Murat Kurum, İstanbullular ile arasına güzel bir sevgi köprüsü kurmayı başarmış görünüyor. İnşallah bu sayede İstanbul, belediyecilik açısından makus talihini yenecek, dönem dönem yaşadığı mutlu ve güzel günlerine yeniden kavuşacaktır. Kötü giden fasılaları da bu sayede aşarak, kaybettiklerini de kazanmış olacaktır.

İstanbul, ruhaniyetli bir şehirdir. Bu beldeye hizmet edecek kişinin sadece oyların çoğunluğunu kazanarak belediye başkanı olması, hizmette de başarılı olacağı anlamına gelmez. CHP’li belediye başkanlarının hemen hepsinde bu sıkıntılı hali gördük, yaşadık. Çünkü onlar, İstanbul’u gerçekte İstanbul yapan söz konusu ruhaniyattan hep habersiz yaşadılar, görmediler ya da görmezden geldiler. İstanbul’da başarılı hizmet verebilmek için, İstanbullular gibi İstanbul’un da o kişiyi tercih etmesi, seçmiş bulunması gerekir.

Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı dönemindeki başarısının en önemli sırrı da bu hakikatte yatmaktadır. İstanbul sevdalısıydı, İstanbul’u manevi cephesi yönüyle de seviyor, tanıyordu. İki kanatlıydı, semalara doğru pervazını kolaylıkla gerçekleştirdi. İstanbul’a çağ atlattı.

Ali Müfit Gürtuna da aynı istikamette icraat yaptı. Rahmetli Kadir Topbaş da başarılıydı. Recep Tayyip Erdoğan ile temeli atılan hizmet merkezli belediyecilik anlayışı bu ikisi tarafından da sürdürüldü. Ne ki, Ekrem İmamoğlu gündüzü takip eden gece gibi İstanbul’u çok yönlü karanlığa mahkum etti. Şimdi yeniden gündüz bekliyoruz. Hem de bu gündüzün çok uzun sürmesini temenni ediyoruz.

Murat Kurum böylesi uzun bir gündüz döneminin adayıdır. Seçilirse, hem İstanbul’un hem de İstanbullunun kabulüne mazhar olarak hizmet verecek; ve inşallah, İstanbul’un birikmiş bütün problemlerini bir bir çözerek başarılı hizmetlerini uzun süre devam ettirecektir.İstanbul’un manevi fatihi Akşemseddin Hazretleridir. Bu büyük kutbu ziyaret, bir hakşinaslık edebidir. İstanbullular ile beraber İstanbul’un da kabulüne değer veren her adayın Göynük’e giderek bu edebe riayeti gereklidir, önemlidir.

Bir de uyarı notu düşelim: İstanbul, kıskançtır, gayurdur. Gözü başka yerde olana iltifatı yoktur.

Turgut Altınok, belediyecilikte usta konumuna gelmiştir. Geçmişte Keçiören Belediye Başkanlığı sürecinde gerçekleştirdiği hizmetleri, vatandaşla samimi diyaloğu, tevazuun onda kazanılmış bir halden çok yaradılıştan gelen bir karakter olması, yenilikçi bir ruha sahip bulunması Ankaralılar tarafından tercih edilmesine yetecek önemli referanslardır.

Biz de Ankara’nın yüzünü güldürecek bir belediye başkanı olacağına yürekten inanıyor, önümüzdeki seçimde tercih edilen başkan olmasını temenni ediyoruz.

Hamza Dağ, doğma büyüme İzmirli. İzmir’i karış karış bilen, problemlerini yakından takip eden bir isim. Siyasi hayatı başarılarla ve sürekli yükselişlerle dolu. Siyasi hayatında, istikametini korumuş, özgüveninden asla ödün vermemiş, iyi zamanda da kötü zamanda da duruşunu asla değiştirmemiş, doğru bildiği her hakikatin ne pahasına olursa olsun yanında yer almış, görüşlerini eğip bükmeden doğrudan ifade edebilmiş seçkin bir karakter. İzmir’in Burhan Özfatura sonrası yaşadığı bütün olumsuz halleri kısa zamanda telafi edebilecek, en kabiliyetli, en enerjik, en genç aday.

İzmirliler kapılarına kadar gelen bu fırsatı iyi değerlendirmeli, particilik güdüsüyle değil, realite odaklı bir tercihle mutlaka Hamza Dağ’ı belediye başkanı seçerek Güzel İzmir’i çirkinleştirmek için ellerinden geleni yapan ve bunda ama sadece bunda başarılı da olan zihniyetten İzmir’i kurtarmalıdır.

Elbette, 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek yerel seçimleri, siyasi alanın dışına çıkarmadan, hele asla ontolojik veya dini alana çekmeden değerlendireceğiz. Lüzumsuz ifrat ve tefritlere girmeden eleştiri veya kabullerimizi bu bağlamda tartışacağız. Ve partilerden çok adaylar üzerinden meseleye bakacağız. Fakat bu bakış açısı, önümüzdeki yerel seçimlerin önemini azaltmaz. Özellikle üç büyük şehir için bu seçimler şehircilik noktasından hayat- memat meselesidir. Dikkatli olmalıyız, gücü bölücü tercihlerden kaçınmalıyız...

QOSHE - Seçimlerde üç şehir - Latif Erdoğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçimlerde üç şehir

55 7
17.02.2024

Murat Kurum, İstanbullular ile arasına güzel bir sevgi köprüsü kurmayı başarmış görünüyor. İnşallah bu sayede İstanbul, belediyecilik açısından makus talihini yenecek, dönem dönem yaşadığı mutlu ve güzel günlerine yeniden kavuşacaktır. Kötü giden fasılaları da bu sayede aşarak, kaybettiklerini de kazanmış olacaktır.

İstanbul, ruhaniyetli bir şehirdir. Bu beldeye hizmet edecek kişinin sadece oyların çoğunluğunu kazanarak belediye başkanı olması, hizmette de başarılı olacağı anlamına gelmez. CHP’li belediye başkanlarının hemen hepsinde bu sıkıntılı hali gördük, yaşadık. Çünkü onlar, İstanbul’u gerçekte İstanbul yapan söz konusu ruhaniyattan hep habersiz yaşadılar, görmediler ya da görmezden geldiler. İstanbul’da başarılı hizmet verebilmek için, İstanbullular gibi İstanbul’un da o kişiyi tercih etmesi, seçmiş bulunması gerekir.

Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı dönemindeki başarısının en önemli sırrı da bu hakikatte yatmaktadır. İstanbul sevdalısıydı, İstanbul’u manevi cephesi yönüyle de seviyor, tanıyordu. İki kanatlıydı, semalara doğru pervazını kolaylıkla gerçekleştirdi. İstanbul’a çağ atlattı.

Ali Müfit Gürtuna da aynı istikamette icraat yaptı. Rahmetli Kadir Topbaş da başarılıydı. Recep Tayyip Erdoğan ile temeli atılan hizmet merkezli belediyecilik anlayışı bu ikisi tarafından da sürdürüldü. Ne........

© Yeni Akit


Get it on Google Play