Türkiye’nin gündemi öyle hızlı değişiyor ki geçen hafta İzmir’de Oğuz Erge’nin hayatını kaybettiği cinayet unutuldu gitti desek yeridir.

Oysa böyle bir olayı nasıl unutabiliriz?

Nasıl geçmiş gitmiş bir durum olarak görebiliriz?

Hiçbir zaman ve hiçbir biçimde!

Değil mi?

Bu olayı ben şöyle okuyorum:

Fail, saldırısını toplumun tam güven duygusuna yapıyor. Öldürdüğü masum bir insan, ama aslında saldırdığı toplum…

Fail suçu bir alet gibi kullanarak, toplumunkinden daha büyük bir iktidara sahip olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Suçla toplum psikolojisi üzerinde tahakküm kuruyor.

Onun tek başına, bütün bir topluma karşı kurguladığı saldırıya, toplum onun egemenliğini kabul ederek, saldırıyı sineye çekerek karşılık veriyor!

Toplum saldırıyla maddi-manevi çok şeyini yitirse de suçluyu koruyup beslemeyi tercih ediyor.

Böylelikle fail suçla, toplumdan daha kudretli hale geliyor.

Bir cemiyet düşünün ki, suçlulara kendisinden daha kudretli olma hakkı bahşetsin. Bir cemiyet düşünün ki, kendisini korumak, suçu daha zihinlerde önlemek için hiçbir tedbir almasın! Bir cemiyet düşünün ki, dileyen kural tanımaz onun iffetine el uzatabilsin!

Bu toplum bizim toplumumuza ne kadar benziyor değil mi?

Böyle bir cemiyette namuslu insanlar kurban adayıdır…

Miktarı artan şiddet olayları, caydırıcı olmayan cezalar bunun kanıtıdır.

****

Yöneticisinden sokaktaki insanına dek, cemiyet olarak o merhumun, babasız kalan çocuklarına katilin hangi hakla yaşadığına dair ikna edici, vicdanları soğutucu ne söyleyebiliriz?

Bunu hiç düşündünüz mü?

Adalet bakanımız düşünüyor mu acaba?

Ne söyleyebiliriz o ciğeri yanan çocuklara!

Babalarının canını koruyamayan bir sistemi onlara nasıl anlatırız?

Onları, babalarının kucaklarından koparan bu sisteme, bu sistemin bu cemiyeti aydınlığa kavuşturacağına nasıl inandırabiliriz?

Peki, ya diğerlerine?

Bu cinayette kullanılan silahın sesi, ülke gençlerinin, zaten boğucu bir yer haline gelen iç dünyalarında nasıl yankılanmış olabilir sizce?

İnsanlarla iletişim kurarken, nedensiz yere tam arkalarına geçip onları öldürebilecek bir canavara denk gelme olasılığıyla nasıl huzurla yürüyebilecekler sokaklarda?

Eğer onların bu ülkeyle kurdukları bağın güçlü olmasını önemsiyorsak bu duruma kayıtsız kalamayız!

İşlenen suçların fert ile toplum arasındaki bağları bir kılıç gibi kopardığını görürsek bu suçlara kayıtsız kalamayız.

Yetkililerden bu şoke edici olayla ilgili hiçbir açıklama duymadık. Canilerin, rahatlıkla canilik yapabilecekleri şartlarda hiçbir değişiklik olmayacak yakın zamanda anlaşılan.

Herhangi bir cani, koca bir toplumun psikolojisini dilediği gibi bozabilecek! Kanunlarımız canilerin yedirilip, sıcak mekanlarda beslenmesini ve bir süre sonra da salıverilmesini garanti etmeye devam edecek! Ama işinde gücünde namuslu vatandaşların can güvenliğiyle ilgili hala hiçbir garanti olmayacak.

Bizim gibi, normal, sıradan vatandaş da “sırasını” bekleyecek!

Bu durumu kabullenmeyeceğiz!

Adaleti talep etmeye devam edeceğiz.

Adaleti tesis etmesi gerekenlerin farklı şeylerle, gündelik siyasetle meşgul olmasını garip karşılamaya devam edeceğiz.

Korumalarımız olmadığı ve makam araçlarıyla dolaşmadığımız için sokakta olup biten her şey bir şekilde bizim hayatımızı ilgilendiriyor.

Suça ev sahipliği yapan sokak bizim ve sevdiklerimizin hayatını tehlikeye atıyor! Bunu görmezden gelemeyiz!

Yetki sahiplerinin de görmezden gelmesini istemiyoruz!

Acilen, çözüm istiyoruz…

Vergilerimizle kasten adam öldürenleri beslemek istemiyoruz!

QOSHE - Sıradan İnsanlar “Sırasını” Bekliyor! - Ali Osman Aydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sıradan İnsanlar “Sırasını” Bekliyor!

15 1
09.02.2024

Türkiye’nin gündemi öyle hızlı değişiyor ki geçen hafta İzmir’de Oğuz Erge’nin hayatını kaybettiği cinayet unutuldu gitti desek yeridir.

Oysa böyle bir olayı nasıl unutabiliriz?

Nasıl geçmiş gitmiş bir durum olarak görebiliriz?

Hiçbir zaman ve hiçbir biçimde!

Değil mi?

Bu olayı ben şöyle okuyorum:

Fail, saldırısını toplumun tam güven duygusuna yapıyor. Öldürdüğü masum bir insan, ama aslında saldırdığı toplum…

Fail suçu bir alet gibi kullanarak, toplumunkinden daha büyük bir iktidara sahip olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Suçla toplum psikolojisi üzerinde tahakküm kuruyor.

Onun tek başına, bütün bir topluma karşı kurguladığı saldırıya, toplum onun egemenliğini kabul ederek, saldırıyı sineye çekerek karşılık veriyor!

Toplum saldırıyla maddi-manevi çok şeyini yitirse de suçluyu koruyup beslemeyi tercih ediyor.

Böylelikle fail suçla, toplumdan daha kudretli hale geliyor.

Bir cemiyet düşünün ki, suçlulara kendisinden daha kudretli olma hakkı bahşetsin. Bir cemiyet düşünün ki, kendisini korumak, suçu daha zihinlerde önlemek için hiçbir tedbir almasın! Bir cemiyet düşünün ki, dileyen kural tanımaz onun iffetine el uzatabilsin!

Bu toplum........

© Yeni Akit


Get it on Google Play