31 Mart seçim sonuçlarını herkes kendi zaviyesinden yorumladı. Kim okudu, kim yazdı, kim anladı bilemeyiz ama sözü duymak, kelamı okumak nasip işidir.

Mesele, hayra dair konuşabilmek-yazabilmek-duyabilmektir. İnsan dilinin altında gizlidir. İnsanı insan eden (neye inanıyorsa) dili ile amelinin bütünlüğüdür.

Dili ile ameli “bir” olmayanlar, dilleri ile inancı arasında şarapnel yemiş gibi bocalar dururlar. Ve böylelerine ise ne denildiği malumdur.

Yine samimi yorumcular-düşünürler-siyasetçiler-yazarlar-araştırmacılar, seçim sonuçlarının Ak Parti’ye ikaz olduğunda birleştiler.

İşin güzel ve haklı tarafı şu idi ki, aklıselim sahibi hiçbir eleştirinin odağında Cumhurbaşkanımız Erdoğan yer almadı. Alması da art niyetlilik olurdu.

Ancak aklını ve muhakeme kabiliyetini yoksullaştırıp, akıllarını başkalarına; “tepe tepe kullansın” diye kişiliğinden ve kimliğinden vazgeçenler eleştirebilirdi, zaten onların da kimler olduğu belliydi. Geçelim.

Ak Parti’ye oy vereceği halde sandığa gitmeyen insan sayısının 3,5 milyon ve üzerinde olduğu söyleniyor. “Niye sandığa gitmemişlerdir” sorusunun cevabı basittir.

Biz bir vahdet toplumuyuz, irfan toplumuyuz, vahdetin izinde bir toplum, vahdete karşı duranlara benzemek istemezler, benzemeye başlayanları da terk ederler.

Başka bir neden de malum bir parti, beklenmedik bir oy aldı. O oylar, o partiye ait değildi. Ak Parti’nin oylarıydı. Daha doğrusu Cumhurbaşkanımıza verilecek oylardı.

Genel seçim olsaydı, elbet sandığa gitmeyenler sandığa gidecek, diğer partiye oy verenler de Tayyip Bey’e oy verecekti.

Bu hakikat, sandığa gitmeyen herkese sorulabilir. Başka cevap alamayacaklardır.

-“Biz Tayyip Bey’den vazgeçmeyiz ama teşkilatlar, CHP ve onlara baston vazifesi gören partilerin kıblesine doğru hızlı bir akım başlattılar. Onlara benzemeye başladılar”.

Seçimi yorumlayacak olan Ak Parti kurmayları eğer ön yargı ve peşin hükümlülükten kurtulabilir ve milletimizin, Tayyip Bey’e olan biat ve bağlılığını anlayabilirlerse, meseleye bu açıdan bakarak doğru ve yerinde çözümler üretebilirler.

CHP’ye benzemek ne demek?

CHP zihniyeti kişiler üzerinden tarif edilmez. Bu zihniyetin kuruluşunda ve varlığını sürdürmesindeki ideoloji İslam karşıtlığıdır, Müslümanlıktan ve Müslümanlardan hazzetmemeleridir.

Bu noktada ne kadar riyakârlık yaparsa yapsınlar, hatta yanlarına ne kadar İslam’a yakınmış gibi rol yapan kimseleri alırsa alsınlar, zihniyetlerinin değişmesi mümkün değildir. CHP’liler kendi amentülerini asla inkâr etmezler.

Siyasi dehalar her zaman şunu söylerler:

“Türkiye’de iki parti vardır. CHP ve karşısındaki parti yahut partiler”.

Günümüzde ise CHP zihniyetinin karşısında iki parti dik durmaktadır. Ak Parti ve MHP.

Diğerleri zihniyet itibariyle erimiştir ve onlara benzemişler, benzemenin bedelini de bu seçimde görmüşlerdir.

Ezcümle:

Cumhurbaşkanımızın şu inancına tam samimiyetle sadakat gerekir.

Bu topraklar, Kelime-i Tevhid toprağıdır. Kelime-i Tevhide laf ile değil, amentü ile sahip çıkılır! Başkalarına benzeyerek değil.

QOSHE - Onlara benzemeye başladınız ikazı - Hüseyin Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Onlara benzemeye başladınız ikazı

10 1
23.04.2024

31 Mart seçim sonuçlarını herkes kendi zaviyesinden yorumladı. Kim okudu, kim yazdı, kim anladı bilemeyiz ama sözü duymak, kelamı okumak nasip işidir.

Mesele, hayra dair konuşabilmek-yazabilmek-duyabilmektir. İnsan dilinin altında gizlidir. İnsanı insan eden (neye inanıyorsa) dili ile amelinin bütünlüğüdür.

Dili ile ameli “bir” olmayanlar, dilleri ile inancı arasında şarapnel yemiş gibi bocalar dururlar. Ve böylelerine ise ne denildiği malumdur.

Yine samimi yorumcular-düşünürler-siyasetçiler-yazarlar-araştırmacılar, seçim sonuçlarının Ak Parti’ye ikaz olduğunda birleştiler.

İşin güzel ve haklı tarafı şu idi ki, aklıselim sahibi hiçbir eleştirinin odağında Cumhurbaşkanımız Erdoğan yer almadı. Alması da art niyetlilik olurdu.

Ancak aklını ve muhakeme kabiliyetini yoksullaştırıp, akıllarını başkalarına; “tepe tepe kullansın” diye kişiliğinden ve kimliğinden vazgeçenler eleştirebilirdi, zaten onların da kimler olduğu belliydi. Geçelim.

Ak Parti’ye oy vereceği halde sandığa gitmeyen........

© Yeni Akit


Get it on Google Play