ABD başta olmak üzere emperyalist ülkelerden oluşan Türkiye karşıtı cephe, bölücü terör örgütü unsurlar üzerinden ülkemize karşı bir asimetrik savaş sürdürmektedir.

Bugün Rusya, her ne kadar Ukrayna ordusu ile Hamas, Gazze ve Batı Yaka’da, İsrail ile savaşıyor olsa da, aslında hem Rusya hem de Hamas, Ukrayna ve İsrail’e her türlü desteği verem ABD ile savaştıkları inkârı mümkün olmayan bir gerçek olduğu gibi, terörle mücadelesinde Türkiye’nin, PKK, YPG, DHKP-C ve SDG gibi terör örgütlerinin yanında bu örgütleri finanse eden, eğiten ve silahlandıran ABD ile karşı karşıya olduğu açık ve nettir.

Şu bir gerçek ki, ABD ve onunla hareket eden ülke ve yapılar, Türkiye ile sözde dost, ancak gerçekte ise Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen ikiyüzlü müttefiklerimizdir.

Bu gerçekten acıdır ama doğrudur.

Ancak bundan da daha acı olan ise Meclis’te 4 siyasi partinin 12 askerin hayatını kaybettiği olaya ilişkin imzaladığı bildiriye imza atmayarak kendi bildirisini yayınlayan CHP’nin siyasi tavrıdır.

Çünkü ‘Ortak kınama metni’ne CHP’nin taraf olmaması hem terörü cesaretlendirecek bir girişimdir, hem de oy uğruna terör örgütünün siyasi uzantıları ile işbirliği anlamına gelmektedir.

CHP Genel Başkanı Özel’in halkın kendilerine haklı tepkisini provokasyon olarak değerlendirip iktidarı suçlamaya kalkışması ise suçluluk psikolojisinin bir sonucudur.

ABD destekli bölücü ihaneti kınayan bildiriye farklı bahaneler arkasına sığınarak imza atmamakta direnen CHP’nin gizli sebebi ise ABD’ye ters düşmek istememesidir.

Zira Türkiye’de milli iradenin desteğiyle iktidar olamayan CHP’nin desteğine muhtaç olduğu ABD’nin Türk siyasetine müdahale etmek suretiyle CHP’ye iktidar yolunu açar beklentisi gibi büyük bir yanlıştan hâlâ kurtulamadıkları anlaşılmaktadır.

CHP’nin bu tavrı aslında ihanet derecesinde bir siyasi hata olduğu kadar, beyhude bir uğraştır.

‘Değişmeyen değişimci’, Özel, suçlarına kılıf uydurup dış mihrakların değirmenine su taşıyacağına yerli ve millileşme yolunda CHP’ye yeni bir vizyon ve misyon kazandırmalıdır.

Ancak, değişmeyenler değişime öncülük edemez.

Özür Özel yönetimindeki CHP’de hiçbir şey değişmemiş, eski durumda kalmış. O meşhur halk deyimiyle “Köy aynı, insanlar aynı, eski hamam eski tas.”

Demek ki, CHP’de ‘değişim’ değişmemenin adıymış.

Dost düşman herkes bilsinler ki, vatan ve millet gibi değerler bize göre, ölmeyi ve bilumum leş yiyici mahlûkata yem olmayı, devletsiz kalmaya yeğleyen anlayışın öz ifadesidir.

Bu değerler uğruna ölmek ise şehadettir ve bizim için şehadet ise bir büyük şereftir.

CHP ise bu konuda, ya bizimledir ya da değildir. Bundan sonraki siyasi kararlarını ve kanaatlerini ona göre şekillendirmelidir.

Devletin kutsiyeti ve olmazsa olmazlığını ifade eden değerlerin hulasası olan, ‘Vatanın Bölünmez Bütünlüğü, Milletimizin Birliği’ne yönelik, bilerek veya bilmeyerek muhalefet etme “gafletine” düşen iç ve dış şer mihraklar, bilsinler ki, ihanet ve yanlış hiçbir dönemde cezasız kalmadılar ve de kalmayacaklardır.

‘15 Temmuz ihaneti’ne karşı Başkan R. Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla milli bir refleksle sokak ve meydanlara dökülen bu millet, ihanete gereken cevabı verdiğini altını çizerek hatırlatmak isterim.

Bu devleti sahipsiz sananlar, 15 Temmuz’da olmadığını gördükleri gibi yeri ve zamanı geldiğinde de göreceklerini hatırlarından çıkarmamalıdırlar.

Bugün bu millet sabırla acılarını içine gömüyor ise bunun sebebi, güven duydukları bir milli iktidarın işbaşında olmasındandır.

Bu millet yeri ve zamanı geldiğinde alacağı işaret veya bir çağrıyla “Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe…” diyerek vatanı sahiplenmeyi bilen bir millet olduğunu dost ve düşman da unutmamalı.

Bölücü ihanete destek veren emperyal güç odaklarından destek bekleyen siyasiler, aklını başına devşirmeli ve bu yanlışlarından vazgeçmelidirler.

Şunu herkes çok iyi bilsin ki, milli ve yerli olmayan hiçbir siyasi hareket, bu ülkede iktidarın meşru sahibi olamadı ve de olamayacaktır.

CHP’nin de milli iradenin tecellisi olarak iktidar olamamasının sebebi de işte bu gerçektir.

QOSHE - “Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe…” - Mehmet Koçak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Ya Devlet Başa, Ya Kuzgun Leşe…”

10 1
27.12.2023

ABD başta olmak üzere emperyalist ülkelerden oluşan Türkiye karşıtı cephe, bölücü terör örgütü unsurlar üzerinden ülkemize karşı bir asimetrik savaş sürdürmektedir.

Bugün Rusya, her ne kadar Ukrayna ordusu ile Hamas, Gazze ve Batı Yaka’da, İsrail ile savaşıyor olsa da, aslında hem Rusya hem de Hamas, Ukrayna ve İsrail’e her türlü desteği verem ABD ile savaştıkları inkârı mümkün olmayan bir gerçek olduğu gibi, terörle mücadelesinde Türkiye’nin, PKK, YPG, DHKP-C ve SDG gibi terör örgütlerinin yanında bu örgütleri finanse eden, eğiten ve silahlandıran ABD ile karşı karşıya olduğu açık ve nettir.

Şu bir gerçek ki, ABD ve onunla hareket eden ülke ve yapılar, Türkiye ile sözde dost, ancak gerçekte ise Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen ikiyüzlü müttefiklerimizdir.

Bu gerçekten acıdır ama doğrudur.

Ancak bundan da daha acı olan ise Meclis’te 4 siyasi partinin 12 askerin hayatını kaybettiği olaya ilişkin imzaladığı bildiriye imza atmayarak kendi bildirisini yayınlayan CHP’nin siyasi tavrıdır.

Çünkü ‘Ortak kınama metni’ne CHP’nin taraf olmaması hem terörü cesaretlendirecek bir girişimdir, hem de oy uğruna terör örgütünün siyasi uzantıları ile işbirliği anlamına gelmektedir.

CHP Genel Başkanı Özel’in halkın kendilerine haklı tepkisini provokasyon olarak değerlendirip iktidarı suçlamaya........

© Yeni Akit


Get it on Google Play