Geçici ateşkes ve uzatmaların ardından İsrail ile Hamas arasında belli oranda esir ve Filistinli tutukluların takası gerçekleşti.

Hamas direnişçileri ile esirlerin gülerek, tokalaşarak hatta bazılarının direnişçilere sarılarak vedalaşması gibi güzel görüntülerin ekranlara yansıması dünya kamuoyunu hem rahatlamış hem de barış adına umutların yeşermesine vesile olmuştu.

Diğer bir ifadeyle, silahlar sustu, yıkım ile soykırıma varan toplu katliama, o korkunç vahşete geri dönülmeyeceği sanıldı.

Herkesin geçici ateşkesin, tekrar uzatılacağı veya kalıcı bir ateşkese dönüşeceği yönünde bir beklentisi vardı.

Maalesef, Gazze kasabı Netanyahu, “daha şiddetli bir savaş için ordumuza harekete geçme emrini verdim” açıklamasıyla tüm umutlar yok edildi ve savaşa bırakıldığı yerden devam edilmeye başlandı.

Bu kararın arkasında ise çok yönlü gizli bir plan vardır.

İsrail’in korkusuz yıkım ve toplu katliamlarını sürdürerek Gazze’yi ortadan kaldırma hedefi bu planın birinci aşamasıdır.

İkinci aşama, savaşı Lübnan ve Suriye üzerinden Ortadoğu’nun tamamına yaymak suretiyle bölgeyi yeniden şekillendirmektir.

Üçüncü aşama, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’nun enerji kaynaklarına çökmektir.

Bu ihanet planının dördüncü aşaması ise adını İsrail’in kurucu babası David Ben-Gurion’dan alan ve 1960’ların sonlarında tasarlanan Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan ana nakliye yolu olan Süveyş Kanalı’na alternatif bir rota olacak Ben -Gurion Kanalı’nın açılması amaçlanıyor.

Bu plan çok önceden hazırlanmış olup ortakları ise ABD ve İngiltere’dir.

ABD ve İngiltere’nin İsrail’e sınırsız desteği ve ilk günden açıklayıp, Doğu Akdeniz’e savaş gemilerini ve İngiltere Kraliyet donanması ile ABD’nin USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile ona eşlik edecek kruvazör ve saldırı gemilerinin Doğu Akdeniz’e gönderilmiş olması, Gazze için değil o büyük Ortadoğu ihanet planı için hazırlık amacıyladır.

Nihai hedef ise İsrail’in ‘Büyük İsrail’ hayaline ulaşmasının yolunu açmak ve bölgenin enerji kaynaklarına el koyma adına bölgeyi yeniden şekillendirmektir.

Netanyahu’nun savaşa devam kararı ile ABD ve İngiltere’nin sınırsız desteği işte bundandır.

Kısacası; mesele sadece Gazze ile sınırlı değil, Mesele Gazze’yi aşan ve tüm bölgeyi kapsayan büyük bir ihanet projesidir.

Hedef ülke İran değil Türkiye’dir. Çünkü İran, gelecekte İslam dünyasında bir ‘mezhep savaşı’ için hazırlanıyor ve destekleniyor. Irak bu amaç uğruna İran’a teslim edildi. Suriye, Yemen, Lübnan ve Bahreyn başta olmak üzere İslam ülkelerinde Şii örgütlenmesi ve iç savaşlarda yer almasına ABD öncülüğündeki Batının sessizliği de bundandır.

Düşman göründüklerine bakmayın aralarında gizli bir ilişki olduğu ABD eski başkanı Trump tarafından ifşa edildi.

Hamas’ın 7 Ekim operasyonu sonrası İsrail ile karşı karşıya gelmemek ve Batı’ya “ben savaşta taraf değilim; bana ve Hizbullah’a saldırılmadıkça savaşa taraf olmam” açıklamaları o gizli ilişkinin bir sonucudur.

Hem dünya hem de bölge ülkeleri bu gerçekleri nazari dikkate alarak hazırlıklarını yapmalıdır.

İran’ın Hamas’a sahip çıkması beklenmemeli. Aynı şekilde İsrail ve ABD korkusundan dolayı Arap ülkelerinden de bir hareket beklenmemeli.

Zira bölgede hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Anlaşıldığı gibi Filistin halkı yine kendi kaderiyle baş başa bırakıldı. Filistin her zamanki gibi yalnız ve sahipsiz.

QOSHE - Ortadoğu, yeni bir plan yönünde bölgesel savaşa sürükleniyor - Mehmet Koçak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ortadoğu, yeni bir plan yönünde bölgesel savaşa sürükleniyor

8 1
02.12.2023

Geçici ateşkes ve uzatmaların ardından İsrail ile Hamas arasında belli oranda esir ve Filistinli tutukluların takası gerçekleşti.

Hamas direnişçileri ile esirlerin gülerek, tokalaşarak hatta bazılarının direnişçilere sarılarak vedalaşması gibi güzel görüntülerin ekranlara yansıması dünya kamuoyunu hem rahatlamış hem de barış adına umutların yeşermesine vesile olmuştu.

Diğer bir ifadeyle, silahlar sustu, yıkım ile soykırıma varan toplu katliama, o korkunç vahşete geri dönülmeyeceği sanıldı.

Herkesin geçici ateşkesin, tekrar uzatılacağı veya kalıcı bir ateşkese dönüşeceği yönünde bir beklentisi vardı.

Maalesef, Gazze kasabı Netanyahu, “daha şiddetli bir savaş için ordumuza harekete geçme emrini verdim” açıklamasıyla tüm umutlar yok edildi ve savaşa bırakıldığı yerden devam edilmeye başlandı.

Bu kararın arkasında ise çok yönlü gizli bir plan vardır.

İsrail’in korkusuz yıkım ve toplu katliamlarını sürdürerek Gazze’yi ortadan kaldırma hedefi bu planın birinci aşamasıdır.

İkinci aşama, savaşı Lübnan ve Suriye üzerinden Ortadoğu’nun tamamına yaymak suretiyle bölgeyi yeniden şekillendirmektir.

Üçüncü aşama, Doğu........

© Yeni Akit


Get it on Google Play