Son günlerin gündeminde yer alan, Cumhurbaşkan’nın defalarca milletin önüne deklâre ettiği “Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez, faiz daima düşecek” vaadlerinin aksine özellikle 14-28 Mayıs seçimlerinin ardından faizin yüzde 8.5’tan yüzde 50’ye çıkarılmasına; kredi faizlerinin yüzde 60-70’i bulmasına karşı “iktidar cephesi”nden ve “iktidara iliştirilmiş yandaş medya”dan tek lâf edilmemesi bunların başında geliyor.

Tıpkı Trump’ın “ekonominizi mahvederim!” tehdit tweetleri ve “akıllı ol, aptal olma!” tahkirli “mektubu” üzerine Cumhurbaşkanı’nın evvelce “Bu makamda olduğum müddetçe o teröristi alamazsın!” diye meydan okuduğu, casusluktan 35 yıl hapisle yargılanan Amerikalı Rahip Brunson’un apar topar cezaevinden çıkarılıp aynı gün Amerika’ya uçurulması gibi.

Ya da “gazeteci değil terörist, asla iâde edilmeyecek!” restini çektiği Alman vatandaşı Deniz Yücel’in Merkel’in telefonuyla alelâcele tahliye edilip derhal Almanya’ya iâdesi gibi…

PARA KARŞILIĞI “KIYAKLAR” SUNULDU!

Aslında AKP iktidarında, özellikle “tek kişilik rejim”de “söylem” ayrı, “eylem” ayrı tezatların ardı arkası kesilmedi. Bütün dünyanın gözü önünde Cumhurbaşkanı’nın “NATO’nun Libya’da ne işi var!” çıkışından üç hafta sonra “NATO, Libyalılar için Libya’da olmalı” dönüşüyle bu ülkeye müdahale için gemilerle asker, silâh, askeri malzeme gönderildi.

“One minute”den sonra yıllardır Filistin’de ve Mescid-i Aksa’da zulüm ve saldırılarını sürdüren ve her fırsatta “haydut, işgalci terör devleti!” dediği İsrail’le “geniş kapsamlı ekonomik-ticari, askeri, savunma sanayii “stratejik işbirliğii kat kat ilerletilip ro-ro seferlerinin yanısıra Ankara’nın resmen kabulüyle bu ülkenin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ile OECD’ye alınması ve NATO tatbikatlarına katılması sağlandı.

İsrail askerlerinin Gazze’ye insanî yardım taşıyan Türk Bayraklı “Mavi Marmara” yardım gemisine baskınla on vatandaşımızı katlettiği davadan yirmi milyon dolar karşılığı vazgeçildi.

NE DENİLDİYSE TERSİ YAPILDI…

On bir yıl boyunca defalarca “firavun”, “darbeci diktatör”, “ katil” denilip, “asla bir araya gelmem” restini çekilen Sisi’yle “kardeşim” diye kucaklaşıldı, önceden Türkiye’ye davet edilen İhvan-ı Müslimin mensuplarının kanalları kapatılıp önemli isimleri sınırdışı edildi, meydanlarda siyasi rant devşirilen “râbia”dan cayıldı.

Ve en vahimi, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de tam bir vahşetle hunharca sivilleri, çocukları katleden, yardım kolilerine koşan cocukların üzerine bombalar yağdıran, hâlâ hastaneleri bombalayıp mâsumları öldüren İsrail’e askeri sanayide yüz milyonlarca dolar değerinde demir - çelik gönderilmesi; Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken İsrail’in gıda, sebze ve meyve ihtiyacının yarısından fazlasının Türkiye’den karşılanması…

Hâsılı, ne denildiyse tam tersi yapılıyor. Bütün bu “söz” ayrı, “eylem” ayrı çarklar, Bediüzzaman’ın beyânıyla s “lisân-ı siyasette (siyaset dilinde) lâfız mânânın zıddıdır” hâkikatini, “rey-i vâhid-i istibdadı” “ince bir tel gibi rüzgârın her tarafa çevirebileceği” vakıasını teyid ediyor. (Sözler, Lemeât, 647; Münâzarât, 24, 40)

QOSHE - “Söz” ayrı, “eylem” ayrı - Cevher İlhan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Söz” ayrı, “eylem” ayrı

5 24
26.03.2024

Son günlerin gündeminde yer alan, Cumhurbaşkan’nın defalarca milletin önüne deklâre ettiği “Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez, faiz daima düşecek” vaadlerinin aksine özellikle 14-28 Mayıs seçimlerinin ardından faizin yüzde 8.5’tan yüzde 50’ye çıkarılmasına; kredi faizlerinin yüzde 60-70’i bulmasına karşı “iktidar cephesi”nden ve “iktidara iliştirilmiş yandaş medya”dan tek lâf edilmemesi bunların başında geliyor.

Tıpkı Trump’ın “ekonominizi mahvederim!” tehdit tweetleri ve “akıllı ol, aptal olma!” tahkirli “mektubu” üzerine Cumhurbaşkanı’nın evvelce “Bu makamda olduğum müddetçe o teröristi alamazsın!” diye meydan okuduğu, casusluktan 35 yıl hapisle yargılanan Amerikalı Rahip Brunson’un apar topar cezaevinden çıkarılıp aynı gün Amerika’ya uçurulması gibi.

Ya da “gazeteci değil terörist, asla iâde edilmeyecek!” restini çektiği Alman vatandaşı Deniz Yücel’in Merkel’in telefonuyla alelâcele tahliye edilip derhal Almanya’ya iâdesi gibi…

PARA KARŞILIĞI “KIYAKLAR” SUNULDU!

Aslında AKP iktidarında,........

© Yeni Asya


Get it on Google Play