Biden ve Netanyahu’nun ironik bağı boşuna değil aslında, öyle bir bağ ki; bu bir bunak ve katilin birbirlerine duydukları sevgi seli… Aslında yazımızın en önemli karakterleri olan ve dünyayı yöneten bu iki zengin ailenin arasındaki bağın bir rastlantı olmadığını unutmamak lazım...

Öncelikle Rothschild ve Rockefeller ailelerini biraz deşelim.. Ve deştikçe karşımıza çıkan bu siyam ikizlerinin dünyanın başına bir kara kabus gibi nasıl çöktüklerini daha da analiz edeceksiniz haliyle..

Siyasetten iş dünyasına birçok alanda faaliyet gösteren İngiltere kökenli Rothschild ailesinin 4 kuşak lideri, “İsrail bizim sayemizde kuruldu” diyen Jacob Rothschild 87 yaşında ölmüştü..

Rothschild ailesi ise yaptığı açıklamada, “İsrail'deki ve Yahudi kültüründeki hayırseverliğin tutkulu bir destekçisi” ifadeleri dikkat çekiciydi.
87 yaşında ölen Rothschild bir yahudi geleneğiyle töreni yapılmıştı. Öyle bir güç ki aslında temellerini inşa ederek, dünyanın tek sahibi olmak için kendi yönettikleri siyasileri bir takım algılarla şekillendirmek istemeleri…

Düşün ki; İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist hareketin öncülerinden Lord Walter Rothschild'e 2 Kasım 1917 tarihinde yazdığı mektupta Filistin topraklarında Yahudilere bir devlet kurulmasını vadetmişti.

Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlamış ve Filistin tarihini değiştirmişti. Jacob Rothschild, 2017 yılında verdiği bir röportajda Filistin'de Siyonist bir devlet kurulmasının ailesi tarafından sağlandığını ifade etmişti.

Evet bu Yahudi akım, her ülkede kendilerine çektikleri ve besledikleri kişilerle birlikte dünyada söz sahibi olmanın peşine düşmüşler ve şu anda Gazze Kasabı Netanyahu’nun da tam anlamıyla sponsoru olduklarını çok net anlayabiliyoruz.

Yine Rothschild ailesine yakınlığıyla bilinen ve onlar gibi Yahudi diye düşünülen ve aslında “Protestan Hıristiyan” olan Rockefeller ailesi de dünyanın başına püsküllü bela olmuş vaziyette.

Rockefeller ailesinin New York’a yerleşen ilk üyelerinden Godfrey Lewis Rockefeller’ın (1783-1857) ve New York’ta büyüyen ilk üyelerinden William Rockefeller Sr.’ın (1810-1906) Hristiyanlığın Protestan mezhebine mensup olduğu bilinmektedir. Kuzey Amerika Baptistler Birliği’nin üyesi olan (northern baptist) John Davison Rockefeller Jr.’nin (1874-1960) Hristiyanlığı yaşamının merkezine koyduğu, her gün İncil okuduğu, dua ayinlerine düzenli katıldığı ve kiliseler ile Hristiyanlık dinini yayma odaklı oluşumlara kayda değer bağışlarda bulunduğu aktarılmaktadır (Raymond B. Fosdick (1956). John D. Rockefeller, Jr.: A Portrait). David Rockefeller Jr. (1915-2017) da küçüklüğünden bu yana kiliselere giden bir Hristiyandı. Ama tam bu bilgiler ışığında; Rockefeller ailesinin Hristiyan kimliğini bir “kisve” olarak kullandığı yönünde iddialar da yok değil.

Anlayacağınız bu zengin zihniyet mevcut dinlerini bile pazarlık konusu yapacak kadar alçalmayı kendilerine vazife edinmiş tiplemeler…
Özellikle bugün geldiğimiz noktada İsrail’in her yaptığı zalimliğin en büyük canı pahasına savunucusunun ABD olması aslında tesadüf değil.. Dedik ya, siyam ikizi olan ABD ve İsrail’in aslında bu kendi ürettikleri zenginlerle dünyanın dengelerini değiştirmek için mücadele ettikleri de aşikar…

ABD’de Hıristiyan ve Yahudi zihniyetinin ne denli güçlü olduğunu alınan kararlar ve yapılan hamlelerle anlamak hiç de zor değil.. İnsan haliyle şunu da düşünmüyor değil, bu ironik bağın biz Müslümanlarda da neden olmadığını da sorgulayıp, şapkamızı önümüze koymanın zamanının geldiğini de her an, her saniye irdelemekte de yarar var kanısındayım.

ABD Temsilciler Meclisi’nde çıkan kararlar bütününe ve oradaki Yahudi vekillerin çokluğu da bize şunu net olarak göstermektedir ki, ABD’nin içine kadar girmiş Yahudilerin hem siyasileriyle hem de zenginleriyle baş belası olmaları bir tesadüf değil, bunların hepsi yıllar öncesine dayanan bir planın kurgusu gibi durmakta…
Hem bu zihniyet mantaliteleriyle hem de para güçlerini inşa ederek dünyanın zeminine bomba koymaya gayret gösteren bu siyasileri oyuncak haline getiren para babalarının karşısında dimdik durabilen ve masaya yumruğunu güçlü şekilde vurarak seslerini kesebilen Müslümanların daha da çoğalması dileğiyle.

Selam ve Dua ile…

QOSHE - Netanyahu, Biden, Rockefeller ve Rothschild'ın kimler kuklası olacak... - Selma Savcı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Netanyahu, Biden, Rockefeller ve Rothschild'ın kimler kuklası olacak...

8 1
17.04.2024

Biden ve Netanyahu’nun ironik bağı boşuna değil aslında, öyle bir bağ ki; bu bir bunak ve katilin birbirlerine duydukları sevgi seli… Aslında yazımızın en önemli karakterleri olan ve dünyayı yöneten bu iki zengin ailenin arasındaki bağın bir rastlantı olmadığını unutmamak lazım...

Öncelikle Rothschild ve Rockefeller ailelerini biraz deşelim.. Ve deştikçe karşımıza çıkan bu siyam ikizlerinin dünyanın başına bir kara kabus gibi nasıl çöktüklerini daha da analiz edeceksiniz haliyle..

Siyasetten iş dünyasına birçok alanda faaliyet gösteren İngiltere kökenli Rothschild ailesinin 4 kuşak lideri, “İsrail bizim sayemizde kuruldu” diyen Jacob Rothschild 87 yaşında ölmüştü..

Rothschild ailesi ise yaptığı açıklamada, “İsrail'deki ve Yahudi kültüründeki hayırseverliğin tutkulu bir destekçisi” ifadeleri dikkat çekiciydi.
87 yaşında ölen Rothschild bir yahudi geleneğiyle töreni yapılmıştı. Öyle bir güç ki aslında temellerini inşa ederek, dünyanın tek sahibi olmak için kendi yönettikleri siyasileri bir takım algılarla şekillendirmek istemeleri…

Düşün ki; İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist hareketin öncülerinden Lord Walter Rothschild'e 2 Kasım 1917 tarihinde yazdığı mektupta Filistin topraklarında Yahudilere bir devlet kurulmasını vadetmişti.

Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlamış ve Filistin tarihini değiştirmişti. Jacob Rothschild, 2017........

© Yeni Akit


Get it on Google Play