Nedir bu dünyanın virüslerden çektiği…

Dünya Sağlık Örgütünün ilk defa 2018'de beklenmedik bir şekilde ortaya attığı “Hastalık X” kavramının ilgili flaş gelişmeyi COVID-19'la birlikte gerçek diyerek ilan ettiler. sürecine girdiğimiz dönemde dünya ilaç devlerinden Çok sayıda hamlesi ve 'Hazırlık içerisindeyiz' adımları gelse de COVID-19 çok sancılı geçti. Avrupa'nın birçok ülkesi atağa geçerken aksine İsveç, koronavirüsle mücadelede oldukça esnek davrandı, karantina tedbirleri de uygulamadı. Hatta İsveçli 2 bin bilim insanı hükümete açık bir mektup göndererek, sağlık yetkililerinin tutumunu eleştirdi... Sağlık alanında gerçek bir görünmezlik kalkanı, şok buluş denilerek pompalanan ilaçlar, aşılar bir nebze olsa durumu iyileştirdi. Hep bekleyin sloganıyla umutla beklerken şimdiler de ise yeni virüsler ortaya çıktı. Milyonlarca insan ne yapacağını şaşıracak vaziyete geldi. Öyle ki Küresel ekonomik kriz neden olan virüsler ekonomik olarak ta devasa şirketleri içinden çıkılmaz hale getirdi. Yüzlerce yıllık giyim devi olan firmalardan iflas haberleri geldi.

Davos'ta artık tartışılan yeni virüs tehlikesi! Hastalık X şimdilik bir senaryo mu? Yeni virüs de hayvanlardan bulaşacak iddiaları...

Hakikaten dünyanın içerisinden geçtiği salgın psikolojisini de mutlaka irdelemek ve masaya yatırmak lazım diye düşünüyorum. Öncelikle insanlık tarihinin 9 büyük salgınını ve kaybedilen ölümleri şöyle bir hatırlatıp konuyu derinlemesine analiz etmeye var mısınız? Ve tabii bu 9 büyük salgının ardından bir de zombi virüsünün patlaması aslında dünyanın sağlık konusunda daha ciddi yatırımlar ve kalıcı çözümlere imza atmasının önünü açıyor.

Öncelikle koronavirüs salgınıyla birlikte salgın hastalıklar sonucunda milyonlarca insan hayatını kaybetti ve büyük yıkımlar yaşandı ülkeler için de…

1- Dünya genelinde en fazla insanın ölümüne sebep olan pandemilerin başında 1347 Veba Salgını gelmekte. Hasta olan kişilerin bedenlerinin öldükten sonra kısa süre içinde mor-siyah renk alması nedeniyle kara ölüm olarak da adlandırılan hastalık, 1346 ile 1353 yılları arasında Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da 75 ile 200 milyon arasında insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Kara vebayla küresel nüfusta %17-54 arası, Avrupa nüfusunda ise %30-60 arası azalma meydana geldi.

2- Virüs kökenli bulaşıcı bir hastalık olan çiçek hastalığı, bulaştığı kişinin vücudunun tüm bölgelerinde içi irin dolu kabarcıklar oluşmasına sebep oluyor. Bu virüse enfekte kişilerin izolasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1967 yılından itibaren dünya genelinde uygulanmaya başlanan agresif aşılama programı sonucu 1980 yılın mayıs ayında hastalık yeryüzünden silindi. 1980’de sona erene kadar ise çiçek hastalığına bağlı olarak yaklaşık 56 milyon kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

3- Birinci Dünya Savaşı’nın sonrasında Domuz Gribi olarak bilinen H1N1 virüsünün alt türünün yol açtığı grip salgınında 40 ile 50 milyon arası insan hayatını kaybetti. Salgın İspanya’da başlamamasına rağmen “İspanyol Gribi” olarak adlandırılmasının nedeni ise I. Dünya Savaşı’nda yer almayan İspanya’da salgın konusunun basında ilk kez gündeme gelmesi.

4- Tarihteki ilk veba salgını olarak kabul edilen Jüstinyen Vebası, 541-549 yılları arasında gerçekleşti. Küresel ölçekte 30 ile 50 milyon arası insanın hayatını kaybettiği veba, başta Doğu Roma İmparatorluğu ve başkenti Konstantinopolis’in yanı sıra Sasani İmparatorluğu ve Akdeniz çevresindeki bütün liman kentlerini etkiledi. Vebaya dönemin Bizans İmparatoru Jüstinyen’in ismi verildi.

5- AIDS, 1980’lerin başında Orta ve Güney Afrika’da ortaya çıktı. Bilinen ilk AIDS vakaları ise 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin New York ve Kaliforniya eyaletlerinde rapor edildi. İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü’nün (HIV) yol açtığı Edinimsel Bağışıklık Eksikliği Sendromu (AIDS) sonucu günümüze kadar yaklaşık 35 milyon kişi hayatını kaybetti.

