Kurtuluş Savaşımızın büyük komutanlarından Kazım Karabekir 1882 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Mehmed Emin Paşa, annesi Havva Hanım’dır. Askerlik mesleğine girerek örnek bir öğretim hayatını tamamladı ve 1905’te Kurmay Yüzbaşı rütbesi ile ordu safhalarına atıldı. 1909 yılına kadar Balkanlar’da çeşitli ayaklanmaları bastırmakla uğraştı ve üstün başarılar kazandı. Enver Bey (Paşa) ile İttihat ve Terakki Derneğinin Manastır şubesini kurmuş ve 31 Mart (13 Nisan 1909) ayaklanmasını bastıran Hareket Ordusuna katılmıştır. Bu olaydan sonra kendini bütünüyle askerlik mesleğine adadı. Arnavutluk ayaklanmasının 1910’da bastırılmasında büyük rol oynadı. 1911’de Harbiye Nezaretine başvurarak adının yanına “Karabekir” sözcüğünü ekletti. Balkan savaşlarında büyük yararlıklar gösterdi. Bir süre İstanbul’da Genelkurmay’da çalıştı. Birinci Dünya Savaşında ilkönce doğudaki harekâta katıldı. Sonra Çanakkale cephesinde çarpıştı. Büyük başarılar kazandı. Ardından Irak Cephesine gitti. Orada bir yıl kadar kalarak İngilizlere karşı üstün başarılar kazandı. 1917’de Diyarbakır’da 2. Kolordu komutanı olarak Ruslarla çarpıştı. Van-Elazığ cephesini savundu. Ardından 1918 yılı başında Erzincan bölgesindeki 1. Kafkas Kolordusu Komutanlığına atandı. Erzincan, Erzurum, Sarıkamış, Kars ve Gümrü’nün Ruslardan geri alınmasını sağladığı için Generalliğe yükseltildi. Azerbaycan harekâtına katıldı ve orada İngilizlerle çarpıştı. Mondros Bırakışması üzerine İstanbul’a döndü. Milli Kurtuluş savaşının öncülerinden biri olarak Erzurum’daki 15. Kolorduya kendisini atandı. Orada bir yandan Mustafa Kemal Paşa ile birlikte kurtuluş için örgütleşmeyi sağlarken, bir yandan da Doğu Anadolu’yu Ermenilere karşı savunuyordu. İlk Meclise Edirne Milletvekili olarak katıldı.

TBMM’nin açtığı ilk büyük cephenin -Doğu Cephesi- Komutanlığına atandı. 1920 yılı içinde Ermenileri Misak-ı Millî sınırları dışına çıkardı ve TBMM adına yeni Devletimizin ilk uluslararası andlaşması olan Gümrü Barışını Ermenistan ile imzaladı. (3 Aralık 1920). Doğu Anadolu’nun huzur ve esenliğe kavuşması için çalıştı. Zaferden sonra bir süre 1. Ordu Komutanlığı yaptı. İkinci TBMM›ne İstanbul Milletvekili olarak katıldı. Cumhuriyetin ikinci siyasi partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurucularındandır. Bu partinin Başkanı da Karabekir idi. İkinci TBMM sona erince bir süre siyasetten çekildi. 1938’de tekrar İstanbul Milletvekilliğine seçildi. Abdülhalik Renda’dan sonra 5 Ağustos 1946’da TBMM Başkanlığına getirildi. Bu görevde iken 26 Ocak 1948’de Ankara’da vefat etti. Kâzım Karabekir›in çeşitli konularda eserleri vardır.

