7 Ekim’den beri Ortadoğu’da yaşanan savaş, Hamas’ın eylemi ve aldığı rehîneler, Gazze’ye Siyonist İsrail’in başlattığı ve halen devam eden yıkım ve toplu katliamlar ile yaşanan trajedi, elbette bütün bunlar üzüntüye, infiale, öfkeye ve ateşli tartışmalara yol açıyor.

Ancak meselenin doğru anlaşılabilmesi için hiç şüphesiz gözümüzün önünde olup biteni tasvir etmek için sonuçların yanında sebepleri de irdelenmelidir.

Nitekim Hamas’ı Aksa Tufanı operasyonuna mecbur edenler bilinmeden yapılacak tahliller eksik kalacağı gibi suçlamalar da haksızlık olur.

Ayrıca, Siyonist Başbakan Netanyahu’nun ve ona sınırsız destek veren ABD, İngiltere’nin başını çektiği Batı‘Şer İttifakı’nın gerçek niyet ve planını anlamak mümkün olmayacaktır.

İsrail içinde ve dışında güvenilirliğini kaybetmiş ve dünya insanlığının vicdanında mahkûm olmuş, itibarsız bir siyasetçi olan Siyonist İsrail’in katil Başbakanı B. Netanyahu baş sorumludur.

Zira onun yönetimi sırasında Filistin’de işgal, zorla göç ve sivil katliamlar büyük bir hızla artarken, Yahudi radikalizmi de gelişti.

Netanyahu, kullandığı şiddet ve nefret diliyle Yahudileri yerli Filistin halkına karşı kışkırtmak suretiyle toplu cinayetlere ve toplu katliamlara sebep olmaktadır.

*

Katil Netanyahu, yeni yıla girme hazırlığının yapıldığı son günlerde Gazze Şeridi sınırında bir grup askerin önünde yaptığı konuşmada, savaşın Hamas Hareketi’ne karşı bir ‘zafer’ kazanıncaya kadar devam edeceğini açıklayarak her zamanki tehditlerini sıraladığı gibi savaşı Filistin toprakları dışına taşıma niyetini de ima eden cümleler kurması aslında bir çöküşün ve içinde bulunduğu çıkmazların bir ifadesidir.

Çünkü ABD ve İngiltere’nin öncülük ettiği Batılı emperyalist ülkeler ve onların oluşturduğu güç odaklarının her türlü desteğine rağmen Netanyahu’nun yönetimindeki İşgalci İsrail, Hamas’ı bitiremedi ve de rehineleri kurtaramadı.

Gazze’yi yakıp yıkan ve soykırıma varan toplu katliamlar gerçekleştiren İsrail, üçüncü ayında hâlâ Gazze’de hâkimiyet oluşturamadı.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim’de aşılmaz sanılan İsrail’in sınır duvarlarını geçerek gerçekleştirdiği eylemle, büyüyen savaş Ortadoğu bağlamında Filistin’i yeniden dünyanın gündemine taşıyan Hamas hâlâ ayakta ve de hâlâ direnişini sürdürmektedir.

ABD Başkanı Joe Biden’a sunulan bir istihbarat raporuna göre; Hamas’a desteğin son iki aydır sadece Filistin topraklarında değil dünya genelinde artmaya başladığını açıkladı.

İsrail’in acımasızca yürüttüğü katliamlar nedeniyle sosyal ağlarda çok sayıda kişinin Hamas’ı desteklemeye başladığı kaydedildi.

Evet…

Netanyahu, Hamas’ı bitireceğim diyor. Ama Hamas’ı ortadan kaldırma ifadesinin karşılığı yok.

Şöyle ki;

Hamas’ın askeri gücünün yaklaşık üçte birini ortadan kaldırmış olmalı ve önümüzdeki haftalarda üçte birini daha ortadan kaldırabilir.

Fakat Hamas’ın tekrar geri dönmesi zor olmaz. Çünkü Hamas, yarım asırdan daha uzun bir davanın ve mültecilerinin evladıdır. Kamplarda doğup acılarla yoğrularak büyüyen, hayal kırıklığına uğramış milyonlarca ötekileştirilmişleri temsil eden Hamas ve diğer direnişçi örgütler yok edilemez.

Özellikle topraklarından ve kimliğinden yoksun bırakılmış halkı temsil eden örgütler bugün zayıflar yarın yine güçlenirler ve zulüm devam ettikçe Hamas’ın ve diğer direnişçilerin de toplumsal tabanı ve desteği her zaman da var olacaklardır.

“Hamas’ı dağıtacağız, aksi takdirde devlet olarak varlığımızın devamı tehlikeye girecek” tehdidinde bulunan Netanyahu’nun amacı, bir yandan İsrail Ordusunun kaybolan itibarına yeniden kavuşmasını sağlamak diğer yandan ise Hamas’ı yok etmek suretiyle siyasi bir zafer elde etmek.

Ancak bunu yapamayacak, çünkü yenilmez bir ordu olarak takdim edilen güç, 7 Ekim Hamas eylemiyle karizmasını çizdirmiş ve yenilir olduğunu tüm dünya görmüş oldu. Hâlâ bunca desteğe rağmen Hamas’ı yenemeyen İsrail, ordusunun “caydırıcılığını” ve “prestijini” yeniden sağlama gücünden yoksundur.

QOSHE - Katil Netanyahu’nun hayali, Hamas’ın direniş ruhu... - Mehmet Koçak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Katil Netanyahu’nun hayali, Hamas’ın direniş ruhu...

17 11
30.12.2023

7 Ekim’den beri Ortadoğu’da yaşanan savaş, Hamas’ın eylemi ve aldığı rehîneler, Gazze’ye Siyonist İsrail’in başlattığı ve halen devam eden yıkım ve toplu katliamlar ile yaşanan trajedi, elbette bütün bunlar üzüntüye, infiale, öfkeye ve ateşli tartışmalara yol açıyor.

Ancak meselenin doğru anlaşılabilmesi için hiç şüphesiz gözümüzün önünde olup biteni tasvir etmek için sonuçların yanında sebepleri de irdelenmelidir.

Nitekim Hamas’ı Aksa Tufanı operasyonuna mecbur edenler bilinmeden yapılacak tahliller eksik kalacağı gibi suçlamalar da haksızlık olur.

Ayrıca, Siyonist Başbakan Netanyahu’nun ve ona sınırsız destek veren ABD, İngiltere’nin başını çektiği Batı‘Şer İttifakı’nın gerçek niyet ve planını anlamak mümkün olmayacaktır.

İsrail içinde ve dışında güvenilirliğini kaybetmiş ve dünya insanlığının vicdanında mahkûm olmuş, itibarsız bir siyasetçi olan Siyonist İsrail’in katil Başbakanı B. Netanyahu baş sorumludur.

Zira onun yönetimi sırasında Filistin’de işgal, zorla göç ve sivil katliamlar büyük bir hızla artarken, Yahudi radikalizmi de gelişti.

Netanyahu, kullandığı şiddet ve nefret diliyle Yahudileri yerli Filistin halkına karşı kışkırtmak suretiyle toplu cinayetlere ve toplu katliamlara sebep olmaktadır.

*

Katil Netanyahu, yeni yıla girme hazırlığının yapıldığı son günlerde Gazze Şeridi........

© Yeni Akit


Get it on Google Play