6- 16. yüzyılda Yeni İspanya diye bilinen günümüz Meksika’sı ve Guatemala’sına tekabül eden bölgede gerçekleşen ve kanamalı salgın olarak bilinen hastalık sonucu 15 milyona yakın kişi hayatını kaybetti. İspanyol sömürgecilerinin gelmesinin ardından ortaya çıkan salgına dair tifüs, kızamık veya çiçek hastalığı teorileri çıkmış olsa da hastalığa neyin sebep olduğu henüz ortaya konulamadı. Hastalığa, bölgenin yerli Nahuatl dilindeki hastalık veya kötülük olarak çevrilebilecek "cocoliztl" adı verildi.

7- Antoninus vebası veya Galen’in vebası diye bilinen salgının 165 ve 180 yılları arasında yaşandığı tahmin ediliyor. Salgının çiçek hastalığı ya da kızamık kaynaklı olduğu düşünülüyor. Roma İmparatorluğu’nda büyük bir yıkım bırakan salgının Antonine ismini almasıysa hastalık sırasında hayatlarını kaybeden eş imparatorlar Lucius Verus ve Marcus Aurelius’un hanedan isimlerinin Nerva-Antonine olmasıdır. Salgına veba denmesinin nedeniyse İngilizce plague kelimesinin zaman içerisinde gerçek anlamı olan “veba”nın yanı sıra bütün pandemiler için kullanılmaya başlamasıdır. Antonine Salgını’nın 15 milyona yakın kişinin ölümüne neden olduğu tahmin ediliyor.
8- 1855’te Çin’in Yunnan kentinde başlayan hıyarcıklı (bubonik) veba salgını, tarihin en ölümcül salgınlarından biri olarak kayıtlara geçti. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1960 yılına kadar aktif olarak kabul edilen salgında çoğunluğu Hindistan ve Çin’de olmak üzere yaklaşık 12 milyon kişi yaşamını yitirdi.

9-Çin’in Wuhan bölgesinde 2019 yılı Aralık başında görülen, insandan insana geçen ve solunum yolu enfeksiyonuna sebep olan COVID-19 için 30 Ocak 2020’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir sağlık acil durumu ilan edilmişti. 11 Mart 2020’de ise virüs, küresel salgın hastalık (pandemi) olarak belirlendi. 2020 Mart’ından bu yana hayatımızda olan COVID-19 nedeniyle şu ana kadar 7 milyona yakın insan hayatını kaybetti.

Özellikle covidin ülkemizi de derinden sarstığını ve birçok yakınımızı da kaybettiğimizi üzülerek hatırlıyoruz. Kovid’in ülkemize girişi sonrası ve kapanmayla birlikte hayatımızı bir fanus içerisinde bir müddet yaşamamız ve yapılan aşılarla birlikte toplumsal bağışıklığımızı sağlamamıza rağmen 50 bine yakın vatandaşımızı kaybetmiştik.
Şimdi geldiğimiz noktada ise, bilim insanları, insanlığı yeni bir salgın tehdidiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyardı. Fransa'nın Aix-Marseille Üniversitesi'nden genetik profesörü Jean-Michel Claverie Kuzey Kutbu'ndaki Permafrost'tan alınan örnekleri test etti ve donmuş toprakların içindeki "zombi virüs" olarak adlandırdıkları Methuselah mikrop ve bakterilerinin yeni bir salgın tehdidi oluşturabileceğini duyurdular. Peki; zombi virüsü nedir, belirtileri nelerdir? Zombi virüsü kaç yılında çıktı? soruları şu anda dünyanın gündeminde en ön sıralarda yerini aldı bile…

'Zombi virüsler' olarak da bilinen 'Methuselah mikropları' kuzey yarımkürenin yaklaşık yüzde 20'sini kaplayan donmuş topraklarda on binlerce yıl canlı kalabilmektedir.
Profesör Claverie, donmuş toprakların en önemli özelliğinin soğuk, karanlık ve oksijensiz olması olduğunu vurgulayarak "Bu biyolojik materyallerin korunması için mükemmel bir özellik. Bir yoğurdu buraya koyarsanız 50.000 yıl sonra hâlâ yenilebilir olabilir." dedi.
Bilim insanları, donmuş toprağın en derin katmanlarının, bir milyon yıl öncesine kadar Dünya'da yaşamış olan virüsleri muhafaza ettiğine inanıyor. Bu virüslerin ilk kez 300.000 yıl önce ortaya çıktığı düşünüldüğünde (insanların en eski atalarından çok önce) modern insanların tarih öncesi istilacılara karşı doğal bir bağışıklığa sahip olması imkansız hale geliyor.

