Bir yerel seçimi daha geride bıraktık. Öncelikle tüm yerel seçimi kazanan ve ülkemizin gücüne güç katmalarını arzu ettiğim ve belediyenin imkanlarını kendi çıkarları için değil, ülkenin birlik ve beraberliği için kullanmalarını açıkçası bekliyorum.

İBB Başkanı olarak son 5 yılda İstanbul’a fetret dönemi yaşatan İmamoğlu’nun tekrar farklı bir şekilde seçilmesinin hakikaten bende büyük bir şaşkınlığa sebebiyet verdiğini söylemem lazım.. Elbette burada uzun uzadıya siyasi analizler yapma taraftarı değilim, kaldı ki, bu şahsın da İstanbul’a sadece kendi taraftarları tarafından seçilmediğini de ben değil herhalde sağır sultan bile biliyordur. Onun için burada parantezi açıp başka bir konuyu derinlemesine inmek istiyorum.

İtiraz ediyorum...

Özellikle İstanbul’da palazlanmaya çalışan ve şarkıcı kisvesi altında da bir takım paylaşımlarla akılları daha başlarında olmayan gençlerimiz için de büyük bir tehlike arzeden bir grup var. Onların başını çeken ise özellikle Taksim’deki LGBT eylemlerinde “Velev ki i..eyiz” diye dolaşan sözde şarkıcı müsveddesi Mabel Matiz geliyor…

Evet bu şarkıcı müsveddesinin ülkeye kattığı hiçbir değer olmadan sadece söylemleriyle gençliği zehirlemeye çalışan bu şahıs!

LGBT denilen sapkın bir örgütün temsilcisinin son günlerde yaptığı paylaşımda aslında kime ve neye ışık yaktığını da anlamak hiçte zor değil..
Sakın bana abartıyorsun demeyin çünkü bu tarz şov adı altında yapılan zıpırlıkların sonrasında bir takım iltimasların da önünün açılmasını çok net olarak görebiliriz ilerleyen zamanlarda. Bu benim hüsnü kuruntum değil… Bakın verdiğim örnekler sonrası sizin de kafanızda bazı şeyler mutlaka şekillenecektir.
Geçtiğimiz dönemlerde eşcinsel Mabel Matiz, gay propagandası yaptığı son klibi RTÜK tarafından yasaklanmıştı ve sonrasında ise, Matiz gibi sapkınların ortaya çıkmasıyla birlikte mağduriyet edebiyatları çokça sosyal medyada yapılmıştı. Ve bu sözde şarkıcıya Sıla, Gülşen, Hazal Kaya, Berna Laçin ve Demet Sağıroğlu gibi tiplemelerde destek vermişlerdi.

Gay, lezbiyen, biseksüel, transseksüel ve daha envai çeşit sapkınlığı içinde barındıran LGBT lobileri, kendilerini sahnede temsil eden ekran yüzlerinden Mabel Matiz'i bu süreçte yalnız bırakmamışlar ve her platformda renklerini belli etmişlerdi.

Yine geçmişte İBB Başkanlığına yine seçilen Ekrem İmamoğlu’nun yabancı bir gazetecinin sorduğu "Yasaklanan LGBTİ+ Onur Yürüyüşü etkinliğini destekleyecek misiniz?" sorusuna yasağın müsebbibi kurumlar ile konuşulacağı cevabını vermiş ve daha da ileriye giderek şu sözleri söylemişti: “Herkesin özgürlüğüne saygı duyan birisi olarak toplumun menfaatlerini, toplumun huzurunu sıkıntıya uğratmayan her türlü gösteri ya da haklarını arama, mücadele etme noktasındaki özgürlüklerine saygı duyan bir belediye başkanı ve belediye yönetimi" olunacağının taahhüdünü vermişti.

İBB Başkanı konuşmasına, "Biz her bireyin, vatandaşın yaşam haklarına saygı duyan bir belediyecilik anlayışına sahibiz. Hiç kimseyi yaşamı, biçimi, inancı, dünya görüşü ile sorgulayarak ve ayrıştırarak yok sayan bir belediye başkanı asla olmam" şeklinde devam etmişti.

İmamoğlu, İBB'nin LGBTİ+ Onur Haftası ve Onur Yürüyüşü yasağı ile ilgili atacağı adımlara yönelik "LGBTİ onur yürüyüşleriyle ilgili kim iptal etti, hangi gerekçeyle iptal etti... Bunun belediye ile ilgisi olmadığını tekrar ifade edeyim ama bunlara bakacağız. Ama dediğiniz bu yürüyüşü iptal eden ya da nedenleri, sebepleri nedir noktasında, bunu da ilgili kurumlarla konuşarak katkı sunabileceğimiz bir kısmı var ise eşlik edeceğiz." açıklamasını yaparak, bu edepsizliğe resmen çanak tutmuştu.
Bugün yeniden o koltukta oturmaya devam edecek İBB Başkanı İmamoğlu’na Mabel Matiz’in ise selam çakması müthiş bir sevgi selinin ya da İmamoğlu hayranlığının masumane olmadığının ipucunu bizlere veriyor… Gay şarkıcı Matiz’in "Jötem Türkiyem" notuyla paylaştığı konser kesiti videosuyla mutluluğunu ilan etmesi gelecek günlerde Fatih’in emaneti bu kutsal şehirde bir takım LGBT rahatlığının üst düzeye çıkmasının da muhtemel olacağının izlerini bize göstermektedir.
Zaten verdiği söylemlerle, özgürlük kisvesi altında “ben herkesin yaşam biçimine saygılı olacağım” mottosuyla hareket eden bir İBB başkanından da emin olun çok da sağlıklı bir kararlar bütünü almayacağımıza maalesef üzülerek sizlerle paylaşıyorum.

