Seçim sonuçları üzerine bazı değerlendirmeler var: Belediyelerin yükü merkezi bütçeye çok ağır geliyormuş da… Bu yükü hafifletmek için belediyeler kaybedilmiş de… Falan… gibi.

Bu tür değerlendirmeler züğürt tesellisi sayılır.

Çalışacakların çalışmalarına mani olur. Kuvvei maneviyelerini kırar.

Şunu unutmamak gerekir. İstanbul Belediyesinde olduğu gibi kaybedilen belediyelerde de kazananlar kuvvetli bir çalışan kıyımına gidecekler. Bu çalışanlara sahip çıkmak gerekir. Bu da ya çalışanların hükumetlerde istihdamı ya büyük şehirlere kaydırılması ya da kimsenin işten çıkarılmayacağının garantisi olabilecek bir yasal düzenlemenin yapılması… Mesela, ancak belediyelerden mahkeme kararıyla işçi çıkarılır, gibi bir madde ile bu iş sağlama bağlanabilir. Her seçimden sonra belediyede çalışanları bir korku almaktadır: Acaba işten çıkarılacak mıyım? İstanbul Belediyesinden böyle 22.000 işçi çıkarıldı ve tazminatları ödenmedi. Bunlara yazık değil mi? Evlerinde aş kaynamıyor mu?

Partinin kendisini baştan ayağa yenilemesi gerekir. Bir de emekli olan vekil maaşını yeniden düşünmeli…

Herhangi bir parti, iktidarının en güçlü olduğu dönemde böyle bir yasal düzenleme yapıyor lakin devlet inişe geçtiğinde müktesep haktan doğan yükümlülükler gereği çok tartışmalara sebep oluyor. Emekli bir vekile bu kadar verip diğer kesimi görmemek ne oluyor? Sonunda birikiyor birikiyor ve bu hale geliyor.

Siyaset Meydanında kazanmanın hüner olması kadar elde tutmak da büyük bir hüner. Bu defa kaybetmek iki kez mağlubiyet sayılıyor. Bir, belediyeyi kaybediyorsunuz, iki, belediye başkanınızı kaybediyorsunuz. Bakıyorum halka. Herkes verdiği karardan memnun. Kimse “tüh yanlış yaptık” demiyor. Bu korkulacak bir durum. “Bu defa ders verdik değil, saf değiştirdik” anlamı çıkıyor mu buradan, bunu da düşünmeliyiz.

Öyle veya böyle… Seçim sonuçları iyi değerlendirilmeli.

Seçim sonuçları laik kesimde “Atatürkçülük” kazandı diye lanse ediliyor. Bunun da çeşitli izah yönleri var:

1- Eğer öyleyse Atatürk hiç kazanamamıştı. Çünkü hiç seçime girmemişti.

2- Eğer bu defa Atatürk kazandıysa yirmi iki yıldır kaybetmiş mi sayacağız?

3- Atatürk’ün partisiyim diyen CHP bu defa kazandıysa yanındaki müttefiki DEM Atatürk’ü hiç sevmez. Onunla kazandı.

4- Belediyeyi kazandıkları yerlerde belediyelere ilk gelenlerin başında “İçki ruhsatı!” alamayanlar bulunuyormuş. Bundan sonra bol bol içecekler demek. Çünkü CHP’nin damarlarından içki akar. Hem de atalarının geleneği… Ama şişede durduğu gibi durmazmış. Söylemesi.

Aslında CHP’ye oy vermek istiyorum. Lakin bu CHP’ye değil. Milletimizin inancıyla, tarihiyle kavgalı CHP ile değil. Bugün CHP’nin kazandığı belediyeler bize düşman yerler haline geldi. Asla bizim bir isteğimizi yerine getirmezler. Bizim de müteahhitliğimiz yok ki belediyeye işimiz düşsün. Öyle Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi uyduruk bir helalleşme programına da karnımız tok. Daha seçilmeden 6 yaşındaki çocukları hedef alan CHP ile asla…

Evet… Geleceğin CHP’sine diyelim o zaman. Sadece İzmir dağlarında yürüyen değil aynı zamanda “ceddin dedeni” de bilen. Vesselam.

QOSHE - O kadar kolay değil - İdris Günaydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

O kadar kolay değil

12 7
15.04.2024

Seçim sonuçları üzerine bazı değerlendirmeler var: Belediyelerin yükü merkezi bütçeye çok ağır geliyormuş da… Bu yükü hafifletmek için belediyeler kaybedilmiş de… Falan… gibi.

Bu tür değerlendirmeler züğürt tesellisi sayılır.

Çalışacakların çalışmalarına mani olur. Kuvvei maneviyelerini kırar.

Şunu unutmamak gerekir. İstanbul Belediyesinde olduğu gibi kaybedilen belediyelerde de kazananlar kuvvetli bir çalışan kıyımına gidecekler. Bu çalışanlara sahip çıkmak gerekir. Bu da ya çalışanların hükumetlerde istihdamı ya büyük şehirlere kaydırılması ya da kimsenin işten çıkarılmayacağının garantisi olabilecek bir yasal düzenlemenin yapılması… Mesela, ancak belediyelerden mahkeme kararıyla işçi çıkarılır, gibi bir madde ile bu iş sağlama bağlanabilir. Her seçimden sonra belediyede çalışanları bir korku almaktadır: Acaba işten çıkarılacak mıyım? İstanbul Belediyesinden böyle 22.000 işçi çıkarıldı ve tazminatları ödenmedi. Bunlara yazık değil mi? Evlerinde aş kaynamıyor mu?

Partinin kendisini baştan ayağa........

© Yeni Akit


Get it on Google Play