Tabi ki, bilim insanları için yepyeni bir sorunlar yumağı da devletsel olarak tüm ülkelerin irdelemesi gereken öncelikli konu olarak artık daha ciddi bir şekilde değerlendirilmeli…

Rotterdam'daki Erasmus Tıp Merkezi'nden virolog Marion Koopmans da benzer bir uyarıda bulunarak, "Donmuş topraklarda hangi virüslerin yattığını bilmiyoruz ancak bunların yeni salgınları tetikleyebileceğine inanıyorum. Bu gerçek bir risk" yorumunda bulundu…
Böylesi can alıcı konular sonrası tek dileğimiz güçlü olan sağlık politikalarımızın da bu kritik dönemde hassas terazilerle birlikte güçlü zemine oturtularak ilerletilmesi en büyük arzum…
Selam ve dua ile…

QOSHE - Salgın tehlikesi: Pandemiye X hastalık, Zombi virüsü için devletsel hazırlık - Selma Savcı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Salgın tehlikesi: Pandemiye X hastalık, Zombi virüsü için devletsel hazırlık

13 1
24.01.2024

Nedir bu dünyanın virüslerden çektiği…

Dünya Sağlık Örgütünün ilk defa 2018'de beklenmedik bir şekilde ortaya attığı “Hastalık X” kavramının ilgili flaş gelişmeyi COVID-19'la birlikte gerçek diyerek ilan ettiler. sürecine girdiğimiz dönemde dünya ilaç devlerinden Çok sayıda hamlesi ve 'Hazırlık içerisindeyiz' adımları gelse de COVID-19 çok sancılı geçti. Avrupa'nın birçok ülkesi atağa geçerken aksine İsveç, koronavirüsle mücadelede oldukça esnek davrandı, karantina tedbirleri de uygulamadı. Hatta İsveçli 2 bin bilim insanı hükümete açık bir mektup göndererek, sağlık yetkililerinin tutumunu eleştirdi... Sağlık alanında gerçek bir görünmezlik kalkanı, şok buluş denilerek pompalanan ilaçlar, aşılar bir nebze olsa durumu iyileştirdi. Hep bekleyin sloganıyla umutla beklerken şimdiler de ise yeni virüsler ortaya çıktı. Milyonlarca insan ne yapacağını şaşıracak vaziyete geldi. Öyle ki Küresel ekonomik kriz neden olan virüsler ekonomik olarak ta devasa şirketleri içinden çıkılmaz hale getirdi. Yüzlerce yıllık giyim devi olan firmalardan iflas haberleri geldi.

Davos'ta artık tartışılan yeni virüs tehlikesi! Hastalık X şimdilik bir senaryo mu? Yeni virüs de hayvanlardan bulaşacak iddiaları...

Hakikaten dünyanın içerisinden geçtiği salgın psikolojisini de mutlaka irdelemek ve masaya yatırmak lazım diye düşünüyorum. Öncelikle insanlık tarihinin 9 büyük salgınını ve kaybedilen ölümleri şöyle bir hatırlatıp konuyu derinlemesine analiz etmeye var mısınız? Ve tabii bu 9 büyük salgının ardından bir de zombi virüsünün patlaması aslında dünyanın sağlık konusunda daha ciddi yatırımlar ve kalıcı çözümlere imza atmasının önünü açıyor.

Öncelikle koronavirüs salgınıyla birlikte salgın hastalıklar sonucunda milyonlarca insan hayatını kaybetti ve büyük yıkımlar yaşandı ülkeler için de…

1- Dünya genelinde en fazla insanın ölümüne sebep olan pandemilerin başında 1347 Veba Salgını gelmekte. Hasta olan kişilerin bedenlerinin öldükten sonra kısa süre içinde mor-siyah renk alması nedeniyle kara ölüm olarak da adlandırılan hastalık, 1346 ile 1353 yılları arasında Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da 75 ile 200 milyon arasında insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Kara vebayla küresel nüfusta -54 arası, Avrupa nüfusunda ise 0-60 arası azalma meydana geldi.

2- Virüs kökenli bulaşıcı bir hastalık olan çiçek hastalığı, bulaştığı kişinin vücudunun tüm bölgelerinde içi irin dolu kabarcıklar oluşmasına sebep oluyor. Bu virüse enfekte kişilerin izolasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1967 yılından itibaren dünya genelinde uygulanmaya başlanan agresif aşılama programı sonucu 1980 yılın mayıs ayında hastalık yeryüzünden silindi. 1980’de sona erene kadar ise çiçek hastalığına bağlı olarak yaklaşık........

© Yeni Akit


Get it on Google Play