Tarihi yarımadada bulunan İstanbul Üniversitesi'nin kapılarının halka açılması demek devlet kurumları ile halkın bütünleşmesi demektir. Kamuoyu yararına yapılan bütün çalışmalarda halk arasına duvar örmek doğru bir yaklaşım değildir. Bu konuda Türkiye'de bir ilke imza atan Sayın Rektör Prof.Dr. Osman Bülent Zülfikar, diğer üniversitelere de öncülük etmiş bulunmaktadır.
Sayın Rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, bilim yuvası olan üniversitenin Türkiye Yüzyılı'na bilim gözüyle bakıldığında da ilk görülecek yerlerden olduğunu belirterek, bu okulun kapısından girmek gerektiğini söyledi.
Dünyada artık "duvarsız üniversite" tanımının konuşulduğuna dikkati çeken Sayın,Zülfikar, bunun kapıları açık üniversite anlamına geldiğini dile getirdi. Sayın, Rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, üniversite binasının Osmanlı'da Harbiye Nazırlığı olarak kullanıldığını, Birinci Dünya Harbi'nin buradan idare edildiğini hatırlatarak, "Biz evlatlarımıza bunu anlatmalıyız, onlar bunu bilmeliler. Bu mekanın ne kadar muhterem olduğunu, buradaki o ruhun, dinginliğin, bahçedeki bütün mekanların onlar için olduğunu hem görmeliler hem de bunu kendi içlerinde hissedip geleceğe kendi evlatlarına taşımalılar." dedi.
Üniversitenin Sembolü Ana Kapı:
Kampüsün halka açılan en önemli anıtsal kapısı üniversitenin ve Türkiye'nin sembolü olarak tanınmakta ve bilinmektedir. 1971-84 yılları arasında kağıt 500 Türk Lirası üzerinde resmi de basılan İstanbul Üniversitesi'nin ana kapısı her vakit görkemli yapısını korumaktadır. Üniversite giriş çıkışlarında dikkatli bir güvenlik kontrolü olduktan sonra Türkiye'de bir ilk olan bu uygulamanın verimli olacağını düşünmekteyiz.
İstanbul Üniversitesi'nin tarihsel sürecine kısa bir bakış:
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesinin ardından kenti geliştirmek için attığı adımlardan olan ve 1453 yılında Medaris-i Semaniye (Sahn-ı Seman) adıyla kurulan kurum, İstanbul Üniversitesinin temelini oluşturdu.
Çanakkale Savaşı'nda Şehit Olan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencileri:
Çanakkale destanında bugünkü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi eski adıyla Darulfünun öğrencilerinin ise ayrı bir yeri var. 1915'te Darülfünun 1. sınıfta öğrenim gören 2 bin 500 tıbbiyeli, okullarını bırakarak Çanakkale'ye koştu. İki tümen hâlinde Gelibolu'ya gelen gençler, bir Anzak baskını sonucu şehit oldular. Bu nedenle sonraki yıl açılışta siyaha boyanan Darulfünun, 1921 yılında hiç mezun veremedi.
Mustafa Kemal Atatürk, 15 Aralık 1930'de İstanbul Darülfünunu Ziyaret eder.
Ziyaretten memnun olan Mustafa Kemal Atatürk ziyareti ile ilgili şu ifadelere yer verir:
"İstanbul Darülfünu'nu’nda yüksek profesörler ve kıymetli gençlerle yakından tanıştığıma çok memnun oldum. İlim timsali olan bu yüksek müessesemizin büyük hizmetleri ile iftihar edeceğimize şüphe yoktur."Okumaya tutkun olan Atatürk daha sonraları kurulmasını ve zenginleşmesini sağladığı Üniversite Kütüphanesi’nin okuru da olmuş, zaman zaman ödünç kitap alarak bu değerli kütüphaneden faydalanmıştır.
İstanbul Üniversitesi'nin Nobel ödüllü mezunları:
Prof.Dr.Aziz SANCAR- Yazar Orhan PAMUK
Tarihten geleceğe bilim köprüsü olan kurumlardaki kazanım ve değerlerin halk ile paylaşılması, bilinçlenmeyi,dayanışmayı,özgüveni ve sahiplenmeyi beraberinde getirecektir.
Günün Dizeleri:
"Boşuna çekilmedi bunca acılar
Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle
Parklarınla, köprülerinle, meydanlarınla
Bekle bizi, İstanbul"
Sayın Rektör Prof.Dr. Osman Bülent Zülfikar; İstanbul Üniversitesi'nin Kapılarını Halka Açtı
6
3
14.02.2024
Tarihi yarımadada bulunan İstanbul Üniversitesi'nin kapılarının halka açılması demek devlet kurumları ile halkın bütünleşmesi demektir. Kamuoyu yararına yapılan bütün çalışmalarda halk arasına duvar örmek doğru bir yaklaşım değildir. Bu konuda Türkiye'de bir ilke imza atan Sayın Rektör Prof.Dr. Osman Bülent Zülfikar, diğer üniversitelere de öncülük etmiş bulunmaktadır.
Sayın Rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, bilim yuvası olan üniversitenin Türkiye Yüzyılı'na bilim gözüyle bakıldığında da ilk görülecek yerlerden olduğunu belirterek, bu okulun kapısından girmek gerektiğini söyledi.
Dünyada artık "duvarsız üniversite" tanımının konuşulduğuna dikkati çeken Sayın,Zülfikar, bunun kapıları açık üniversite anlamına geldiğini dile getirdi. Sayın, Rektör Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, üniversite binasının Osmanlı'da Harbiye Nazırlığı olarak kullanıldığını, Birinci Dünya Harbi'nin buradan idare edildiğini hatırlatarak, "Biz evlatlarımıza bunu anlatmalıyız, onlar bunu bilmeliler. Bu mekanın ne kadar muhterem olduğunu, buradaki o ruhun, dinginliğin, bahçedeki bütün mekanların onlar için olduğunu hem görmeliler hem........
© Yeni Akit
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Rami G Khouri
Donald Low
Mort Laitner
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
Michael Kwet
