Mehmet Emin Gerger- Efendim Ali Emiri Efendi ya da Millet Kütüphanesi’nden bahseder misiniz? Bu Kütüphane’nin kurucusu olan Ali Emiri Efendi kimdir ve bu Kütüphane’yi ne zaman, niçin ve nasıl kurmuştur?..

Mehmet Serhan Tayşi- Ali Emiri Efendi tabii çok muhterem bir zat. Çok büyük himmet ve hizmetleri var milletimize! Onun için buraya kendisinin vasiyeti üzerine “Millet” Kütüphanesi diyoruz. Millet Kütüphanesi’ni, Ali Emiri Efendi 1916 senesinde kurmuş. Ali Emiri Efendi esasında iyi bir maliyeci, son görevi Yemen Defterdarlığı. Defterdar’ken bütün Anadolu’yu ve Rumeli’yi gezmiş. Diyarbakır’dan Arnavutluk’a, İstanbul’dan İran’a, Horasan’a Azerbaycan’a kadar birçok yerleri gezmiş. Aslen Diyarbakırlı, muazzam bir kitap sevgisi var. Gezdiği gittiği her yerden kitap almış, Kitaba aşık bir insan Ali Emiri Efendi.. Kitapla alakalı Kasidesi var. “Dilber-i nevhatta bakmam var iken hatt-ı sütûr” diyor! Yani “kitapların satırları varken, dilberin vücudunun şekline bakmam” diyor! Yani bu kadar da kitaba vurgun kitaba âşık, kitap hastası bir adam! İşte hayatı boyunca bekar yaşamış!.. Mesela, Yemen’den bir cilt kitap alabilmek için oraya görev çıkarttırmış, o sıcaklarda deve sırtında Yemen’e gitmiş, kitabı bulmuş, kitabın sahibi Ali Emiri Efendi’nin bu kitap sevdasına hayran kalmış ve (benim çocuklarım senin kadar kıymetini bilmez! deyip) kendisine vermiş! Ali Emiri Efendi topladığı sayısız nadide eserleri satmamış, kaybetmemiş Avrupalılara peşkeş çekmemiş!.. Bu eserleri milletine vakfetmiş!.. Mesela bu mühim eserlerden biri Kaşgarlı Mahmut’un “Divan-i Lugat-ı Türk” adlı eseridir. Muazzam bir kitaptır. Dünyada tektir. Eser Abbasi Halifesi Kaim Bi Emrillah’a taktim edilmiştir! Üzerinde kırmızı mürekkepli takdim yazısı hâlâ duruyor. Yani orijinal bir kitap bu. İşte o muazzam eser, kitabın gerçek dostlarından Ali Emiri Efendi’nin eline geçmiş. Bir Paşa’dan 30 altına satın almış. Şu anda Fatih Millet Kütüphanesi’nde mahfuzdur. Ali Emiri Efendi o zamanlar Gedikpaşa Tiyatro Caddesi’nnde oturuyormuş Kütüphanesini kurmadan önce. (1914-15’li) yıllar. Ondan sonra baştan sona kitabı inceliyorlar, “Kilisli Rıfat” Efendiyle birlikte. Sadece yemek ve Namaz için kalkıyorlar kitabın başından. Mukabele yapıyorlar. Kitabı baştan sona okuyup bitiriyorlar, manada bir kopukluk olmadığı, kitabın orijinal olduğunu anlıyorlar ve kalkıp “iki Rek’at şükran namazı” kılıyorlar. Ne kadar güzel değil mi? O zamanlar Ziya Gökalp’ler, Köprülü’ler peşinde koşuyor. “Aman şu kitabı görelim alalım!” diye o katiyyen göstermiyor vermiyor. Kendisi bir nüsha harekeleyip istinsah ediyor... Kitap üç cilt halinde Matbaa’yı Amire’de basılmış. Arkeoloji Müzesi’nde var. Nefis, güzel bir Rik’a yazıyla yazılmış…

Mehmet Emin Gerger – Ali Emiri Efendi ve Kütüphanesiyle ilgili biraz daha bilgi verir misiniz?

Mehmet Serhan Tayşi – Ali Emiri Efendi’nin, Millet Kütüphanesi’ni kurmasındaki tek sebep; kendisinin otobiyografisinde arz ettiği üzere, diyor ki: “- Ben gençliğimde, İbnül Esir’in, El Kâmil Fit-Tarih” adlı eserini okudum.” Orada 2. ciltte diyormuş ki; “-Bir zamanlar Diyarbakır’da 1 milyon 40 bin ciltlik Kütüphane vardı! Bunu, Ali Emiri Efendi yazdı. O makalede “Selahaddin-i Eyyûbi, Haçlıları, Hıttin’de yeniyor. Muzaffer bir komutan olarak Diyarbakır’a geliyor. O zaman top-filan yok. Ancak, Selahaddin-i Eyyûbi gelince kapıları açıyorlar, ona saygı gösteriyorlar. Fukaraya tasaddukta bulunuyor Selahaddin. Selahaddin’e, “Bizden ne istiyorsunuz ey kumandan” diyorlar! O da (Selahaddin de): “-Bana kütüphanenizden kitaplar ve âlimler verin, Fatımîlerden aldığım Mısır ve çevresinde Sünnî kültürü te’sis ettirmek istiyorum!” diyor. Diyarbakır’daki büyük Kütüphane’den 25 Hicaze’lik kitap götürmüş. İlk defa orada gördüm, lügatlerde bile yok, bir Hicaze devesi; 500 kitap kaldırabiliyormuş. 500 kitap=1 Hicaze..

