Beklenen oldu! İrlanda’nın başkenti Dublin’de Cezayir uyruklu olduğu söylenen bir kişi 3 çocuk ve 2 yetişkini bıçakladı. Bunun üzerinde halk sokaklara döküldü. Şehirde yağma ve kundaklamalar başladı. Yakılan yerler arasında göçmen ofisleri de vardı!

Şu ara İsrail’in sarsılan imajını kurtaracak bundan daha iyi bir provokasyon olabilir miydi?

Kesinlikle hayır…

Ne bekleniyordu?

Arap ve Müslüman kökenli biri tarafından bir terör eylemi yapılması…

Nerede bekleniyordu?

Gazze olaylarına en çok tepki gösteren Avrupa şehirlerinden birinde…

Bununla ne amaçlanıyordu?

Arap ve çoğunluğu Müslümanlardan oluşan göçmen karşıtlığını yeniden alevlendirmek…

Dublin’deki olaylar tek başına bunu sağlamaz. Fakat ilerleyen günlerde yeni olaylar gelebilir, Avrupa ve Amerikan’ın İsrail karşıtlığında başı çeken şehirlerinde. Mossad ve CIA gibi örgütler İsrail aleyhine oluşan rüzgarı tersine döndürmek için her şeyi yapabilirler. Hamas’ı Yahudi çocukların kafalarını kesmekle suçlamışlardı. Filistin’de gösteremedikleri “kesik çocuk başlarını” Batı şehirlerinde göstererek Avrupa’daki öfke selini durdurmanın çaresini arayacaklardır.

Başka çareleri yok. Parçalanmış çocuk bedenleri sosyal medya sayesinde dünyanın her yanına ulaştı ve tam anlamıyla infial uyandırdı. 70 yılda oluşturdukları imaj yerle bir oldu.

“Mağdur Yahudi’ imajı “Gaddar Yahudi” imajına dönüştü.

Sarsılan imajla bu soykırım harekatı sürdürülemeyeceği için çok yakında provokatif terör eylemleriyle dikkatleri uzun süredir ortalarda görünmeyen “Arap Terörist” imajına çevirmeye çalışacaklardır.

7 Ekim’den itibaren illüzyon dağıldı, gerçeği örten perde kalktı, dünya değişmeye başladı ama bu barbar kafa hala 20. yüzyılın ilkel yöntemleriyle sonuç alabileceğini zannediyor!

****

İki yüzlülüğü görüyorsunuz değil mi?

Özellikle Avrupa ve Amerika’da, Filistin’e destek veren ünlülere inanılmaz bir baskı uygulanıyor. "Bir savaş suçlusu olan Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde hesap vermeli." diyen ve ilk andan itibaren Filistinlilerin yanında yer alan İspanya’nın cesur Sosyal Haklar Bakanı Ione Belarra yeni kabineye alınmadı!

“Thelma ve Louise”, “Ölüm Yolunda”, “Lorenzo’nun Yağı” gibi klasik filmlerin unutulmaz oyuncusu Susan Sarandon, Filistin yanlısı eylemlerinden dolayı bağlı olduğu oyunculuk ajansından çıkarıldı. Bir çok gazeteci İsrailli diplomatları sıkıştıran sorular sordukları için görevlerini kaybettiler. Batıda yığınla sıradan insan İsrail’i eleştirdikleri için işlerinden oldular.

Filistin yanlısı olanlar, “barış” çağrıları yapanlar, “soykırım” nitelemesinde bulunanlara işlerini kaybetme riskini gösteriyorlar ki, İsrail karşıtlığı büyümesin!

Fakat “Gazze’yi yeryüzünden silmek” istediğini söyleyenler, “daha fazla Filistinli çocuk öldürülmeli” diye kana susamışçasına konuşanlar hiçbir baskı görmüyor, aksine destekleniyorlar.

Kahredici nokta şu ki, bu bir çelişki olarak bile görülmüyor.

“Ölümü” desteklemek normal, “hayatı” desteklemek anormal kabul ediliyor.

“Yaşatmak isteyenler” dışlanıyor, “yok etmek” isteyenler destekleniyor.

İşgalciler mağdur, mağdurlar terörist olarak lanse ediliyor.

Her şey tam tersine çevrilerek, çarpıtılarak sunuluyor insanlara!

Bu da modern toplumun bizim algılarımızı nasıl kökünden değiştirdiğini; bizi, gerçeği görse bile anlayamaz hale getirdiğini gözler önüne seriyor.

****

Elon Mask, gelecekte, içinde bulunduğumuz soykırım döneminin en akılda kalan figürlerinden biri olarak anılacak bence.

Siyonistlerin medyayı ablukaya alıp istedikleri gibi konuşturmaya çalıştıkları bir zamanda X ile (Twitter ile) soykırım gerçeklerinin görülmesine hayati bir katkı sağladı.

Eğer X’in (Twitter’ın) başında şuan Musk olmasaydı, muhtemelen bugün dünya Gazze gerçeklerinden bu ölçüde haberdar olamayacaktı.

