Bayram, incelik ve güzellik demektir.

İman ve inancın tazelenmesi için en uygun zamanıdır.

Bazı aylar, günler ve geceler gibi bayramlar da biz Müslümanlar için ilahî bir ilham kaynağıdır.

Onların verdiği manevi atmosferde dil yumuşar, gönül sevgiyle dolar.

Bayramlar küslerin barışıp kucaklaştığı, sevgi, saygı içinde büyüklere ziyaret, çocukların da küçük hediyelerle sevindirildiği, güler yüz, tatlı dilli sohbetlerin yapıldığı zamanlardır.

Ancak şimdi, herkesin huzur bulduğu, sevinç içinde kutladığı o eski bayramlardan maalesef eser kalmadı.

Çünkü insanlık bir bunalım içindedir.

Karşılıklı güven, sevgi ve saygı kalmadı.

İşgaller, savaşlar ve toplu katliamların yaşandığı bir süreçten geçiyoruz.

İnsanlığın kurtuluşu için emredilen doğrulardan uzaklaşan insanlık, fitne ve fesadın girdabından kurtulamıyor.

Şeytanlaşan emperyalist güçler, esir aldığı İslam coğrafyasında bir yandan işgal, yıkım ve katliamlara devam ederken, diğer yandan ise kışkırtıcı faaliyetleriyle Müslümanları birbirine kırdırıyorlar.

Yakılıp yıkılan yerleşim yerleri, toplu katliamlar, akan kanlar ve dinmeyen acılar o ihanet güç odaklarının eseridir.

Bugün Filistin’de Siyonist İsrail, Gazze Şeridi’nde eşi benzeri görülmemiş bir vahşeti 6 aydır aralıksız sürdürüyor. Büyük yıkım ve soykırıma varan toplu katlımalar yaşanıyor. Hayatta kalan Gazze’li kardeşlerimiz ise açlık ve sefalet için yaşam mücadelesi veriyor. Kana doymayan Siyonist İsrail aynı zamanda Suriye ve Lübnan’a roketlerle saldırıyor. Doğu Türkistan’da Çin, Keşmir’de Hindu ve Myanmar’ın batısındaki Arakan (Rakhine) eyaletindeki Rohingya Müslümanlarını hedef alan Budistlerin saldırı ve devlet terörü başta olmak üzere İslam coğrafyasında zulüm, işkence ve baskılar en acımasız bir şekilde devam ediyor.

Emperyalist güç odaklarının sebep olduğu fitne ve fesat faaliyetleri sonucu Suriye, Libya, Lübnan, Irak, Yemen, Sudan’da ise Müslüman Müslümanı kırıyor.

Hülasa-i Kelam; alem-i İslam’ın hali içler acısıdır.

Her taraf tarumar, her taraf kan ve gözyaşı...

Evet, bugün bütün bu acı gerçekler içinde buruk bir bayram yaşıyoruz.

Büyük şair, değerli abim, kadim dostum rahmetli Ozan Arif, bu acı tabloyu “Bayram Duası” şiirinde izah ederek niyazda bulunuyor:

Ya Rabbi halimiz ayandır sana,

Tahammül kalmadı dökülen kana,

Savaşın kavganın, terörün sona

Ereceği bayramlara eriştir.

Arif der ki Ya Rab Müslüman Türk’üm

Bu düzen tartmıyor çok ağır yüküm,

Türk’ün ve İslam’ın yeniden hüküm

Süreceği bayramlara eriştir.

Ben de ellerimi kaldırıp tüm kalbimle ÂMİN diyor ve ilave ediyorum.

Tüm olumsuz şartlara rağmen asla ümidimizi kesmemeliyiz.

İnanıyor ve Allah’a teslim oluyor isek, biz güçlüyüz ve bütün ihanetlerin üstesinden geleceğiz demektir.

İslam’ın yüce değerleri etrafında birleşerek ümit ve gayretle çalışırsak, bayramların bayram olduğu günlere kavuşmak daha yakın olacaktır.

Şunu bilmeliyiz ki, şimdi birlik ve kardeşçe dayanışma içinde olma zamanıdır.

Bu vesileyle ‘Alem-i İslam’ın mübarek ‘Ramazan Bayramını’ tebrik ediyorum.

Özlemini duyduğumuz barış, huzur ve güven başta olmak üzere hayırlara vesile olmasını diliyorum.

QOSHE - Özlemini çektiğimiz bayramlar... - Mehmet Koçak
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Özlemini çektiğimiz bayramlar...

12 15
10.04.2024

Bayram, incelik ve güzellik demektir.

İman ve inancın tazelenmesi için en uygun zamanıdır.

Bazı aylar, günler ve geceler gibi bayramlar da biz Müslümanlar için ilahî bir ilham kaynağıdır.

Onların verdiği manevi atmosferde dil yumuşar, gönül sevgiyle dolar.

Bayramlar küslerin barışıp kucaklaştığı, sevgi, saygı içinde büyüklere ziyaret, çocukların da küçük hediyelerle sevindirildiği, güler yüz, tatlı dilli sohbetlerin yapıldığı zamanlardır.

Ancak şimdi, herkesin huzur bulduğu, sevinç içinde kutladığı o eski bayramlardan maalesef eser kalmadı.

Çünkü insanlık bir bunalım içindedir.

Karşılıklı güven, sevgi ve saygı kalmadı.

İşgaller, savaşlar ve toplu katliamların yaşandığı bir süreçten geçiyoruz.

İnsanlığın kurtuluşu için emredilen doğrulardan uzaklaşan insanlık, fitne ve fesadın girdabından kurtulamıyor.

Şeytanlaşan emperyalist güçler, esir aldığı İslam coğrafyasında bir yandan işgal, yıkım ve katliamlara devam ederken, diğer yandan ise kışkırtıcı faaliyetleriyle Müslümanları birbirine kırdırıyorlar.

Yakılıp yıkılan yerleşim yerleri, toplu katliamlar, akan kanlar ve dinmeyen........

© Yeni Akit


Get it on Google Play