“Allah’ın isim ve sıfatlarına” Esmâ’ül-Hüsnâ denir. Bir âyet-i kerimede mealen, “En güzel isimler Allah’ındır. Allah’tan bu isimleri isteyiniz”1 diye ferman edilir. Nasıl ki, hükûmetlerle bir işimiz varsa, ilgili bakanlığa müracaat ederiz. İşte dergâh-ı İlâhide, dua ve münacaatlarımızda O’ndan ne talep edeceksek, o İlahi isime, sıfata şuurla ve yüksek bir idrakle müracaat etmemiz gerekir. Meselâ, “af” dilerken “Gafûr, Gaffar”, rızık talep ederken, “Rezzak”, ayıp ve günahlarımızın örtülmesi için “Settar”, bir işe başlarken “Hakîm, Cemil, Hakim, Hakem” şefkat, acıma ve yardım dilerken “Rahman ve Rahîm” isimleriyle…

Besmelede de geçen Rahman ile Rahîm esmasına kısaca bakarsak: Canlı, cansız, inanan, inanmayan bütün varlıkları acıması, beslemesi, terbiye etmesi, yaşatması ve sevmesidir.

Rahîm, annelerde en ziyade sevdikleri ruhlarını yavruları için fedaedecek derecede tecelli eder, görünür! Yağmurda rahmet olur ve canlılıların kaynağı olur! Yer yüzünde yüzbinlerce çeşit sebze, meyve, yaprak vs. olarak yansır, belirir. Ve ilaahir…

Ve herbir Esmayı, gayb alemleri, atomaltı parçalar, bitki, hayvan, dünya, güneş sistemi ve tüm varlıklar üzerindeki tecellilerini, yansımalarını görebilmeli, okuyabilmeliyiz.

Mübarek Ramazan-ı şerifinizi tebrik eder, milletimiz, ülkemiz, İslam alemi için hayırlara; başta Filistin, Doğu Türkistan, Arakan ve dünyanın muhtelif yerlerinde inanılmaz zulümlere hedef olan Müslümanlar için ferece yani, zafere, sevince, teselliye, feyiz, rahmet ve berekete; mazlum, mağdur ve masum insanlar için kurtuluşa; insanlık için hidayete vesile olmasını Raman-ı Rahîm, Hadi-i Mutlak, Mâlik, Ebedî, Hâkim, Ezelî, Kadîr, Hak, Rezzâk, Ehad, Samed, Mün’im” olan Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.

“Ramazanın-ı şerifinizi bütün ruh u canımızla tebrik ve tes’id ediyoruz (saadetler, sevinç ve sürur diliyor ve kutluyoruz). Cenab-ı Erhamürrahimin, emsal-i kesiresiyle sizleri müşerref eylesin. (Merhametlilerin en merhametlisi olan Allah pek çok benzerleriyle şereflendirsin) Amin.”2

Dipnotlar:

1-Âraf Suresi, 180.;

2-Emirdağ Lahikası, s. 62.