Bunu bu tiplemelerin şişirmesiyle her an her yerde özgürlükle alakası olmayan hem dinimizce hem de toplumumuzca asla ama asla karşılık bulamayacaklarını bildiğimiz bu sapkınlara her ne pahasına olursa olsun “Onur Yürüyüşü” diyerek izin verilmesi demek kutsal şehir İstanbul’a yapılabilecek en büyük ihanet olacaktır.
Kim ne derse desin, kim nereye koyarsa koysun; bu LGBT denilen sapkınların kökü kurutulmalıdır. Bunların kökünün kurutulmaması demek yarın öbürsügün sıcacık ailelerimizle oturduğumuz yuvalarımızın da yok olması demektir. Bunun farkına varmamız ve bunu “ben her türlü hayatımı yaşarım, her türlü cinsel tercihimi kimsenin sorgulamasına ihtiyaç duymadan herkesin gözü önünde yaşarım” diyen LGBT sapkınlarına “özgürlük” adı altında alanlar kesinlikle açılmamalıdır. Bu tiplemelere destek veren tüm destekçileri de toplumca karşılık bulmamalı ve evlerimizin içine yaptıkları çalışmalarla sokulmamalıdır.

Unutmayalım ki, Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Araf Suresi 80-84. ayetlerinde Rabbimiz şöyle buyurmuştur: “Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? "Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz." Kavminin cevabı: "Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" demekten başka olmadı. Bunun üzerine Biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı. Ve onların üzerine bir (azap) sağanağı yağdırdık. Suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak işte.”

Bu gerçekler bütününden kopmamak ve Rabbimizin helak ettiği bu sapkınlıklara bugün omuz veren bu figürlerin önü ve tanıtımlarına destek vermek için tüm kapılar suratlarına kapatılmalıdır.
Selam ve dua ile…

QOSHE - Medyada LGBT sapkınları cirit atıyor... İBB, yeşil ışık yakacak mı? - Selma Savcı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Medyada LGBT sapkınları cirit atıyor... İBB, yeşil ışık yakacak mı?

19 28
03.04.2024

Bir yerel seçimi daha geride bıraktık. Öncelikle tüm yerel seçimi kazanan ve ülkemizin gücüne güç katmalarını arzu ettiğim ve belediyenin imkanlarını kendi çıkarları için değil, ülkenin birlik ve beraberliği için kullanmalarını açıkçası bekliyorum.

İBB Başkanı olarak son 5 yılda İstanbul’a fetret dönemi yaşatan İmamoğlu’nun tekrar farklı bir şekilde seçilmesinin hakikaten bende büyük bir şaşkınlığa sebebiyet verdiğini söylemem lazım.. Elbette burada uzun uzadıya siyasi analizler yapma taraftarı değilim, kaldı ki, bu şahsın da İstanbul’a sadece kendi taraftarları tarafından seçilmediğini de ben değil herhalde sağır sultan bile biliyordur. Onun için burada parantezi açıp başka bir konuyu derinlemesine inmek istiyorum.

İtiraz ediyorum...

Özellikle İstanbul’da palazlanmaya çalışan ve şarkıcı kisvesi altında da bir takım paylaşımlarla akılları daha başlarında olmayan gençlerimiz için de büyük bir tehlike arzeden bir grup var. Onların başını çeken ise özellikle Taksim’deki LGBT eylemlerinde “Velev ki i..eyiz” diye dolaşan sözde şarkıcı müsveddesi Mabel Matiz geliyor…

Evet bu şarkıcı müsveddesinin ülkeye kattığı hiçbir değer olmadan sadece söylemleriyle gençliği zehirlemeye çalışan bu şahıs!

LGBT denilen sapkın bir örgütün temsilcisinin son günlerde yaptığı paylaşımda aslında kime ve neye ışık yaktığını da anlamak hiçte zor değil..
Sakın bana abartıyorsun demeyin çünkü bu tarz şov adı altında yapılan zıpırlıkların sonrasında bir takım iltimasların da önünün açılmasını çok net olarak görebiliriz ilerleyen zamanlarda. Bu benim hüsnü kuruntum değil… Bakın verdiğim örnekler sonrası sizin de kafanızda bazı şeyler mutlaka şekillenecektir.
Geçtiğimiz dönemlerde eşcinsel Mabel Matiz, gay propagandası yaptığı son klibi RTÜK tarafından yasaklanmıştı ve sonrasında ise, Matiz gibi sapkınların ortaya çıkmasıyla birlikte mağduriyet edebiyatları çokça sosyal medyada yapılmıştı. Ve bu sözde şarkıcıya Sıla, Gülşen, Hazal Kaya, Berna Laçin ve Demet Sağıroğlu gibi tiplemelerde destek vermişlerdi.

Gay, lezbiyen,........

© Yeni Akit


Get it on Google Play