Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen, dün toprağa verildi..

Son yazısı, 6 Mart 2024 tarihinde yayınlanan “Laiklik nedir” başlığını taşıyordu..

Yeniden Refah Partisi’ne, Saadet Partisi’ne, Gelecek Partisi’ne ve DEVA Partisi’ne ve bu partilerin yöneticilerine sesleniyorum.

Uyanamıyorsanız, dün toprağa verilen Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen uyandırsın sizi..

Ellerine fırsat geçerse, dindar insanları nasıl bir bardak suda boğacaklarını nasıl da açık açık itiraf ediyor, Ali Sirmen..

Görsünler ve sonrasında CHP ile yine ittifak yapacaklarsa, buyursunlar yapsınlar.

CHP’ye seçim kazandırmak için taktik geliştireceklerse, yine geliştirsinler..

Ama laiklik borusunu öttürenlerin tek hedeflerinin AK Parti olmadığını, AK Parti ile birlikte, yukarda saydığım her bir parti de, Ali Sirmen ve avanesinin yok etmek istediği partiler olduğunu, kapattırmak istediği partiler olduğunu hatırlatayım..

Beni bu kadar kesin konuşturan ne?

Ali Sirmen’in, üstelik bir hukukçu kimliği ile kaleme aldığı son yazısındaki, son paragrafındaki şu cümleler:

“Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu bizzat kendi kararıyla sabit bulunmuş olan AKP’ye karşı yaptırım olarak Hazine yardımının azaltılması gibi ihlal fiilinin ağırlığı ile orantılı olmayan ve herhangi bir caydırıcı yanı da bulunmayan kararlar verilen ülkelerde laikliğin gerçekten korunduğu söylenemez.”

Ne diyor Ali Sirmen?

2008 yılında, başörtü yasağını üniversitelerde kaldırdığı için, laikliğe aykırı hareket etmekle suçlanan AK Parti için, Anayasa Mahkemesi’nin hazine yardımını kesme kararı yetmez.

AK Parti’nin başörtü yasağını kaldıran kanun değişikliğine imza atmasının karşılığı, partinin kapatılmasıdır.

Evet, Ali Sirmen’in sözleri net olarak bu..

Bugün, Elhamdülillah ki, sadece üniversitelerde öğrenciler değil, öğretim üyeleri de.

Üniversite yöneticileri de. Dekanlar da, rektörler de, başörtü yasağı olmaksızın görevlerini icra edebiliyorlar..

İsteyen örtünüyor.

İstemeyen örtünmüyor..

Ama yasakçılarda kin ve nefret, adamlar 80 yaşına geldiğinde bile bitmiyor.

Ölüm döşeğinde iken bile, hâlâ yasak peşinde koşuyorlar..

Bir ayakları çukurda iken bile, partileri kapatma tehdidi ile oturup, bunun gerçekleştirilmemesi sebebiyle duydukları üzüntü ile kalkıyorlar..

Ne yazıktır ki, bu gerçekleri gözümüzün içine soktukları halde..

Dindar görünümlü insanlarımız, gerçek tehlikenin farkına varmaksızın.

Yeni 28 Şubatları hayata geçirme hevesi ile yanıp tutuşanlarla kol kola yürüyorlar..

Ali Sirmen, bir ayağı çukurda iken, AK Parti’nin kapatılması gerektiğini, Ak Parti’nin TBMM’de kanun yaparak başörtü yasağını kaldırması ile bunu hakkettiğini yazarken..

Ali Sirmen’in desteklediği CHP Genel Başkanı Özgür Özel de, darbe çığırtkanlığına soyunuyor..

CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in ifadesi aynen şöyle:

“Gece telefon çalsın, ‘darbe oluyor’ desinler ama ‘gençler yapıyor’ dersinler; ben o darbeye teslim olurum!”

Eski genel başkanları, “Bu ülkede artık darbe olmaz. Eğer darbe olursa, tankın üzerine ilk ben çıkarım” demişti.

Bu sözleri sarfetmesinin üzerinden bir yıl geçmeden, 15 Temmuz hain darbe girişimi olmuştu.

Ne yapmıştı, CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu?

Tankın üzerine çıkmış mıydı?

Hayır.

Tankın bulunduğu alana gitmeden telefon görüşmeleri yapmış..

O sırada tankların arasından geçebileceği bir boşluk oluşturulmuş..

Ve..

Pişkin bir şekilde, sanki “Tankın üzerine ilk ben çıkarım” diyen kendisi değilmiş gibi..

Tankların arasından geçip, Bakırköy CHP’li Belediye Başkanını evine gitmişti...

Şimdi Özgür Özel’e bakıyorsunuz..

Darbeye açık açık destek veriyor..

“Gençler yaparsa” imiş..

1960 darbesini albaylar yapmıştı..

