Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı; vicdanı, yüreği ve amentüsü ile tanıyanlar, onun hayatı boyunca; dini-devleti-milleti için bütün çilelere katlandığını ve bunu bir imtihan ve kul olma bilinciyle yaptığını idrak eder ve Reis’i böyle anlar-sever-sahiplenirler.

Sadece 21 yıldır değil, bugün arkasındaki nesilden nesle milletimiz, 1970’lerin ortasında siyasete ve gençlik hareketine katıldığı senelerden beri desteklerini sürdürmüş ve lider bilmişlerdir.

Hemen belirteyim ki, yazının başlığı, Tayyip Erdoğan’ın dini-milli muhtevalı; örf-adet-gelenek yargılarını bilmeyenleri kapsamaz.

Recep Tayyip Erdoğan’ı anlayan milletimiz, özellikle 1994 yerel seçimlerinden bugüne; içeriden ve dışarıdan, bilinen-bilinmeyen, her türlü ihanet ve kötülüklerin sonucunda büyük ıstırap ve tehlikelere maruz kalmasına rağmen arkasında durmuştur.

Devletimizi-milletimizi idareden taviz vermeden her seçimi başarıyla kazanması, milli iradenin tezahüründen başka bir şey değildir.

31 Mart seçimi, 21 yıldır aralıksız süren desteği biraz gölgelemiştir. Reis’e gönül vermiş milyonlarca insanımız inanmaktadır ki, gölge edenlerin, Reis’i ve partiyi daha fazla yıpratmasına müsaade edilmeyecektir.

21 yıllık dönemde nice “gölge” edenler gelip geçmiş ve dava arkadaşlığı yapamayanlara milletimizle birlikte yol verilmiştir. Hani nerede gölge edenler?

Tayyip Bey’in seçim sonuçlarını kabullenmesi, bir lider ve devlet adamı duruşuyla elbet doğrudur ama içine sinmesi imkânsızdır.

Yalnız bu içine sinmemek, hâlâ bir kısım parti yetkilileriyle, kaybedilen il ve ilçe teşkilatlarının yanı sıra milletvekilleri tarafından anlaşılamadığı kanaati vardır.

Sanki her şey yolunda, memleket güllük gülistanlık bir haldeymiş de seçim kazanılmış gibi kaybın müsebbipleri rahat rahat keyiflerine bakabilmektedirler.

Beyler! Hanımlar!

Bu dava katlanılmaz çilelerle yüklü bir davadır. Çile, Erdoğan’ın kader adıdır. Çilelerle atılmış temeller, örülmüş duvarlar; konforla, imtiyazlarla ve benzeri imkânlarla yıkılmaz, yıkılmamalıdır.

Recep Tayyip Erdoğan’ın sırtına kambur olanların, kambur olduklarını anlamaları için sonuçlar ortadadır. Ne bekleniyor merak edilmektedir!

Cumhurbaşkanı ile milletimiz arasındaki yükü taşıyamayanlar, çekilmesini bilmedikçe bu dava, bu parti, göz göre göre, onların keyifleri uğruna heba edilemez, edilmemelidir.

Son günlerde Reis’in asla tasvip etmeyeceği, ona inananların kabullenemeyeceği garip bir yeme-içme, tatil yapma haberleri gündemden düşmüyor.

Elbet kimsenin nerede ne yiyeceğine, nerede nasıl tatil yapacağına kimsenin karışma hakkı yoktur ve olmamalıdır.

Yalnız eğer bu kimseler, Tayyip Erdoğan ile birlikteyse, özel zevk ve eğlencelerini, tatillerini, kamuoyuna karşı ballandıra ballandıra anlatma ve yayma özgürlüğüne sahip değillerdir. Böyle yapanlar ne milletimizi ne de Erdoğan’ı anlamamışlar demektir.

Gerçi Tayyip Bey grup toplantısında, “anlayabilecek herkese” gerekli mesajı vermiştir. Seçimin sonuçlarının en ince noktalara kadar araştırılacağını söylemiştir.

Ezcümle Şadi Şirazi’den:

“Hatası, yanlışı kendisine söylenmeyen kişi, bunları hüner zanneder”.

QOSHE - Recep Tayyip Erdoğan’ı anladığımızda dövecek diz bulamayabiliriz - Hüseyin Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Recep Tayyip Erdoğan’ı anladığımızda dövecek diz bulamayabiliriz

19 1
18.04.2024

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı; vicdanı, yüreği ve amentüsü ile tanıyanlar, onun hayatı boyunca; dini-devleti-milleti için bütün çilelere katlandığını ve bunu bir imtihan ve kul olma bilinciyle yaptığını idrak eder ve Reis’i böyle anlar-sever-sahiplenirler.

Sadece 21 yıldır değil, bugün arkasındaki nesilden nesle milletimiz, 1970’lerin ortasında siyasete ve gençlik hareketine katıldığı senelerden beri desteklerini sürdürmüş ve lider bilmişlerdir.

Hemen belirteyim ki, yazının başlığı, Tayyip Erdoğan’ın dini-milli muhtevalı; örf-adet-gelenek yargılarını bilmeyenleri kapsamaz.

Recep Tayyip Erdoğan’ı anlayan milletimiz, özellikle 1994 yerel seçimlerinden bugüne; içeriden ve dışarıdan, bilinen-bilinmeyen, her türlü ihanet ve kötülüklerin sonucunda büyük ıstırap ve tehlikelere maruz kalmasına rağmen arkasında durmuştur.

Devletimizi-milletimizi idareden taviz vermeden her seçimi başarıyla kazanması, milli iradenin tezahüründen başka bir şey değildir.

31 Mart seçimi, 21 yıldır aralıksız süren desteği biraz gölgelemiştir. Reis’e gönül........

© Yeni Akit


Get it on Google Play