Fert, aile, toplum ve insanlık olarak hepimiz huzur ve mutluluk peşindeyiz… Bunun için dünya ve dolayısıyla aile yolculuğunun kurallarını belirlemek zorundayız. Bu yolculukta bir kılavuz, rehber, harita lazımdır. “Aile hayatımızın merkezinde ne var, kim var, ne olmalı, kim olmalı?” Dünya ve madde mi, felsefe mi, artistler mi, filmler-diziler mi, sporcular mı?

Âile hayatı yolculuğunun huzur ve mutluluğu iman ve ahlaka bağlıdır. İman ile “Allah’ı tanımaktan gelen muhabbet, en büyük maya ve iksir olur.”1 Rehber ve kılavuzumuz Peygamberimiz (asm), Sünnet-i Seniyye’si ve Asr-ı Saadet aile modelidir.

Gerçek huzur ile mutluluğa ancak, “iman-ı billah, marifetullah, muhabbetullah”, Esma-i Hüsna’yı imanın merkezine; Rasulullah (asm), Sünnet-i Seniyyeyi” yolculuğumuzun merkezine; “Asr-ı Saadet” modelini aile hayatının merkezine yerleştirirsek ulaşabiliriz. Evet, “Mürşid-i imânî, Resûl-i Ekrem (asm) bak, nasıl neşrettiği hakikatin nuruyla, hakkın ziyasıyla, nev-i beşerin gecesini gündüze, kışını bahara çevirerek, âlemde yaptığı inkılâp ile âlemin şeklini değiştirerek nuranî bir şekle sokmuştur. Evet, o zâtın nuranî güzelliğiyle kâinata bakılmazsa, kâinat bir mâtem-i umumî içinde görünecekti. Bütün mevcudat birbirine karşı ecnebî ve düşman durumunda bulunacaktı.”2

Cehaletin bataklığında debelenen ve biribirinin gözünü oymaya çalışan Müslümanlar da, bunalan beşeri de kurtaracak olan doğumundan kabre kadar insanın hayat safhalarının bütününe en güzel prensip ve kaideleri getiren Sünnet-i Seniyye’dir. Günümüz medeniyetinin sefih yüzü ferdi mutsuz, umutsuz, hasta, aileyi darmadağın ve huzursuz etti. İnsanlığa da güzel bir aile modeli olmalıyız.

Âile hayatında da geçerlidir: “Eğer biz ahlak-ı İslamiyenin ve hakaik-ı îmaniyenin kemalatını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tabîleri elbette cemaatlerle İslamiyete girecekler; belki küré-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyete dehalet edecekler.”3 Nitekim, ihtida eden ecnebilerin ekserisi Müslümanların imanı, ahlâkı ve âile hayatının güçlü bağlarından etkilenerek İslâmiyeti seçiyor.

Bizi de, insanlığı da “cehalet devri” bataklığından kurtaran Asr-ı Saadet iman, ahlâk ve âile modeli kurtarabilir.

Dipnotlar:

1-Mektubat, s. 434.;

2-Mesnevî-i Nuriye, s. 23.;

3-Tarihçe-i Hayat, s. 80.

QOSHE - Âile hayatımızın merkezinde ne olmalı? - Ali Ferşadoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Âile hayatımızın merkezinde ne olmalı?

14 7
26.04.2024

Fert, aile, toplum ve insanlık olarak hepimiz huzur ve mutluluk peşindeyiz… Bunun için dünya ve dolayısıyla aile yolculuğunun kurallarını belirlemek zorundayız. Bu yolculukta bir kılavuz, rehber, harita lazımdır. “Aile hayatımızın merkezinde ne var, kim var, ne olmalı, kim olmalı?” Dünya ve madde mi, felsefe mi, artistler mi, filmler-diziler mi, sporcular mı?

Âile hayatı yolculuğunun huzur ve mutluluğu iman ve ahlaka bağlıdır. İman ile “Allah’ı tanımaktan gelen muhabbet, en büyük maya ve iksir olur.”1 Rehber ve kılavuzumuz Peygamberimiz (asm), Sünnet-i Seniyye’si ve Asr-ı Saadet aile modelidir.

Gerçek huzur ile mutluluğa ancak, “iman-ı billah, marifetullah, muhabbetullah”, Esma-i Hüsna’yı imanın merkezine; Rasulullah (asm), Sünnet-i Seniyyeyi” yolculuğumuzun........

© Yeni Asya


Get it on Google Play