Pek de ihtiyar sayılmazlar..

1960 darbesinden önce ve sonra..

Benzeri darbe girişimleri olmuştu.

Onlar daha genç subaylardı..

Son olarak da, 10 Kasım 2023’te, Tuzla Piyade Okulu’nda, yine teğmenler cuntası ile karşı karşıya kalmıştık.

O cuntadan, sadece 4 teğmen atıldı..

Şimdi Özgür Özel’in göndermesi, acaba Tuzla Piyade Okulu’ndaki atılmayan 100’e yakın genç teğmene mi yönelik?

Onları mı harekete geçirmeye çalışıyor, Özgür Özel..

14 Mayıs’ta kazanamadık.

28 Mayıs’ta kazanamadık..

31 Mart’ta da kazanamayacağımız anlaşılıyor.

“Tek çare darbe” mi diyor, Özgür Özel..

Özgür Özel ne düşünürse düşünsün. Ne planlarsa planlasın. Hangi tahrikte bulunursa bulunsun.

Milli Savunma Bakanlığı, istediği kadar “Olayı büyütmeyelim. Küfürbaz teğmenleri kazanmaya çalışalım” desin..

Özgür Özel’in kastettiği darbe yaşanacak olursa.

Değil gecenin 3’ünde

İsterlerse sabahın 5’inde.

İsterlerse akşamın 9’unda.

15 Temmuz’un tekrarını yaşarlar..

Halkın sokağa çıkması karşısında, darbeciler tanklara, silahlara güvenmesinler..

Bunu test ettiler..

Tankların önüne yatan insanları gördüler..

Halkın üzerine bomba atan savaş uçaklarına yerden atılan taşları gördüler..

Özgür Özel istediği kadar darbeye teslim olsun..

Bu millet darbelere teslim olmaz..

Son sözüm, bu ülkenin insanlarına dini inançlarını yaşama hakkını tanımak istemeyen laikçi zorbalara..

Başaramayacaksınız..

Bu millet size fırsat vermeyecek..

Üzüldüğümüz ise..

28 Şubat’a mağdur olanların bir kısmının, şimdi o zorbalarla birlikte hareket etmesi.

Allah ıslah etsin.

Başka da sözüm yok.

QOSHE - YRP ve diğerlerini Ali Sirmen uyandırsın! - Ali Karahasanoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

YRP ve diğerlerini Ali Sirmen uyandırsın!

251 20
20.03.2024

Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen, dün toprağa verildi..

Son yazısı, 6 Mart 2024 tarihinde yayınlanan “Laiklik nedir” başlığını taşıyordu..

Yeniden Refah Partisi’ne, Saadet Partisi’ne, Gelecek Partisi’ne ve DEVA Partisi’ne ve bu partilerin yöneticilerine sesleniyorum.

Uyanamıyorsanız, dün toprağa verilen Cumhuriyet yazarı Ali Sirmen uyandırsın sizi..

Ellerine fırsat geçerse, dindar insanları nasıl bir bardak suda boğacaklarını nasıl da açık açık itiraf ediyor, Ali Sirmen..

Görsünler ve sonrasında CHP ile yine ittifak yapacaklarsa, buyursunlar yapsınlar.

CHP’ye seçim kazandırmak için taktik geliştireceklerse, yine geliştirsinler..

Ama laiklik borusunu öttürenlerin tek hedeflerinin AK Parti olmadığını, AK Parti ile birlikte, yukarda saydığım her bir parti de, Ali Sirmen ve avanesinin yok etmek istediği partiler olduğunu, kapattırmak istediği partiler olduğunu hatırlatayım..

Beni bu kadar kesin konuşturan ne?

Ali Sirmen’in, üstelik bir hukukçu kimliği ile kaleme aldığı son yazısındaki, son paragrafındaki şu cümleler:

“Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu bizzat kendi kararıyla sabit bulunmuş olan AKP’ye karşı yaptırım olarak Hazine yardımının azaltılması gibi ihlal fiilinin ağırlığı ile orantılı olmayan ve herhangi bir caydırıcı yanı da bulunmayan kararlar verilen ülkelerde laikliğin gerçekten korunduğu söylenemez.”

Ne diyor Ali Sirmen?

2008 yılında, başörtü yasağını üniversitelerde kaldırdığı için, laikliğe aykırı hareket etmekle suçlanan AK Parti için, Anayasa Mahkemesi’nin hazine yardımını kesme kararı yetmez.

AK Parti’nin başörtü yasağını kaldıran kanun değişikliğine imza atmasının karşılığı, partinin kapatılmasıdır.

Evet, Ali Sirmen’in sözleri net olarak bu..

Bugün, Elhamdülillah ki, sadece üniversitelerde öğrenciler değil, öğretim üyeleri de.

Üniversite........

© Yeni Akit


Get it on Google Play