Mârifet; Allah, insan ve kâinatla ilgili kapsamlı, tam aydınlatıcı bir bilgi, bir ilimdir. Bediüzzaman’a göre mârifet, “İnsanda bulunan havâs, akıl, basîret ve Allah’tan gelen vahiydeki hakikatlerin harmanlanmasıyla hasıl olan nur-u marifettir. Marifetullah, “masnuat-ı İlâhiyeyi ve Kur’ânî hakikatleri tefekkür ve tahsil ile veya lütf-u İlâhî ile kalbî inkişaf ve basirete sahip olmak. Esma-i İlâhiyeyi tanımak ise, İlâhî hakikatlere vukufiyettir.”1“İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi Hâlık-ı Kâinatı tanımak ve Ona iman edip ibadet etmektir. Ve o insanın vazife-i fıtratı ve fariza-i zimmeti, mârifetullah ve iman-ı billâhtır ve iz’an ve yakîn ile vücudunu ve vahdetini tasdik etmektir.”22

Mârifetullah, “Allah’ın zâtı, sıfatları, fiilleri ve isimleri hakkındaki derin bilgi ve ilimdir. Yani, “Semâ ve arz ile her ikisi arasındaki varlıklarla ilgili ilimleri şâmil olan ilme, mârifet-i kevniyye; ferd ve nev’ olarak zâhiren ve bâtinen insanı ilgilendiren her şeyi kuşatan mârifet-i insaniyye; Allah’ın varlığı, O’nun yarattığı şeylerdeki rubûbiyyeti ve şuûnatıyla irtibatlı olan mârifet-i İlâhiyyedir.” Allah’a iman etmek ise, “Kur’ân-ı Azîmüşşanın ders verdiği gibi, O Hâlıkı, sıfatlarıyla, isimleriyle umum kâinatın şehadetine istinaden kalben tasdik etmektir.”3

“Tenkit”, eleştiri, kınama ve olumsuz değerlendirmedir. “Red”ten türeyen tereddüt, iki seçenek arasında kararsızlık yaşamak ve bocalamak demektir. Göz, ışık olmazsa göremediği gibi, akıl da vahiy güneşi olmaksızın hakikati göremez. Ki, akıl, yalnızca ölçme, biçme, değerlendirme aletidir. İşte kimi zaman tenkit parmaklarını uzatır, bocalar. Kalb de yalnız başına gerçeğe ulaşamaz.

Meseleye bu perspektiflerden bakıldığında insanın kendi başına hakikati tam olarak bulamayacağı, ancak Allah’ın lütfuyla kavuşabileceği anlaşılır. Kur’an ve Sünnet-i Seniyyenin sunduğu delil, bürhan ve belgelerle mârifet-i hakikîye, yani marifetullaha ulaşılabilir.

“Risaletü’n-Nur sair ulemanın eserleri gibi, yalnız aklın ayağı ve nazarıyla ders vermez ve evliya misilli yalnız kalbin keşif ve zevkiyle hareket etmiyor. Belki akıl ve kalbin ittihat ve imtizacı ve ruh ve sair letaifin teavünü ayağıyla hareket ederek evc-i âlâya uçar.”4

Dipnotlar:

1-Yeni Lügat 589.;

2-Şuâlar, Enst/intr., s. 93.;

3-Emirdağ Lâhikası, s. 348.;

4-Kastamonu Lâhikası, Enst./inter., s. 13.

QOSHE - “Kalb ve aklına görünen nuru, tenkid parmaklarıyla yoklama!” - Ali Ferşadoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Kalb ve aklına görünen nuru, tenkid parmaklarıyla yoklama!”

21 4
13.05.2024

Mârifet; Allah, insan ve kâinatla ilgili kapsamlı, tam aydınlatıcı bir bilgi, bir ilimdir. Bediüzzaman’a göre mârifet, “İnsanda bulunan havâs, akıl, basîret ve Allah’tan gelen vahiydeki hakikatlerin harmanlanmasıyla hasıl olan nur-u marifettir. Marifetullah, “masnuat-ı İlâhiyeyi ve Kur’ânî hakikatleri tefekkür ve tahsil ile veya lütf-u İlâhî ile kalbî inkişaf ve basirete sahip olmak. Esma-i İlâhiyeyi tanımak ise, İlâhî hakikatlere vukufiyettir.”1“İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi Hâlık-ı Kâinatı tanımak ve Ona iman edip ibadet etmektir. Ve o insanın vazife-i fıtratı ve fariza-i zimmeti, mârifetullah ve iman-ı billâhtır ve iz’an ve yakîn ile vücudunu ve vahdetini tasdik etmektir.”22

Mârifetullah, “Allah’ın zâtı, sıfatları, fiilleri ve isimleri hakkındaki derin bilgi ve........

© Yeni Asya


Get it on Google Play