Doğu (Şark) Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’nın altın öğütlerinden bazılarını, hep birlikte okuyalım: “Memlekette aileyi kalkındırmak lâzımdır. Çünkü aile kalkınmadıkça ve çoğalmadıkça ahlâkı kurtarmağa imkân yoktur… Evlenenlere ve evleneceklere ne gibi kolaylıklar yapılacaksa yapılmalı ve hayatı ucuzlatmalıdır. Ailelerin artması memlekete çok büyük maddî ve manevî faydaları olduğu için Hükümet bu aile harimini korumak için bir an evvel mücadeleye girişmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim…” “Binaenaleyh Ahlâk telâkkisi, o çocuklar üzerinde sağlam bir seciye vermeğe müessir olacak veçhile Ahlâk Derslerine ehemmiyet verilmesini pek faydalı görüyorum…” “Çocuklarımıza ve gençlerimize, sanat veya ticaret veya ziraat işi öğretmelidir.” “Bir ecnebi ile evli bulunan kadın veya erkek, bu ecnebi tabiiyeti değiştirirse dahi mebus seçilemez!” Osmanlı Devleti’nin çöküşüne bu ecnebilerle evliliğin ne kadar âmil olduğunu hepimiz biliriz. Ve harici darbelerle deviremedikleri bu Milleti, içten onların düşüncelerini harice aksettirerek ve haricin arzularını onların kafalarına zerkederek yavaş, yavaş yıkmışlardır!..Milletin mukadderatı ile alâkadar olanlarımız için bu hali kabul edemeyiz. İkincisi metres hayatı sürenler Mebus (Milletvekili) seçilemezler…” Bugün Milletimizin birliğini temsil eden, bu nurlu Meclisimizin yarattığı Millî zaferlerle, Şark’ta ve Garp’ta milletimizi saran esaret zincirleri nasıl kırıldı ise, inşallah son halkaları olan ve İstanbul üzerinde kalan bakiyesi de pek yakında bu suretle parçalanacaktır! “Ordumuz İstiklâl Harbi’nin ruhunu varlığına sindirirse, ebediyen hiçbir kimse Türkiye’ye saldıramayacaktır…” (1)

Türkiye’ye ve İslâm Alemi’ne büyük hizmetlerde bulunan, 26 Ocak 1948 tarihinde Ankara’da vefat eden Doğu (Şark) Cephesi Komutanı, Millî Mücadele kahramanı Edirne ve İstanbul Milletvekili, TBMM Başkanı Musa Kâzım Karabekir Paşa’ya, vefatının 76. Yıldönümünde, Allah Teala’dan rahmet niyaz ediyorum. (Ruhuna Fatiha.)

Daha Geniş Bilgi için bakınız: “Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa, Mehmet Emin Gerger/ Dr. Ramazan Topdemir”, Gerger Yayınları, İstanbul, /Kitabı istemek için iletişim megerger@hotmail.com/ Tel: 0532.5226164

QOSHE - Doğu Cephesi Komutanı Musa Kâzım Karabekir Paşa.. - Mehmet Emin Gerger
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Doğu Cephesi Komutanı Musa Kâzım Karabekir Paşa..

5 1
26.01.2024

Kurtuluş Savaşımızın büyük komutanlarından Kazım Karabekir 1882 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Mehmed Emin Paşa, annesi Havva Hanım’dır. Askerlik mesleğine girerek örnek bir öğretim hayatını tamamladı ve 1905’te Kurmay Yüzbaşı rütbesi ile ordu safhalarına atıldı. 1909 yılına kadar Balkanlar’da çeşitli ayaklanmaları bastırmakla uğraştı ve üstün başarılar kazandı. Enver Bey (Paşa) ile İttihat ve Terakki Derneğinin Manastır şubesini kurmuş ve 31 Mart (13 Nisan 1909) ayaklanmasını bastıran Hareket Ordusuna katılmıştır. Bu olaydan sonra kendini bütünüyle askerlik mesleğine adadı. Arnavutluk ayaklanmasının 1910’da bastırılmasında büyük rol oynadı. 1911’de Harbiye Nezaretine başvurarak adının yanına “Karabekir” sözcüğünü ekletti. Balkan savaşlarında büyük yararlıklar gösterdi. Bir süre İstanbul’da Genelkurmay’da çalıştı. Birinci Dünya Savaşında ilkönce doğudaki harekâta katıldı. Sonra Çanakkale cephesinde çarpıştı. Büyük başarılar kazandı. Ardından Irak Cephesine gitti. Orada bir yıl kadar kalarak İngilizlere karşı üstün başarılar kazandı. 1917’de Diyarbakır’da 2. Kolordu komutanı olarak Ruslarla çarpıştı. Van-Elazığ cephesini savundu. Ardından 1918 yılı başında Erzincan bölgesindeki 1. Kafkas Kolordusu Komutanlığına atandı. Erzincan, Erzurum, Sarıkamış, Kars ve Gümrü’nün Ruslardan geri alınmasını sağladığı için Generalliğe yükseltildi. Azerbaycan harekâtına katıldı ve orada İngilizlerle çarpıştı. Mondros Bırakışması üzerine İstanbul’a döndü. Milli Kurtuluş savaşının öncülerinden biri olarak Erzurum’daki 15. Kolorduya kendisini atandı. Orada bir yandan Mustafa........

© Yeni Akit


Get it on Google Play