Bu konuda Musk’tan Hamas yetkilisi gibi konuşmasını bekledikleri için bu “klas duruşu” küçümseyenler, olaya doğru bakmıyorlar bence. Musk’ın yaptığı “zor zamanda konuşmak” tır. Bu tür duruşları herkesin sergileyemeyeceğini, kaybedecek şeyi olanların özellikle deve kuşu gibi kendilerini gömmeyi seçtikleri bir dönemde; Musk hiçbir şey söylemese, sadece X’in mevcut yayın politikasını devam ettirse bile çok değerli, çok hayati bir şey yapmış olurdu. Ama o fazlasını yaptı…

****

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, “İsrail’in soykırım yapma hakkı vardır” demiş.

Bu bizim, “medeni kanunu” ithal ettiğimiz, medeniyet anlamında bizimkilerin pabuçlarını yalayarak parlatmayı şeref addettikleri meşhur İsveç değil mi!?

Medeni Kanun’un buradan alınması tesadüf değildi. Bu İsveç, “Aydınlanma Devrimimizin” imgelerinden biriydi, ve onun sahip olduğu gibi bir toplum yaratma hayaliyle yola çıkıldı.

Kısmen başarılı da olundu! Bakın bu projenin çocuğu olan Fatih Altaylı ”Hamas bir terör örgütüdür” diyerek İsrail terörünü görünmez kılmaya çalışıyor dişini tırnağına takarak. Çocuk katili İsrail’in üstüne bulaşan kanı temizlemeye çalışıyor. Sadece o değil elbette, bizde Siyonizm’in tetikçiliğini yapan çok fazla medya mensubu, aydın var.

Tetikçi olmasalar, namuslu olsalar, “soykırım yapma hakkı” diye bir saçmalık icat ederek “insan hakları”nın canını cehenneme yollayan, ütopyalarının ülkesi İsveç’e de bir şey söylerlerdi.

Fakat Ebu Ubeyde “soykırım yapma hakkımız” var deseydi; Altaylı dilimizi yeni öğrenenlere özgü bozuk, kaba saba ve langır lungur Türkçesiyle günlerce Ebu Ubeyde’ye, Hamas’a, Araplara, Müslümanlara küfrederdi. Dedik ya, görevleri gazetecilik değil, tetikçilik!

QOSHE - Siyonistler, Tetikçiler ve Direnen Vicdanlı İnsanlar - Ali Osman Aydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyonistler, Tetikçiler ve Direnen Vicdanlı İnsanlar

8 1
24.11.2023

Beklenen oldu! İrlanda’nın başkenti Dublin’de Cezayir uyruklu olduğu söylenen bir kişi 3 çocuk ve 2 yetişkini bıçakladı. Bunun üzerinde halk sokaklara döküldü. Şehirde yağma ve kundaklamalar başladı. Yakılan yerler arasında göçmen ofisleri de vardı!

Şu ara İsrail’in sarsılan imajını kurtaracak bundan daha iyi bir provokasyon olabilir miydi?

Kesinlikle hayır…

Ne bekleniyordu?

Arap ve Müslüman kökenli biri tarafından bir terör eylemi yapılması…

Nerede bekleniyordu?

Gazze olaylarına en çok tepki gösteren Avrupa şehirlerinden birinde…

Bununla ne amaçlanıyordu?

Arap ve çoğunluğu Müslümanlardan oluşan göçmen karşıtlığını yeniden alevlendirmek…

Dublin’deki olaylar tek başına bunu sağlamaz. Fakat ilerleyen günlerde yeni olaylar gelebilir, Avrupa ve Amerikan’ın İsrail karşıtlığında başı çeken şehirlerinde. Mossad ve CIA gibi örgütler İsrail aleyhine oluşan rüzgarı tersine döndürmek için her şeyi yapabilirler. Hamas’ı Yahudi çocukların kafalarını kesmekle suçlamışlardı. Filistin’de gösteremedikleri “kesik çocuk başlarını” Batı şehirlerinde göstererek Avrupa’daki öfke selini durdurmanın çaresini arayacaklardır.

Başka çareleri yok. Parçalanmış çocuk bedenleri sosyal medya sayesinde dünyanın her yanına ulaştı ve tam anlamıyla infial uyandırdı. 70 yılda oluşturdukları imaj yerle bir oldu.

“Mağdur Yahudi’ imajı “Gaddar Yahudi” imajına dönüştü.

Sarsılan imajla bu soykırım harekatı sürdürülemeyeceği için çok yakında provokatif terör eylemleriyle dikkatleri uzun süredir ortalarda görünmeyen “Arap Terörist” imajına çevirmeye çalışacaklardır.

7 Ekim’den itibaren illüzyon dağıldı, gerçeği örten perde kalktı, dünya değişmeye başladı ama bu barbar kafa hala 20. yüzyılın ilkel yöntemleriyle sonuç alabileceğini zannediyor!

****

İki yüzlülüğü görüyorsunuz değil mi?........

© Yeni Akit


Get it on Google Play