Her şeyi ve herkesi mihenge vurur. Başta hukuk/adalet, eğitim ve ekonomiyi çökerten müstebit, tek adamcı iktidar mensuplarına ders vermek için şu paragrafı çok iyi müzakere etmeli:

“Hem de meşrutiyet-i meşrua denilen dünyada beşer saadetinin bir sebebi ve hâkimiyet-i milliyeyi temin ile makine-yi hayatın buharı olan hürriyetteki irade-i cüz’iyeyi (hür iradeyi) istibdat ve tahakkümün belâsından kurtaran meşveret-i şer’iyenin (şeriata uygun meşveret) mayasıyla mayalandıran meşrutiyet-i meşrua sizi herkes gibi imtihana davet ediyor ki, sinn-i rüşde bülûğunuzu ve vasîye adem-i ihtiyacınızı görmek istiyor. İmtihana hazırlanınız. Mevcudiyetinizi ittihadla (varlığınızı birliğinizle) gösteriniz.”1

Bir kardeşimiz, “Tek adamlık görmek isterseniz Halk Fırkasına ve Sağır dönemine bakınız bunlar onların işleridir!” diyerek müstebit iktidarı müdafaaya geçti hemen! Aslında “Ben dindarım!” diyen insanların müstebit, rüşvetçi olabileceğini kabul etmiyor, etmek istemiyor! Körü körüne “hüsn-ü zan veya su-i zan” etmemek için ölçüler şöyle:

“Maddî, sathî, surî bir nazarla bakan bir adam”2 hakikati göremez. “Tarafgirlikle bakan hiçbir kusuru göremez; ancak, garazkârlıkla bakan gizli kusurları da açığa çıkarır.”3 Keza, “İnat, bazan müfrit fırka mutaassıplarına, dalal ve batılı iltizam ettirir. (Sapıtmış ve yanlış fikirlere taraftar yapar). Şeytan birisine yardım etse, melek der, rahmet okutur. Ötekinde melek görse, libasını değiştirmiştir der, lanet eder.”4 Kimi zaman da “kör hissiyât-ı insâniye”5 yani, “kör nokta” her boyutu göstermez. “Lübbü (özü) bulmayan kışır (kabuk) ile meşgul olur. Hakikatı tanımayan hayalâta sapar. Sırat-ı mustakîmi göremeyen ifrat ve tefrite düşer. Müvâzenesiz ve mîzansız olan çok aldanır, aldatır.”6 “Kur’ân-ı Hakîmin tilmizlerini ve hâdimlerini ikaz etmek ve aldanmamak için yazılmıştır…”7 “Nefis ve hevâ ve his ve vehim bazen aldatıyorlar.”8 “Bir müfside, bir dessasa hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız.”9 derken Hücumut-ı Sitte, Münazarat ve İhlas Risalesi’ni de “anlayarak, kabul ederek” okuyun; “İstibdat ne şekilde olursa olsun, meşrûtiyet libası giysin ve ismini taksın; rast gelsem sille”10 vurun diyoruz.

Dipnotlar:

1-Divan-ı Harb-i Örfî, Enst./intr., s. 59.; 2-Mesnevi-i Nûriye, s. 74.; 3-Mektûbât, s. 256.; 4-Beyanat ve Tenvirler, s. 120.; 5-Hizmet Rehberi, s. 221.; 6-Muhakemat, s. 43.; 7-Mektubat, s. 401.; 8-Lem’alar, s. 170.; 9-Münazarat, s. 59.; 10-Divan-ı Harb-i Örfî, s. 40.

QOSHE - İstibdat belâsından kurtulmak istemez misiniz? - Ali Ferşadoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İstibdat belâsından kurtulmak istemez misiniz?

13 40
17.04.2024

Her şeyi ve herkesi mihenge vurur. Başta hukuk/adalet, eğitim ve ekonomiyi çökerten müstebit, tek adamcı iktidar mensuplarına ders vermek için şu paragrafı çok iyi müzakere etmeli:

“Hem de meşrutiyet-i meşrua denilen dünyada beşer saadetinin bir sebebi ve hâkimiyet-i milliyeyi temin ile makine-yi hayatın buharı olan hürriyetteki irade-i cüz’iyeyi (hür iradeyi) istibdat ve tahakkümün belâsından kurtaran meşveret-i şer’iyenin (şeriata uygun meşveret) mayasıyla mayalandıran meşrutiyet-i meşrua sizi herkes gibi imtihana davet ediyor ki, sinn-i rüşde bülûğunuzu ve vasîye adem-i ihtiyacınızı görmek istiyor. İmtihana hazırlanınız. Mevcudiyetinizi ittihadla (varlığınızı birliğinizle) gösteriniz.”1

Bir kardeşimiz, “Tek adamlık görmek isterseniz Halk Fırkasına ve Sağır dönemine bakınız bunlar onların işleridir!” diyerek........

© Yeni Asya


Get it on Google Play