Batı dünyasının ikiyüzlü tavrını, çifte standardını ve acımasızlığını kitaplardan okuyorduk. Ne yazık ki bizzat görme talihsizliğimiz de oldu, oluyor.

Tartışmasız bir biçimde, haksızlıktan ve zorbalıktan yanalar. Daima saldırganları ve teröristleri destekliyorlar.

Sözü yormadan, konuyu Filistin’e getirmek istiyorum.

Siyonist işgalciler, ‘terörle mücadele’ adı altında, Gazze’ye saldırıyor. Diledikleri yeri bombalıyor, işgal ediyor. Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek ayırt etmeksizin istedikleri kimseyi öldürüyorlar.

İşgal girişiminin görüntüleri anbean ekranlara ve sosyal medyaya düşüyor. Korkunç şeyler. Özetle: “Bizim gibi olmayan herkes ölebilir” diyen bir caniler topluluğu ile karşı karşıyayız.

Siyonist işgalciler, öncesinde yaşananları görmezden gelip, sadece 7 Ekim’de yaşananları dikkate alarak: Kendilerine direnenleri ‘terörist’ ilan ediyorlar. Yaşanan büyük haksızlığa karşı çıkan herkesi de ‘teröristleri desteklemek’ ile suçluyorlar.

Yaşanan tam olarak şudur: Vatan savunmasını, işgale karşı direnişi ‘terör’ olarak gören ve gösterenlerle karşı karşıyayız. Direnişçilere ‘terörist’ diyen işgalcilerle. Can derdine düşmüşken bile kuşlarıyla, kedileriyle ilgilenen merhametli insanlardan bahsediyoruz.

Siyonist işgalciler, dalga geçercesine, halka Gazze’yi terk etme çağrısı yapıyor. Aslında yapılmak istenen açık bir sürgün. İşte, tam burada, şu sorular akla geliyor: Gazze’den ayrılanlar nereye yerleşecek? Yerlerine kimler gelecek? İlk sorunun cevabını bilmiyoruz, ikincisini ise biliyoruz. Gazze halkına ‘terörist’ muamelesi yapılma nedeni de zaten bu.

Buradan siyonist hayranlarına, uzantılarına geçelim.

Sözde Batılı insan hakları savunucuları, bir siyonistin canı yansa, dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Ancak İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı terörden hiçbir rahatsızlık duymuyorlar. Filistin halkının yıllardır maruz kaldığı vahşeti görmeyip de üniformalı teröristlere üzülmek, sadece cahillikle açıklanamaz. Bu bir düşmanlıktır, kötülüktür.

Amerika’nın başını çektiği emperyalistlere sorarsanız: “Siyonist işgalcilerin hiçbir suçu yok. Bütün kabahat Filistinlilerin.” Bu yalana bizim de inanmamızı, destek vermemizi bekliyorlar. Çok değil. Az da olsa, onlara inanan ve destek veren mevcut.

Bu kitlenin temsilciliğini kimler üstleniyor? Filistinlilerin terörist olduğunu söyleyenler, İsrail ve Amerika’ya ne diyorlar? Asıl bunlara bakmak lazım. Ölçü bu. Niyetlerinin rengi burada gizli. Onlarla ilişkilerinde.

Devam edelim.

Bizler uykudayken Gazze’ye bombalar yağıyor. Gazze’nin aziz evlatları ise bunu söylüyor: Gerekirse ölürüz, fakat vatanımızın öldürülmesine müsaade etmeyiz.

Onlar direnirken, bizler bir şey yapabiliyor muyuz? Resmi açıklamalar, boykotlar ve protesto gösterileri. Hepsine tamam. Hiçbirine itirazım yok. Fakat uluslararası hukuk denilen şey, güçlünün zayıfa hükmetmesidir. Haklıdan değil, güçlüden yanadır. Maalesef, bu böyledir.

Hal böyle iken…

Filistin’i, Kudüs’ü, Gazze’yi çocuk katillerinin insafına terk edemeyiz, etmemeliyiz.

Yeni ve dirayetli bir duruşa ihtiyacımız var. Cesaret, cüretten üstündür. İşgal altındaki toprakları kurtarmak için askeri seçenekten başka bir yol yoktur.

Kudüs müminlerin ortak derdi, müşterek davasıdır. Ortak ordu kurulmalıdır. Kiminle? Olanla, gelenle.

Bu musibet tamamen bertaraf edildiğinde, sadece üniformalı teröristler ve destekçileri yenilmiş olmayacak. Yalnızca Gazze halkı da kazanmayacak. Kazanan tüm insanlık olacak inşallah.

QOSHE - Filistin’in terörle imtihanı - Ayhan Demir
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Filistin’in terörle imtihanı

19 5
15.11.2023

Batı dünyasının ikiyüzlü tavrını, çifte standardını ve acımasızlığını kitaplardan okuyorduk. Ne yazık ki bizzat görme talihsizliğimiz de oldu, oluyor.

Tartışmasız bir biçimde, haksızlıktan ve zorbalıktan yanalar. Daima saldırganları ve teröristleri destekliyorlar.

Sözü yormadan, konuyu Filistin’e getirmek istiyorum.

Siyonist işgalciler, ‘terörle mücadele’ adı altında, Gazze’ye saldırıyor. Diledikleri yeri bombalıyor, işgal ediyor. Çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek ayırt etmeksizin istedikleri kimseyi öldürüyorlar.

İşgal girişiminin görüntüleri anbean ekranlara ve sosyal medyaya düşüyor. Korkunç şeyler. Özetle: “Bizim gibi olmayan herkes ölebilir” diyen bir caniler topluluğu ile karşı karşıyayız.

Siyonist işgalciler, öncesinde yaşananları görmezden gelip, sadece 7 Ekim’de yaşananları dikkate alarak: Kendilerine direnenleri ‘terörist’ ilan ediyorlar. Yaşanan büyük haksızlığa karşı çıkan herkesi de ‘teröristleri desteklemek’ ile suçluyorlar.

Yaşanan tam olarak şudur: Vatan savunmasını, işgale karşı direnişi ‘terör’ olarak gören ve gösterenlerle karşı karşıyayız. Direnişçilere ‘terörist’ diyen........

© Yeni Akit


Get it on Google Play