“Evinizin zemin katı komşudan üç metre ve yol cephesinden beş metre geride olacak ama evinizin üst katları biraz daha geniş olabilir” saçma kuralı sebebiyle, üst katlardaki odalarının içi garip direklerle dolu evlerde oturmak zorunda mıyız?

Bu saçma ama sıkı uygulanan kural sebebiyle bilhassa çarşı içlerindeki evlerin giriş katlarının ön cephelerinde “bahçe benim, balkon altını da gerisini de dilediğim gibi kapatırım” yaklaşımıyla oluşturulmuş olan gecekondu türü çirkin ek yapılaşmaları görmezden gelenler kimler?

Eskiden “gecekondu” denilen usulle yapılan evler vardı.

Şimdilerde gecekondu denilen usulle mahalleler veya çarşılar ortaya çıkıyor.

Mesela büyük şehirlerin çevrelerinde Hobi Bahçeciliği Kooperatifçiliği yaygınlaşmış durumda.

İyi kötü bir yolu olan ya da yol yapılabilen ve tapuda bağ-bahçe-tarla statüsünde olup imara da kapalı olan bir arazinin sahibi, arazisini yedi kişiyle birlikte kendisinin kurduğu bir kooperatife satıyor.

Suç İşleme Kooperatifi bu araziyi üç beş yüz metrekarelik parçalara bölüp işaret taşlarını koyuyor ve “hobi bahçesi satıyorum, suyu da elektriği de var” diyerek piyasaya çıkıp pazarlama yapıyor.

Ev parseli aldığını sanan alıcı adaylarına yani aslında müstakbel ortaklarına “burası senin, istersen hafta sonu gel, ek dik, hobilerini geliştir, istersen içine karavan getir ya da TIR dorsesi koy, ‘tiny house’ de, kiraya ver, para kazan” diyor.

Hafta sonu gelecek olan sadece bahçeye gelmeyi düşünmüyor elbette. Evsiz bahçe mi olur!

Bu kaçak sistemin çok azı iyi işliyor. Çarpık yapılaşmayla ortaya çıkan evlerin büyük kısmı kötü komşuluk ilişkileri ve lojistik destek yetersizlikleri sebebiyle metruk hale geliyor.

Uydudan bakan merkezî devlet de belediye yetkilileri de görmezden ve bilmezden geliyor.

Bu arada “güya geçmişe yönelik” bir imar affı çıkıyor ve fakat herkes biliyor ki “bu yol olur”.

Böylece bu hukuksuzluğu herkes yapıyor ve herkes beklenti yükseltiyor: “Benim kaçak ev de bir gün müstakil tapulu bahçeli ev olacak” diyor.

Merkezî Devlet Yönetimi bir gaza gelip kanun çıkarıyor ve belediyelere “yıkın yoksa ben yıkarım ve yıkım maliyetinin iki katını size göndereceğim merkezî bütçe payından kesinti yoluyla tahsil ederim” diyor. Ama nafile.

Sonra herkes yine kulağının üstüne yatıyor ve kaçak yapılaşma sürüyor.

Deprem “yeni imar affı” beklentisini bitirmiyor, sadece erteliyor.

Kooperatifçiliğin gelişmesinden ve düzeninden sorumlu Ticaret Bakanlığı olayı seyretmekle yetiniyor.

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iklimi ne yaptı bilmiyoruz ama imarı boş bıraktığı kesin.

Bize bir inkılap lazım.

Öyle bir sistem kurulacak ki vatandaş yıkıma ve cezaya inanacak.

Ceza ve yıkım kararlarının kesinleştirmesi ve yargılaması olağanüstü hızlı yapılacak.

Bunun için gerekirse kadastro (eski tapulama) mahkemesi sisteminde olduğu gibi gezici mahkemesiyle birlikte yeni bir sistem kurulacak.

Hepsinden önemlisi, sosyolojik çalışmalarla desteklenmiş biçimde, yapılaşma ihtiyacını da görüp gözeten ve imardaki rant sistemini bitirecek bir imar sistemi lazım.

“Yaylalar imara açılmasın” diyen yaylacıların kendi yayla evlerini fahiş bedelle kiraya verdiklerini görmezden gelmemek lazım.

“Tarım arazilerimiz imara açılıyor, tarım ölüyor” diyen uyanık emlak zenginlerinin hilesini teşhis edebilmek lazım.

QOSHE - İmarda Adalet Bakanlığı - Ahmet Battal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İmarda Adalet Bakanlığı

7 8
13.03.2024

“Evinizin zemin katı komşudan üç metre ve yol cephesinden beş metre geride olacak ama evinizin üst katları biraz daha geniş olabilir” saçma kuralı sebebiyle, üst katlardaki odalarının içi garip direklerle dolu evlerde oturmak zorunda mıyız?

Bu saçma ama sıkı uygulanan kural sebebiyle bilhassa çarşı içlerindeki evlerin giriş katlarının ön cephelerinde “bahçe benim, balkon altını da gerisini de dilediğim gibi kapatırım” yaklaşımıyla oluşturulmuş olan gecekondu türü çirkin ek yapılaşmaları görmezden gelenler kimler?

Eskiden “gecekondu” denilen usulle yapılan evler vardı.

Şimdilerde gecekondu denilen usulle mahalleler veya çarşılar ortaya çıkıyor.

Mesela büyük şehirlerin çevrelerinde Hobi Bahçeciliği Kooperatifçiliği yaygınlaşmış durumda.

İyi kötü bir yolu olan ya da yol yapılabilen ve tapuda bağ-bahçe-tarla statüsünde olup imara da kapalı olan bir arazinin sahibi, arazisini yedi kişiyle birlikte kendisinin kurduğu bir kooperatife satıyor.

Suç İşleme Kooperatifi bu araziyi üç beş yüz metrekarelik parçalara bölüp işaret taşlarını koyuyor ve “hobi bahçesi satıyorum, suyu da elektriği de........

© Yeni Asya


Get it on Google Play