Özellikle, ABD Kongresi’nin F16 satışına izin vermeyen yapısı bizim için hayati önem taşıyor. F16 projesi, Türkiye için hassas bir konu, sınır güvenliği ve caydırıcılık noktasında çok önemli.

ABD ile, İsrail-Hamas savaşında ters düşmesine rağmen Türkiye’nin ajandasında hala bu sorun çözüme kavuşmuş değil. F16’lar dördüncü nesil savaş uçağı, bunların yerine beşinci nesil uçaklar geliyor. Bu uçakların (F35’ler) manevra kabiliyetleri yüksek, ağır bombardıman yapabiliyorlar. En önemlisi radarlara yakalanmayan hayalet uçaklardan bahsediyoruz. F35 projesi, ülkemizin güvenliği ve savunmasında çok önemli bir proje idi. Ortak olmamıza ve milyar dolar para yatırmamıza rağmen, bu projeden, ABD’nin dayatması ile tek taraflı olarak uzaklaştırıldık.

Bu projede hem parça üretimi yapacak hem de imalat ortağı olduğumuzdan dolayı piyasaya göre daha uygun şartlarda sahip olabilecektik. Ayrıca envanterimizde bulunan F16’ları revize etmek daha kolay olacaktı. ABD F16 kartını açınca, Türkiye’de diplomasi kuralları gereği İsveç’in NATO’ya üye olabilme kartını açtı.

Diplomasideki bu tavırlar ikili ilişkilerin gelişmesinde çok önemli. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Ankara ziyaretinde vali yardımcısı tarafından, alt rütbede karşılanması ABD tarafında pek kabul görmedi. Bu tavır, ikili ilişkilerde masaya eksi bir not şeklinde yansıyabilir. Blinken, tam bir İsrail dostu ve şartsız taraftarı olması, bunun yanında Yahudi olduğunu açıktan söylemesi, diplomaside bir yere konmayabilir, ama aklın öngördüğü şekilde tavır alma, diplomasinin altın kurallarıdır.

NATO genişleme politikasını ABD’nin istemesi üzerine bina etmiş durumda. ABD tek kutuplu bir dünya için devletleri ve kuruluşları dizayn ediyor. Bu yüzden İsveç’in NATO’ya katılması an meselesi. Dış ilişkiler komisyonundan kabul edilerek TBMM’ye tasarı olarak geldi, şimdi top Meclis’te. Türkiye evet derse, bu gelişme Rusya’nın yanı başına NATO üslerinin konuşlanması anlamı taşıyacak. ABD istediğini almakta kararlı ve bu konuyu çok önemsiyor, bugüne kadar da bu şekilde politika izledi. Kendini süper güç olarak tanımlayıp, AB’yi de kendi çıkarları doğrultusunda, lobiler eliyle rahatlıkla manipüle edebiliyor. Özellikle İsrail-Hamas savaşında ABD’nin rağmına tek ses çıkaran AB ülkesi neredeyse yok gibi. İslam karşıtı ve Yahudi lobiler, bu konuda çok baskı yapıyorlar. Sadece İspanya başbakanı Pedro Sanchez bu zülüm karşısında sesini yükseltebildi. Dolayısı ile diplomatik süreçler çok zor, ülkeler kendi geleceklerini planlarken, aynı zamanda üye oldukları uluslararası kuruluşlarla da uyum sağlamak zorunda.

NATO’nun 1949’lı yıllarda kuruluşuna baktığımızda bu kadar genişleyeceği ön görülmemişti. Soğuk Savaş yıllarında, Sovyetler Birliğinin kurduğu Varşova Paktı ise NATO karşı 1955’te kurulmuştu. Kore Savaşı sırasında, asker göndererek NATO’ya dahil olmuştuk. Günümüzde ise birçok ülkeyi şemsiyesi altına alan bir yapıya dönüştü. O yüzden İsveç illaki NATO’ya dahil olacak. Ama bu sırada Türkiye’nin de talepleri göz ardı edilemez durumda. Başkan Biden sık sık Başkan Erdoğan’ı araması da bu yüzden.

QOSHE - İsveç’in nato üyeliği ve F16 projesi - Aytekin Coşkun
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İsveç’in nato üyeliği ve F16 projesi

6 44
01.01.2024

Özellikle, ABD Kongresi’nin F16 satışına izin vermeyen yapısı bizim için hayati önem taşıyor. F16 projesi, Türkiye için hassas bir konu, sınır güvenliği ve caydırıcılık noktasında çok önemli.

ABD ile, İsrail-Hamas savaşında ters düşmesine rağmen Türkiye’nin ajandasında hala bu sorun çözüme kavuşmuş değil. F16’lar dördüncü nesil savaş uçağı, bunların yerine beşinci nesil uçaklar geliyor. Bu uçakların (F35’ler) manevra kabiliyetleri yüksek, ağır bombardıman yapabiliyorlar. En önemlisi radarlara yakalanmayan hayalet uçaklardan bahsediyoruz. F35 projesi, ülkemizin güvenliği ve savunmasında çok önemli bir proje idi. Ortak olmamıza ve milyar dolar para yatırmamıza rağmen, bu projeden, ABD’nin dayatması ile tek taraflı olarak uzaklaştırıldık.

Bu projede hem parça üretimi yapacak hem de imalat ortağı olduğumuzdan dolayı piyasaya göre daha uygun şartlarda sahip olabilecektik. Ayrıca envanterimizde bulunan F16’ları revize etmek daha kolay olacaktı. ABD F16 kartını açınca, Türkiye’de diplomasi kuralları gereği İsveç’in........

© Yeni Asya


Get it on Google Play