gerici” diyerek, “yobaz” diyerek, “tarikatçılar” diyerek, dindar kadınların da içinde bulunduğu dindar insanları tahkir edip, Gazze’de soykırıma tabi tutulan kadınlardan tek kelime edemeyenlere lanetler olsun..

Kadınlar günü adı altında düzenledikleri etkinliklerde, kadınların ezildiğini iddia edip, Gazze’deki kadınların yaşadıkları drama tek kelime edemeyen sözde çağdaş riyakarlara vahlar olsun..

Dünya Kadınlar günü diye kutlanan bir günde, “Çağdaş Batı uygarlığı” diyerek kutsanan Amerika’sından Avrupa’sına kadar nice devletlerin, İsrail’in sergilediği soykırıma seyirci kalmaları üzerinden, hatta seyirci kalmak da hafif kalır, destek vermeleri üzerinden iki cümle kuramayan, içimizdeki batı uşaklarına azaplar olsun..

Dünya Kadınlar Günü’nde Gazzeli kadınların yaşadıkları dram, hiçbir şey ile kıyaslanamaz.

30 binden fazla insan ölmüş. Bunların çoğu kadın..

Bunların çoğu çocuk..

Ölenlerin hemen tamamı, birinci derecede anneleri, birinci derecede kadınları etkiliyor..

Ama dünya seyrediyor..

Bir de utanmadan, “Dünya Kadınlar Günü”nü kutluyorlar..

Bu vahim gerçeğin yanında, kıyası kabil olmayacak bir aktüel iç siyasetten de bahsetmeliyim..

Her gün 60’dan fazla kadının, sistematik şekilde öldürüldüğü Gazze’deki tablo karşımızda dururken..

Hayat hakkından ziyade..

Belki hayat hakkını da kısıtlayıcı tavırlara nasıl teşne olduklarını gösteren..

Ellerine yetki geçerse, kimbilir daha başka neler yapabileceklerini de gösteren CHP içindeki kadınları tahkir eden somut olaya da değinmek istiyorum..

CHP’den Afyon Belediye Başkan adayı gösterilen burcu Köksal’a, iki gün içinde........

© Yeni Akit


Get it on Google Play