“Bize bizden olur ne olursa” sözü, kazanmak varken kaybetmeyi çok iyi anlatmaktadır.

Yerel seçimde Türkiye’nin kızıla boyanması, CHP ile yandaşı terör örgütleri ve onları destekleyen partilerin zaferi değil, bazı Ak Parti teşkilat ve vekillerin, “dava” erlerinin belirlenmesinde sağlıklı karar verememeleridir.

Yani “Olan, bize bizden olmuştur”. Daha çok da Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a ayıp edilmiştir. Bazı teşkilatlardaki gevşeme ve şımarmanın faturası ne Türkiye’ye ne dünyaya ne de bir dünya lideri olan Reis’e kesilmemeliydi.

Bunları kim söylüyor dersiniz? Anadolu’da çarıklı erkân-ı harp dediğimiz; “Ezan-Bayrak-Vatan-Devlet-Millet” diyen ve bu uğurda fedai can edilmesi gerektiğine inanan insanlar söylemektedir.

Anadolu’da seçim kritikleri veya yorumları, bazı televizyonlardaki tartışmaların, gazete veya internet köşelerinde yazılanların çok ötesinde hakiki vakıa ve tespitlerle doludur!

Bir kısım televizyonlarda para karşılığı yapılan “danışıklı tartışmalarla”, gazete ve internette yapılan yorumların önemli kısmı, kapital çıkarlar üzerine kurgulanmaktadır.

Çarıklı erkân-ı harplerin yorumları ise; yüreklerinden-inançlarından-kalplerinden-bildiklerinden ve tecrübelerinden kaynaklı tespitlerdir.

Anadolu’da konuştuğum amentü sahibi Müslümanların yüzde doksan dokuzu, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a toz kondurmuyor ve şöyle diyorlar:

- “Bu memlekete böyle bir Reis-i Cumhur, yüz yılda ilk defa geldi. Sahiplenemezsek, Türkiye eski devirlere döner. Maazallah, bir yüz yıl daha kendimize gelemeyiz”.

Bu insanların Erdoğan’a güvenmeleri amentülerinin gereğidir! Asla menfaat gereği değildir. Teşkilatlardan, vekillerden uzaktırlar çünkü.

Tek dertleri; “istiklalleri, vatanın-milletin-devletin birliği bütünlüğüdür”!

Çarıklı erkân-ı harplerin; “Bak efendi” diye başlayan sözlerine kulak vermeli. Şunları dinledim.

- “Reis’in canhıraş şekilde memleketin bütün sathını dolaşarak yaptığı çalışmaların ahiri böyle olmamalıydı ama oldu.

Neden? Çünkü kaybedilen yerlerde teşkilatlar, Reis’in izinden gitmeyen insanlarla dolduruldu da ondan. Adananlar değil, dadananlar çoğunluktaydı”.

- “Yine kaybedilen yerlerde adayları, vekillerle il başkanları kendilerine göre seçip, genel merkeze bildirdiler. Genel merkezdekiler de tutup; ‘Yahu bunlar adayları getirip önümüze koyuyor da bir de biz araştıralım’ zahmetine girmediler”.

- “Tayyip Bey’den Allah razı olsun. Gece gündüz demeden hem Türkiye hem dünya mazlumları adına nasıl çalıştığını bütün bir âlem gördü de teşkilatlar-vekiller-sorumlular Reis’in bu çabasını anlatamadılar”.

- “İnsan şapkasını önüne koyar. 50-60 yıl sonra CHP’ye peşkeş çekilen vilayetler-ilçeler-beldeler, yüz karası değil de nedir?

- “Ha bir de şu var! Sanki Ak Parti hiç kaybetmemiş ve kazanmış gibi ne genel merkezde ne il ve ilçelerde, kimse şöyle bir ıkınıp, sıkılmıyor ve koltuğunu sağa sola çevirip: ‘Ne oldu, bu hale nasıl geldik’ diye muhasebe yapmıyor”.

- “Allah aşkına bu nasıl iştir? Biz yirmi yıldır bu günler için mi şükrederek destek verdik”?

Eğer kul hakkına imanları varsa, Tayyip Bey’in hakkını ödeyemezler. Reis de helal etmemeli”.

QOSHE - Anadolu’dan Seçim Notları - Hüseyin Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Anadolu’dan Seçim Notları

13 4
16.04.2024

“Bize bizden olur ne olursa” sözü, kazanmak varken kaybetmeyi çok iyi anlatmaktadır.

Yerel seçimde Türkiye’nin kızıla boyanması, CHP ile yandaşı terör örgütleri ve onları destekleyen partilerin zaferi değil, bazı Ak Parti teşkilat ve vekillerin, “dava” erlerinin belirlenmesinde sağlıklı karar verememeleridir.

Yani “Olan, bize bizden olmuştur”. Daha çok da Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a ayıp edilmiştir. Bazı teşkilatlardaki gevşeme ve şımarmanın faturası ne Türkiye’ye ne dünyaya ne de bir dünya lideri olan Reis’e kesilmemeliydi.

Bunları kim söylüyor dersiniz? Anadolu’da çarıklı erkân-ı harp dediğimiz; “Ezan-Bayrak-Vatan-Devlet-Millet” diyen ve bu uğurda fedai can edilmesi gerektiğine inanan insanlar söylemektedir.

Anadolu’da seçim kritikleri veya yorumları, bazı televizyonlardaki tartışmaların, gazete veya internet köşelerinde yazılanların çok ötesinde hakiki vakıa ve tespitlerle doludur!

Bir kısım televizyonlarda para karşılığı yapılan “danışıklı tartışmalarla”, gazete ve internette yapılan yorumların önemli kısmı, kapital........

© Yeni Akit


Get it on Google Play