Merhum Ali Emiri Efendi o hâtırayı okuduktan sonra, kafasında, zihninde 100 binlik bir kütüphane kurmayı tasarlamış. “Ecdad, bir milyon ciltlik bir kütüphane kurmuş, ben de hiç değilse 100 binlik bir kütüphane kurayım!” diye düşünüyor… Ali Emiri Efendi de Seyyid bir aileye mensup. Şeceresi var. Babası Mehmet Şerif Efendi’dir… Ali Emiri Efendi, eskilerin güzel tabiriyle; “nev’i şahsına münhasır, eski örf ve âdetlerine (İslâmî örfe) son derece bağlı, dindar, büyüklerine hürmetli, âlim, üstad bir zat. Üç tane Divan’ı var. Şiir yazmış. Mesela, Fatih’e nazire yazmış, Yavuz Sultan Selim’in Türkçe şiirlerine, Kanuni’nin şiirlerine nazire yazmış. Böyle meraklı, çok yönlü bir zat…

Fatih Millet Kütüphanesi’nin kurucusu, Hafız-ı Kütüb, kitabiyat bilgini Ali Emîri Efendi’nin meşhur şiirinden bazı mısraları hep birlikte zevkle okuyalım.

Sîne-i şevkimde bir hırz-i mübînimdir kitâb,

Dîde-i endîşede nûr-i yakînimdir kitâb.

Hikmet anda ma’rifet anda hakikat andadır,

Hâsılı sermâye-i dünyâ vü dînimdir kitâb.

Hâlik’a hamd u senâ ol sun Emîrî rûz ü şeb,

Kurratülayn-i hayâtım hemnişînimdir kitâb.” (1)

Türkiye’ye ve İslâm Alemi’ne büyük hizmetlerde bulunan, 23 Ocak 1924 tarihinde İstanbul’da vefat eden büyük kütüphaneci, Tarihçi, Edebiyatçı, Şair merhum Üstad Ali Emiri Efendi’ye, vefatının 100. Yıldönümünde, Allah Teala’dan rahmet niyaz ediyorum. (Ruhuna Fatiha.)

Daha Geniş Bilgi için Bkz. “Tarihten Bugüne İstanbul Kütüphaneleri, Mehmet Emin Gerger”, Gerger Yayınları, İstanbul, /Kitabı istemek için iletişim megerger@hotmail.com/ Tel: 0532.5226164

QOSHE - Millet Kütüphanesi’nin kurucusu Üstad Ali Emîrî Efendi.. - Mehmet Emin Gerger
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Millet Kütüphanesi’nin kurucusu Üstad Ali Emîrî Efendi..

16 1
23.01.2024

Mehmet Emin Gerger- Efendim Ali Emiri Efendi ya da Millet Kütüphanesi’nden bahseder misiniz? Bu Kütüphane’nin kurucusu olan Ali Emiri Efendi kimdir ve bu Kütüphane’yi ne zaman, niçin ve nasıl kurmuştur?..

Mehmet Serhan Tayşi- Ali Emiri Efendi tabii çok muhterem bir zat. Çok büyük himmet ve hizmetleri var milletimize! Onun için buraya kendisinin vasiyeti üzerine “Millet” Kütüphanesi diyoruz. Millet Kütüphanesi’ni, Ali Emiri Efendi 1916 senesinde kurmuş. Ali Emiri Efendi esasında iyi bir maliyeci, son görevi Yemen Defterdarlığı. Defterdar’ken bütün Anadolu’yu ve Rumeli’yi gezmiş. Diyarbakır’dan Arnavutluk’a, İstanbul’dan İran’a, Horasan’a Azerbaycan’a kadar birçok yerleri gezmiş. Aslen Diyarbakırlı, muazzam bir kitap sevgisi var. Gezdiği gittiği her yerden kitap almış, Kitaba aşık bir insan Ali Emiri Efendi.. Kitapla alakalı Kasidesi var. “Dilber-i nevhatta bakmam var iken hatt-ı sütûr” diyor! Yani “kitapların satırları varken, dilberin vücudunun şekline bakmam” diyor! Yani bu kadar da kitaba vurgun kitaba âşık, kitap hastası bir adam! İşte hayatı boyunca bekar yaşamış!.. Mesela, Yemen’den bir cilt kitap alabilmek için oraya görev çıkarttırmış, o sıcaklarda deve sırtında Yemen’e gitmiş, kitabı bulmuş, kitabın sahibi Ali Emiri Efendi’nin bu kitap sevdasına hayran kalmış ve (benim çocuklarım senin kadar kıymetini bilmez! deyip) kendisine vermiş! Ali Emiri Efendi topladığı sayısız nadide eserleri satmamış, kaybetmemiş Avrupalılara peşkeş çekmemiş!.. Bu eserleri milletine vakfetmiş!.. Mesela bu mühim eserlerden biri Kaşgarlı Mahmut’un “Divan-i Lugat-ı Türk” adlı eseridir. Muazzam bir kitaptır. Dünyada tektir. Eser Abbasi Halifesi Kaim Bi Emrillah’a taktim edilmiştir! Üzerinde kırmızı mürekkepli takdim yazısı hâlâ duruyor. Yani orijinal bir kitap bu. İşte o muazzam eser, kitabın gerçek dostlarından Ali Emiri Efendi’nin eline geçmiş. Bir Paşa’dan........

© Yeni Akit


Get it on Google Play